Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2537
KARAR NO : 2019/3720
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/04/2017
NUMARASI : 2016/313 Esas 2017/320 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerin kızı … 18/02/2007 tarihinde meydana gelen kazada hayatını kaybettiğini, müvekkilerin kızlarını kaybetmesi nedeniyle destekten yoksun kaldığını, … için 500,00TL, … için 500,00TL toplamda 1.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, aktüer tarafından müteveffanın eşi … için 46.214TL, kızı…. için 6.472,00TL, kızı … için 7.313,00TL olmak üzere toplamda 60.000,00TL hesaplanan tazminat miktarı, hak sahiplerinin vekili olan Av. … hesabına 06/06/2007 tarihinde ödendiğini, teminat limitinin tüketildiğini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın tamamen reddini, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “davanın reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü … 2918 sayılı K.T.K’nın 84/h bendinde belirtilen ”Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğunu, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 14.10.2010 tarihli raporunda yapılan incelemeler neticesinde … asli kusurlu olduğu … ise kusursuz olduğunun belirtildiği, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç, davalı …’nin ZMS(trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, 28.11.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı …Ş. dava dışı eş ve çocuklar, mütevveffanın ölümünden dolayı davalı … şirketinden teminat limiti olan 60.000,00 TL ödemeyi almış olduğu belirtilmiş olduğundan, davacı anne ve babanın poliçe teminatı tüketildiğinden davalı … şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceği belirtildiği, bilirkişi raporunda her ne kadar davalı vekilinin 25.04.2016 tarihli cevap dilekçesinde müteveffanın eşi ve çocuklarına 60.000,00 TL ödeme yapıldığının belirtilmiş olduğu, buna ilişkin ödeme onay formu ve ibranamenin dosyaya ibraz edildiği ileri sürülmüş ise de raporda belirtilen cevap dilekçesi ve buna ilişkin belgeler kendilerine tebliğ edilmediği, davalı … tarafından poliçe limiti kapsamında herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda kesin bir tespit yapılamadığı, davalı … şirketinin kaza tarihinde ZMMS poliçe teminat tutarı olan 60.000,00 TL ile sorumlu olduğunu belirtmiş ise de söz konusu poliçede kişi başı ölüm sakatlık teminatının 57.500,00 TL olduğu, kaza başı ölüm sakatlık teminatı 287.500,00 TL olduğu, bu nedenle bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; müteveffanın eşi ve çocukları için 60.000,00 TL ödemeyi yapmış olsalar dahi sigorta şirketinin poliçe teminatı nedeniyle sorumluluğunun sona erdiğini, kaza başı teminat tutarı olan 287.500,00 TL’ye kadar davalı … şirketinin sorumluluğunun devam ettiğini, bilirkişiler tarafından tanzim edilen işbu rapor sigorta hukuku yönünden eksik ve hatalı incelendiğini, bilirkişiler tarafından yapılan aktüerya hesabı sonucu davacı müvekkilere ödenecek tazminatı belirlemiş olup Anne … için 25.208,63 TL, baba … için 19.856,47 TL tazminat hesaplandığını, ancak indirime esas ödemelere ilişkin yapılan değerlendirmede dava dışı eşe ve çocuklara ödeme yapıldığından teminat tutarının tamamının ödendiğinin belirtildiği, kaza başı teminat tutarına kadar sorumluluğu devam ettiğinden ve bu teminat tutarı kadar ödeme yapılmadığından teminat tutarının tamamının ödendiği tespiti haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, bilirkişi raporunda ortaya çıkan aktüer hesabı oranında davacı müvekkillere tazminat ödenmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, iki taraflı ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacılar desteğini kaybettiğini ileri süren anne ve babadır. Davalı … davadan önce ölenin eşi ve çocuğunun ihbarı üzerine tüm teminat limiti ile destekten yoksun kalma tazminatı ödediğini bu nedenle borçtan kurtulduğunu savunmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 96. maddesi uyarınca “Zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur. Başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır.Somut olayda kaza tarihinde ZMMS poliçe limiti kişi başına ölüm için 60.000,00 TL’dir. Bu şekildeki sınırlama kazada bir kişinin ölümü halinde, bu kişinin tüm destekten yoksun kalanların toplam olarak sigorta şirketinden isteyebileceği destekten yoksun kalma tazminatının azami olarak 60.000,00 TL ile sınırlı olacağı anlamına gelmektedir. Kazada birden fazla kişinin ölmesi halinde kaza başına poliçedeki yazılı limit ile sınırlı olacaktır. Bu doğrultuda bir kişinin ölümü ile gerçekleşen kazada ölen müteveffa yönünden davalı … kişi başı teminat limiti ile sorumlu olacaktır. Davalı … desteğin eşi ve çocuğuna 06/06/2007 tarihinde poliçe teminatı 60.000,00 TL ödemiştir. Kazadan sonra geçen süre ve dava tarihi dikkate alındığında davacı anne ve babanın desteğin eylemli ve düzenli desteği olduğunu ihbar ve kanıtlamamaları nedeniyle davalının dava dışı eş ve çocuk için yaptığı ödeme 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 96/2.maddesi uyarınca iyiniyetli bir ödemedir ve davalının borçtan kurtulmasını sağlar. Mahkemece bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. (Yargıtay 17. H.D.nin 2013/7433 esas 2013/8927 karar, 2008/4529 esas 2009/1670 karar sayılı ilam içerikleri )Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/11/2019