Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2531 E. 2019/4046 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2531
KARAR NO : 2019/4046
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 13/04/2017
NUMARASI : 2015/819 Esas – 2017/383 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu davacıların murisi müteveffa …’un 30.04.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu öldüğünü, müteveffanın ölümü ile davacı eşi …ile oğlu …’in destekten yoksun kaldıklarını, müvekkillerinin olay sonrası maddi zorluklar içerisine düştüklerini, aile geçimini davacıların murisi tarafından karşılandığını, bu kazanın oluşumunda araç sürücüsü ve maliki olan davalı … kusurlu olduğunu, maddi tazminatlar yönünden fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere müvekkili … için 1.000 TL maddi, 80.000 TL manevi tazminat, müvekkili … için 1.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihi itibariyle bankalarca uygulanan en yüksek faizi ile birlikte manevi tazminatın davalı … maddi tazminatın … ve … A.Ş’den poliçe limiti sınırlı olmak kaydıyla ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı … için 67.471,17 TL, …. için 34.642,62 TL’ye yükseltmiştir. Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın ZMMS Poliçesiyle teminat altına alındığını, sigorta şirketi sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, öncelikle kusur tespitin yapılması gerektiğini, sigorta şirketince olayda destekten yoksun kalan davacılara verilmek üzere davacıların avukatı … 13.08.2015 tarihinde 60.708,33 TL ödeme yapıldığını, müvekkil sigorta şirketinin üzerine düşen sorumluğu yerine getirdiğini, yeniden hesaplanma yapılması ve eksik bakiye tazminatın hesaplanması halinde ödemelerin günceleştirilerek dikkate alınmasını, ölen müteveffanın Türk vatandaşı olmadığını, Türkiye’ deki değil Suriye deki yasal asgari ücret esas alınarak tazminat hesabı yapılması gerektiğini, müvekkil şirketin faiz sorumluluğunun dava tarihi itibariyle söz konusu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı personel servis aracının sürücüsü ve maliki olduğunu, olay günü seyir halinde iken, müteveffanın ters istikametten bisikletiyle hızlı bir şekilde gelip yolda kontrolünü kaybederek müvekkilinin aracının sağ lastik çamurluğuna çarptığını, müvekkilinin kazada kusurunun olmadığını, bu nedenle meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağını, bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat açısından davanın kabulü ile Davacı … için 67.471,17 TL, Davacı … için 34.642,62 TL nin davalılardan … için dava tarihinden, … için 08/06/2015 tarihli başvuru tarihinden sonra oluşan temerrüt tarihine göre müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile alınarak davacılara verilmesine, Manevi tazminat talebi yönünden kazanın oluşu, tarafların kusur durumu, dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durum araştırması ile tıbbi ve adli raporlara göre, MK’nun 4.maddesi birlikte değerlendirildiğinde hakkaniyet ilkesi de gözönüne alınarak; Davacı … için 15.000,00 TL, Davacı …için 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile davalı … alınarak davalılara verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili … 1992 doğumlu olduğunu ve 23 yaşında kocasını kaybettiğini, yine aynı şekilde 2011 doğumlu çocuğu 4 yaşında babasız kaldığını, mahkemenin manevi tazminatı anne için 15.000 TL çocuk için 10.000 TL olarak hükmettiğini ancak ölen eşin yaşı ve geride kalan eş ve çocuğun yaşları dikkate alındığında ve davalının kusur derecesi göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminatın geride kalanların elem ve ızdıraplarını kısmen karşılayabilecek durumda olmadığını, yerel mahkeme kararında manevi tazminat yönünden taraflarına 3.000 TL vekalet ücreti ödenmesine karar verildiğini, ancak reddedilen miktar üzerinden davalı … 11.150 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, davalı … lehine 3.000 TL vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken reddedilen miktar üzerinden nispi hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, davalı …. sevk ve idaresinde ve aynı kişi adına kayıtlı davalı sigorta şirketine trafik sigortalı bulunan … plakalı aracın müteveffa … yönetimindeki bisiklet ile çarpışması sonucu 30/04/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların desteği olan … vefat ettiği, olay nedeniyle vefat edenin desteğinden mahrum kalan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep ettikleri anlaşılmaktadır.TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacılar vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesi gereğince manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. İlk Derece Mahkemesince bu hükme aykırı olarak kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacı lehine 3.000,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği halde davalı lehine bu miktarı aşacak şekilde 11.150,00 TL vekalet ücreti hükmedilmiş olması doğru olmadığından davacılar vekilinin bu yöne değinen istinaf talebinin kabulüne ve hükmün bu maddesinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf itirazının reddine, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazının kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile
Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Maddi tazminat açısından davanın KABULÜ ile, Davacı … için 67.471,17 TL, Davacı … için 34.642,62 TL nin davalılardan … için dava tarihinden, … için 08/06/2015 tarihli başvuru tarihinden sonra oluşan temerrüt tarihine göre müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile alınarak davacılara verilmesine, 2-Manevi tazminat talebi yönünden kazanın oluşu, tarafların kusur durumu, dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durum araştırması ile tıbbi ve adli raporlara göre, MK’nun 4.maddesi birlikte değerlendirildiğinde hakkaniyet ilkeside gözönüne alınarak; Davacı … için 15.000,00 TL, Davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile davalı …. alınarak davalılara verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 3-Maddi tazminat yönünden karar harcı 6.975,39 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,4-Manevi tazminat yönünden karar harcı 1.707,75 TL nin davalı … ‘dan tahsili ile hazine adına irad kaydına, 5-Davacı tarafından yapılan 171,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 6-Maddi tazminat yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.919,10 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,7-Manevi tazminat yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …. alınarak davacıya verilmesine,8-Davalı …. kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacılar adli yardımdan faydalandığından harç alınmasına yer olmadığına, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan masraf olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/12/2019