Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2789 E. 2019/3869 K. 29.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2789
KARAR NO : 2019/3869
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/09/2017
NUMARASI : 2015/955 Esas – 2017/613 Karar
DAVA : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 29/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın karıştığı olduğu çok taraflı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada davacının yaralandığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın sigortalı olmadığını, bu yüzden Güvence Hesabı’na müracaat edildiğini ve kısmi bir ödeme alındığını, ekonomik açıdan zor durumda olan müvekkilinin her ne kadar ödemeyi kabul etmiş olsa da alması gereken tazminat tutarının tam olarak ödenmediğini, fazlaya dair hakları saklı tutulmak kaydıyla 3.000,00 TL daimi mululiyet tazminatının, davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacıya 02/04/2015 tarihinde 7.088,00 TL, 25/06/2015 tarihinde 5.088,00 TL olmak üzere toplam 12.176,00 TL maluliyet tazminatı ödediğini ve bu nedenle müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, davacı tarafça imzalanan ibranamelerin hukuken geçirli olduğunu, bu dava ile ibranamenin iptalini istemesi ve müvekkil kurumdan ek maluliyet tazminatı talep etmesinin hukuken geçerli olmadığını, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, kusur ve zararın tespit edilmesi gerektiği belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Açılan davanın kısmen kabulü ile; 50.909,02 TL tazminatın davalının temerrüde düştüğü 25/06/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Mahkemece tanzim edilmiş bilirkişi raporları ve sundukları delillere aykırı bir hüküm kurulduğunu, haksız olarak aleylerine vekalet ücretine hükmedildiğini, dosya kapsamında zararın hesaplanması bakımından gelen bilirkişi raporunda müvekkilin uğradığı toplam zararın, önceki ödemeler düşüldüğünde 87.672,24 TLolduğu, süresi içerisinde itiraz edilmeyen bu rapordan sonra usulüne uygun ıslah dilekçesi sunduklarını, mahkemece bu bilirkişi raporlarından sonra, olayda hatır taşıması olduğundan bahisle ve yanlış bir hesapla alacağın 50.909,02 TL olduğuna karar verdiğini, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmettiğini, yerel mahkemenin kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Dosyada mevcut maluliyet raporları arasında çelişkinin giderilmediğini, çelişkili raporlar üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu bu nedenle yerel mahkemenin kararının bozulmasını talep etmiştir.Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararı kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekir. Bu belirlemenin yapılabilmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden maluliyet raporu alınmalıdır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut olayda, mahkeme tarafından ükme esas alınan Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlığınca düzenlenen 01/08/2016 günlü raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliğine ekli cetveller esas alınarak maluliyetin belirlendiği görülmektedir. Ancak davacının maluliyet oranının kaza tarihi olan 07/12/2013 tarihinde yürürlükte bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre belirlenmesi gerekirken kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve bu rapor esas alınarak tazminat miktarının hesaplanması doğru olmamıştır. Bu durumda, mahkemece yapılması gereken başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte rapor alınıp, tespit edilecek maluliyet oranına göre tazminat hesabı yapılıp, sonucuna göre karar vermektir. Bu doğrultuda davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerindedir.6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun “tazminat miktarının tayini” başlıklı 51. maddesinde; hakimin tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; 52. maddesinde ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.Mahkemece her ne kadar davacının 41 TM 798 plakalı araç içerisinde yolcu olarak taşınmasının hatır taşımacılığı kapsamında olduğu kabulü ile hesaplanan maddi tazminattan hatır taşıması nedeni ile oran belirtilmeden 36.763,22 TL indirim uygulanmış ise de Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik kararları dikkate alındığında uygulanması gereken hatır indirimi oranı %20 olup maddi tazminattan kararda yazılı miktarda hatır taşıması indirimi yapılması ve TBK’nun 52. maddesi gereği hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğundan, davalı yönünden bu kısım üzerinden vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinin gözönüne alınmayışı doğru görülmemiştir ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/10536 Esas- 2019/4385Karar, 2016 /18287 Esas -2019/7224 Karar sayılı ilamları). Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, İstinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,6-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı Güvence Hesabı tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası A.Ş. Gayrettepe/İstanbul Şubesinin 01/11/2017 tarih ve … numaralı 85.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalıya İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/11/2019