Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2609 E. 2019/3726 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2609
KARAR NO : 2019/3726
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/04/2017
NUMARASI : 2014/480 Esas 2017/242 Karar
DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/02/2013 tarihinde davalı … yönetimindeki mülkiyeti davalı… Tic A.Ş ye ait … plakalı aracın müvekkilinin yönetimindeki … plakalı araca arkadan çarptığını,kaza sırasında davalı sürücünün yüksek promil alkollü olduğunu, kaza sonunda davacının belinde ve omurgasında meydana gelen kırıkları nedeniyle uzun zaman yatmak zorunda kaldığını, 8 adet kalıcı platin takıldığını, aylarca çalışamadığını belirterek; müvekkilinin sürekli sakatlanması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile 100.000 TL manevi tazminatın davalılar … ile …. Tic A.Ş den kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; … plakalı araç için müvekkilinin 02/11/2012-2013 tarihleri arasında geçerli olmak zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin düzenlendiğini, kaza tarihi itibariyle şahıs başına 250.000 TL sorumluluk limiti bulunduğunu, manevi tazminat taleplerinin sorumluluk kapsamında olmadığını, kusur oranında poliçe limiti ile sorumlu olabileceklerini, davacının maluliyet oranının ve kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini belirterek davanını reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkilinin kaza sırasında 0,82 promil alkollü olduğuna dair davacı iddiasının doğru olmadığını, tutanakta müvekkilinin imzası olmadığını, … Hastanesinin kan tahlil raporuna göre 0,61 promil alkol tespit edildiğini, bununda düşük bir oran olduğunu, davacının kaza sırasında emniyet kemerini takılı olmadığını, kazanın sonuçlarının ağırlaşmasına davacının kendisinin sebep olduğunu, davacının iddialarını kabul etmediklerini belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir.Davalı … Tic A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; husumet itirazları olduğunu aracın … A.Ş.’ye kiralandığını ve bu nedenle müvekkilinin işleten sıfatı bulunmadığını davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davanın .. A.Ş.’ ye ihbar edilmesini istediklerini, esas yönünden ise davacının ihtiyati tedbir talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “Davacının maddi tazminat talepleri davalı …. A.Ş tarafından karşılandığından maddi tazminat talepleri esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ,davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 50.000 TL manevi tazminatın 21/02/2013 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı … alınarak davacıya verilmesine, davalı … Tic. A.Ş. yönünden açılan manevi tazminat talebinin işleten sıfatı bulunmadığından reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazası sonucunda kazada davalı tarafın tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise hiç bir kusuru olmadığını, bu kaza sonucu müvekkilin %41 oranında daimi sakat kaldığı, iş güç kaybına uğradığını, maddi ve manevi tazminat taleplerini makul seviyede tutmalarına rağmen 100.000,00 TL manevi tazminatın hiçbir gerekçeye dayanmadan şablon bir şekilde %50’sine hükmederek 50.000,00 TL manevi tazminata hükmettiğini, istenilen tazminatın çok yüksek meblağlarda olmadığını, karşı tarafın tam kusurlu olduğunu, yüksek promilli alkollü olduğunu, tazminat taleplerinin tamamının kabul edilmesi gerekirken taleplerinin kısmi olarak kabul edildiğini, davalı sigorta ile maddi tazminat yönünden uzlaşma sağlanıp iş bu dosyada verilen son bilirkişi raporuna göre maddi tazminat taleplerinin sigorta tarafından karşılandığı ve uzlaşmaya göre de sigortanın mahkeme masrafı ve vekalet ücreti talebi olmadığı halde davalı yan tarafa vekalet ücretine hükmedildiğini, dava maddi tazminat taleplerinin davanın devamı sırasında davalı sigorta tarafından ödenmesi nedeni ile konusuz kaldığından davalarında haklı olduklarının sabit olduğu davalılar lehine vekalet ücretine ve mahkeme masrafına hükmedilmemesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, iki taraflı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.HMK’nın 331.maddesine göre, davanın konusuz kalması sebebiyle, davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre, yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Somut uyuşmazlıkta, yargılama aşamasında davalı Sigorta Şirketi tarafından davacının maddi tazminatlarının ödenmesi üzerine davacı vekili davalı Sigorta Şirketi hakkındaki maddi tazminat yönünden ödeme yapıldığı için maddi tazminatın konusuz kaldığını beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince de, maddi tazminat talepleri HMK’nın 315.maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davanın açıldığı tarih itibariyle dosya kapsamında yapılan kusur ve aktüer bilirkişi incelemelerine göre davacı tarafın haklı olduğu aşikardır. Davadan sonra yapılan ödeme nedeniyle maddi tazminat davası konusuz kalmıştır. Bu durumda, İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan ve esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen maddi tazminat davası açısından davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalı tarafın yaptığı yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması doğru olmamıştır. Davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerindedir. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “TBK’nın 56/2. maddesi gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf itirazları ve dosyadaki deliller (kazanın oluş şekli, kusur oranları, davacının sosyal ve ekonomik durumu) birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince davacı için belirlenen manevi tazminat miktarlarının usul, yasa ve hakkaniyete uygun ve makul olduğu uygun ve makul olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle; davacı vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek hükmün 1 nolu bölümünün 3. paragrafı ile 4. paragrafının son cümlesinin hükümden çıkartılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-a-Davacının maddi tazminat talepleri davalı …. A.Ş tarafından karşılandığından maddi tazminat talepleri esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,b-Davacının peşin olarak yatırdığı 375,75 TL peşin harçtan maddi tazminat talepleri yönünden alınması gereken 31,40 TL ilam harcının Hazineye gelir kaydına, kalan kısmın davacıya iadesine,c-Davacı tarafça maddi tazminat talepleri yönünden yapılan yargılama giderlerinin vekalet ücretinin sulh sözleşmesi ile karşılandığı nedenle hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2-a-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABÜLÜ ile 50.000,00 TL manevi tazminatın 21/02/2013 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı … Ticaret A.Ş. yönünden manevi tazminat talebinin işleten sıfatı bulunmadığından REDDİNE, b-Davacının peşin yatırdığı harçtan artan 344,35 TL’nin mahsubu ile eksik 3.071,15 TL nisbi karar harcının davalı …n alınarak hazineye gelir kaydına,c-Davacı vekili lehine karar tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 5.850,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı … alınıp davacıya verilmesine,d-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden karar tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 5.850,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, davacı tarafından manevi tazminat yönünden yapılan 344,35 TL yargılama giderinden 1/2 kabul oranına göre 172,175 TL’sinin davalı …..’ndan alınıp davacıya verilmesine, e-Davalı … A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’nin 7/1 fıkrası gereğince 1.980,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,f-Davalılar tarafından manevi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,g-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan 141,85 TL’nin karar kesinleştiğinde yatıran davacıya iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 52.00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/11/2019