Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2485 E. 2019/3995 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2485
KARAR NO : 2019/3995
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/09/2017
NUMARASI : 2016/923 Esas – 2017/842 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dilekçesi ile davacının … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada, Gerede ilçesinde karşı yönden gelen davalı … idaresindeki ve diğer davalı …’a ait … plakalı aracın, bulunduğu araca çarpması sonucu ağır yaralandığını ve tüm çabalara rağmen sol ayağının bilekten kesildiğini, kazanın yaşandığı sırada 18 yaşında bir genç olan davacının yaşadığı olay nedeni ile ağır travma geçirdiğini ve okulu terk etmek zorunda kaldığını, davalı …’nin … plakalı aracın Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi, … plakalı aracın ise ZMMS sigortacısı olduğunu beyanla, 10.000,00 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte manevi tazminattan davalı … şirketi sorumlu olmamak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davacı vekili 21.02.2013 tarihli dilekçesi ile talep ettikleri maddi tazminatın 4.000,00 TL’sinin tedavi gideri, 6.000,00 TL’sinin sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu açıklamıştır. Davalılar … ve … cevap dilekçesinde, … plakalı aracın diğer davalı …’ya ariyet olarak verildiğini, bu durumda aracın işletenin müvekkilini olmadığını, husumet yönünden davayı kabul etmediklerini, kaza bölgesinde Karayolları tarafından asfalt çalışması yapıldığını ve düzenlenen kaza raporunda Karayollarına kusur atfedilmediğini, kaza raporunu kabul etmediklerini davanın reddini talep etmiştir.Davalı …Ş.vekili cevap dilekçesinde … plakalı aracın trafik poliçesinin müvekkil şirkette mevcut olmadığını, sadece ihtiyari mali mesuliyet poliçesi olduğunu, trafik poliçe limitini aşan bir zarar olmadığından müvekkil şirketin sorumluluğunun olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “Açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 1-Toplam iş görememezlik tazminat miktarı olarak belirlenen 131.433,94 TL’nin davalı … şirketi yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden 14/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, 2-Tedavi giderleri istemi ile açılan davanın feragat nedeni ile reddine, 3-Manevi tazminat istemi ile açılan davanın kısmen kabulü ile, 22.500 TL’nin 14/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve ….alınıp davacıya verilmesine, 4-Fazlaya ilişkin istemin talebin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı …. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu olay nedeniyle gerek trafik gerek İMM sigortası poliçesi kapsamında davacıya ödeme yapılarak poliçe limitinin dolduğunu, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, … plakalı araç ile …plakalı araçların hem trafik hem kasko İMM poliçeleri müvekkil sigortada bulunduğunu, %100 kusurlu olan … plakalı aracın trafik poliçesinden davacı …’ın tedavi gideri teminatından toplam 45.613,52 TL ödendiğini, sakatlık ve ölüm teminatından ise tüm limit olan 60.000,00 TL ödendiğini bunun dışında …plaka sayılı aracın İMM poliçesinin tüm limiti olan 10.00,00 TL’de müvekkili şirkette kasko poliçesi bulunan … plakalı aracın hasarı için mahsuplaştırıldığını, böylece hem trafik poliçesindeki limitin hemde İMM poliçesindeki limitin tükendiğini, mahkeme alınan ek bilirkişi raporunda da müvekkili şirket tarafından davacıya 60.000,00 TL ödeme yapıldığını, yasal faiz ölçüsünde güncellenerek hesaplanan tazminattan indirilmesi sonucu bakiye tazminat miktarının 131.433,94 TL olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin ZMSS kapsamında poliçe limitinin tamamını ödediği sonucuna varıldığını, bu tespite rağmen mahkemece müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 14/07/2017 tarihinde davacının yolcuolarak bulunduğu davalılardan … sürücüsü olduğu … plakalı otobüsün, karşı yönden gelen davalı … idaresindeki ve diğer davalı …’a ait … plakalı araç ile çarpışması ile meydana gelen kazada davacının yaralandığı, sürekli iş göremezlik ve tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat istem ile elde ki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Davalı … vekili, … plakalı aracın trafik sigortasından tedavi gderleri ile sakatlık teminatı kapsamında davacıya ödeme yapıldığını ve teminatın tüketildiğini bildirerek açılan davanın reddi gerektiğini istinaf sebebi yapmıştır. Kazaya karışan araçlardan … plakalı aracın kaza tarihi kapsar şekilde davalı şirkete ZMMS’si bulunmakta olup bu poliçeden dolayı davacıya 60.000,00 TL ödeme yapılmıştır.Kazaya karışan araçlardan … plakalı otobüsün kaza tarihi kapsar şekilde (28.09.2006/2007) davalı şirkete Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi bulunmaktadır. Poliçede sakatlık halinde limit 57.000,00 TL olarak belirlenmiştir.Dava dilekçesinde açıkça davalıya sigortalı bulunan … plakalı aracın …. nolu ZMMS’si ve … plakalı otobüsün … sayılı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi kapsamında tazminat talep edildiği açıklanmıştır. