Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2715 E. 2019/4063 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2715
KARAR NO : 2019/4063
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 13/10/2017
NUMARASI : 2017/5069 D.İş Esas – 2017/5069 D.İş Karar
(İtiraz Hakem Heyeti 21/09/2017 tarih-2017/İHK-3329)
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ : 26/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; aleyhinde başvuru yapılan sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, 25/09/2007 tarihinde yaya olan başvuru sahibine çarpması ile meydana gelen trafik kazası sonucunda başvuru sahibinin yaralandığını ve malul kaldığını, KTÜ Farabi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin 11/01/2017 tarihli engelli sağlık kurulu raporuna göre maluliyet oranının %20 olduğunu, zararın tazmini için sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle taleplerini reddettiğini, maluliyetin rapor tarihinde öğrenildiğini, zamanaşımı süresi içinde sigorta şirketine başvurulduğunu belirterek fazlaya ilişkin halarını saklı tutarak 5.000,00 TL tutarındaki maluliyet zararının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın şirketleri nezdindeki ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, talebin zamanaşımına uğradığını, olayda 8 yılık ceza zamanaşımı süresinin dolduğunu, tedavinin ne zaman bittiğinin araştırılması gerektiğini, kusuru kabul etmediklerini, tazminat hesabının TRH 2010 tablosunun kullanılması ve teknik faiz uygulanması sureti ile yapılması gerektiğini, başvuru sahibinin müterafik kusuru olup olmadığının araştırılması gerektiğini, SGK tarafından rücuya bağlı bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, gelirin tespiti gerektiğini, faiz istenilmeyeceğini belirterek başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, “başvurunun kısmen kabulü ile 79.622,49 TL tutarındaki sürekli iş göremezlik zararının 01/02/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte aleyhinde başvuru yapılan sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiş, bu karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; başvuru sahibinin tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, zararın hangi tarihten itibaren öğrenilebilir olduğunun araştırılmadığını, başvuru sahibinin tedavisinin devam ettiği bu nedenle maluliyetinin bugüne kadar öğrenemediği iddiasında olmasına karşın 2007 kaza yılına ait epikriz genel adli muayene raporu ile 11/01/2017 tarihli KTÜ Farabi Devlet Hastanesinden alınmış olan maluliyet raporu dışında hiçbir belgenin gönderilmediğini, davacı yanın tedavisinin 10/08/2010 tarihinde bitmiş olması ve zararın bu tarihte belirlenebilir hale geldiğinin kabul edilmesi halinde dahi, davacının KTK’nın 109/1 gereği 2 yıllık süre içerisinde tazminat talebinde bulunması gerektiğini huzurdaki tahkim başvurusunun 22/03/2017 tarihinde yapıldığını, davacı zararını ve zamanaşımı süresi içerisinde 25/09/2015 tarihinde kadar öğrenebilecek durum ise ancak buna karşısında bu güne kadar kendi kusuru ile bu zararı öğrenmemişse de artık devam eden tedavi iddiasının dinlenmemesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İHH tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 25/09/2007 tarihinde dava dışı sürücünün yönetimindeki davalı … şirketine ZMMS sigortalı bulunan … plakalı aracı ile yaya olan davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının ağır şekilde yaralandığı anlaşılmaktadır. 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü, yine aynı Kanun’un 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından, sürücü ve diğer sorumlular arasında bir ayrım yapılmamış, kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. Ceza Kanunu’nda öngörülen daha uzun ceza zamanaşımı (uzamış zamanaşımı ) süresi, olay tarihinden itibaren işlemeye başlar. Sürenin işlemeye başlaması için zarar görenin zararı ve onun failini öğrenmesi gerekmez.Ancak zarar ve onun faili, uzamış zamanaşımı süresinin bitmesinden sonra öğrenilmiş ise, davanın, öğrenme tarihinden itibaren 2 yıllık süre içerisinde açılması gerekir. Zararın ve failin uzamış zamanaşımı süresinin bitmesinden sonra öğrenilmesi halinde, tazminat talebinin, öğrenme tarihinden itibaren 2918 sayılı yasanın 109.maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Öğrenme tarihinden itibaren, yeni bir uzamış zamanaşımı süresi işlemez (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 16/04/2008 Tarih 2008/4-326 E. 2008/325 K.). Eyleme uyan taksirle yaralama suçunun ceza davası zamanaşımı süresi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesine göre 8 yıl olduğundan açılan dava 8 yıllık dava zamanaşımı süresine tabidir. Somut uyuşmazlıkta trafik kazası 25/09/2007 tarihinde gerçekleşmiş, Tahkim Komisyonuna başvuru 01/03/2017 tarihinde yapılmıştır. Başvuru dilekçesinde 11/01/2017 tarihinde alınan Engelli Sağlık Kurulu raporu ile maluliyetin öğrenildiği belirtilmiştir. Kaza tarihi 25/09/2007 tarihinde olduğuna göre, 8 yıllık uzamış ceza zamanaşımı 25/09/2015 tarihinde dolmuştur. Ancak yukarıda değinilen Hukuk Genel Kurulu kararı da göz önüne alındığında, zararın ve failin uzamış zamanaşımı süresinin bitmesinden sonra öğrenilmesi halinde tazminat talebinin öğrenme tarihinden itibaren KTK’nın 109.maddesine göre 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ileri sürülmesi gerektiği halde bu yönde bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, (yargılamanın tahkim yargılaması olduğu göz önüne alınarak), başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden; İtiraz Hakem Heyeti kararında yazılan ancak dosyada bulunamayan Ankara Numune Hastanesinde davacının tazminatın dayandığı kaza nedeniyle yapılan tüm tedavi evrakları getirtilerek kaza tarihine uygun maluliyet raporu ile Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarında yaralanmanın niteliği dikkate alınarak kaza nedeniyle davacının kalıcı maluliyetinin olup olmadığı, yaralanması nedeniyle tedavisi tamamlanarak hangi tarihte sağlığına kavuşmuş sayılacağı, maluliyeti ile ilgili olarak gelişen bir durum bulunup bulunmadığı, tedavisinin ne zaman sona erdiği, vücut çalışma gücü kaybının hangi tarihte kesin olarak belirlenebilir duruma geldiği konularında olay tarihinde yürürlükte olan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne uygun, ayrıntılı ve açık şekilde rapor alınmak suretiyle zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının tartışılması, varılacak sonuca göre aktüerya uzmanından ek rapor alınarak karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İtiraz Hakem Heyeti kararı kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, gider avansından artan kısmın iadesine, 6-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı … A.Ş. tarafından tehir-i icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası A.Ş. Ümraniye Küçüksu İstanbul Şubesinin 12/10/2017 tarih ve … numaralı 114.900,00 TL bedelli teminat mektubunun davalıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/12/2019