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket halinde iken veya değilken, yolculuk sırasında veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazalara karşı, sigortalılar (yolcular, sürücüler ve yardımcılar) yararına taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu bir kaza (can) sigortası olup, kazanın oluşunda taşımacının yada sürücü ve yardımcılarının bir kusurları bulunmasa bile, ölümlerde sigorta poliçesinde yazılı tutarın tamamı, bir zarar (destekten yoksunluk) hesabı yapılmaksızın, ölen kişinin mirasçılarına eksiksiz ve kesintisiz olarak; yaralanmalarda beden gücü kayıp oranına göre zarar gören kişilere ödenir. Ödenecek tazminat miktarı yönünden “zarar sigortası – tutar (meblâğ) sigortası” ayrımında Zorunlu Koltuk Sigortası bir “tutar (meblâğ) sigortası”dır.Zarar sigortasında sigortacının ödeyeceği tutar, “sigorta değeri” ya da “sigorta poliçesinde yazılı tutar” olmayıp, sigortalının ya da üçüncü kişinin uğradığı “zararın tutarı”dır. Meblâğ sigortasında ise, sigortacı, sigorta ettirilen kişinin zarara uğraması durumunda, somut zarar ne olursa olsun, sigorta sözleşmesinde belirlenen tutarı (meblâğı), başka bir deyişle, sigorta poliçesinde yazılı olan “sigorta bedelini” eksiksiz ve tam ödemek zorundadır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28/05/2019 tarih, 2016/15359 E. ve 2019/6854 K. sayılı kararı).Aynı kaza nedeniyle yaralanan başka bir yolcu tarafından açılan tazminat davasında Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/06/2014 tarih, 2013/6921 E. ve 2014/9361 K. sayılı kararında “Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi, can sigortası türlerinden olup, bir meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavinin giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelinin ödenmesi gerekeceğinden, bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir.” yönünde karar verilmiştir.Bu nedenle emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesi kararı da gözetilerek … plakalı aracın … nolu ZMMS’si limiti kapsamında ödeme yapılmış ise de dava dilekçesinde … plakalı otobüsün … sayılı …. Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi kapsamında da tazminat talep edildiği açıklandığına göre davacının karşınlanmayan sürekli sakatlık tazminatı için Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi kapsamında tazminat talep edebileceğinin kabulü gerekir.Davalı aynı zamanda …plakalı otobüsün ferdi kaza sigortacısıdır. Mahkemece ATK’dan alınan maluliyet raporunda davacının %34 oranında malul kaldığı belirtilmiş ancak davacıda oluşan maluliyetin poliçe klozlarındaki hangi cetvel kapsamında kaldığı belirtilmemiştir. Mahkemece %34 maluliyet oranı üzerinden sürekli iş göremezlik tazminat hesabı yapılan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş, gerekçede hangi poliçe kapsamında tazminat talebinin kabul edildiği açıklanmamıştır.4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile buna bağlı Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar A.3.2 maddesi 1.fıkrasında: “Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.“ denildikten sonra hangi zarar durumunda veya organ kaybında ne oranda tazminat ödeneceği (01.07.2006 tarihinden itibaren) tablo halinde gösterilmiştir.Mahkemece; zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı kapsamında davacının maluliyeti nedeniyle hak edebileceği sigorta bedelinin belirlenebilmesi için öncelikle uzman bilirkişi tarafından 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar’a ekli cetvellere göre maluliyet oranı belirlendikten sonra meblağın hesaplanması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep edenler tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre … A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası A.Ş. Adalet Sarayı/İstanbul Şubesinin 13/10/2017 tarih ve … numaralı 244.500,00TL bedelli teminat mektubu, 10.000,00 TL Teminat ile 500,00 TL nakit teminatın davalı ….’ye İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/12/2019.