Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2393 E. 2019/3794 K. 29.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2393
KARAR NO : 2019/3794
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/04/2017
NUMARASI : 2013/337 Esas – 2017/233 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 29/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; karşı şeritten gelen davalı idaresindeki … plaka nolu aracın kendi şeridinden karşı şeride geçerek müvekkilinin içinde bulunduğu araca çarptığını, meydana gelen kaza ile müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kazadan sonra müvekkilinin çalışamadığını ifadeyle, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 17.11.2012 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle ve HMK 107 gereğince hesaplanacak iş gücü kaybı ve maddi tazminat açısından şimdilik 1.000 TL ve ayrıca 80.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 230.165,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatın, sakatlanma kişi başına 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne isnad edilen kusur oranının kabul etmediklerini, kusursuzluk nedeniyle poliçe teminat sorumluluğunun bulunmadığını ifadeyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasında müvekkilinin yüzde yüz kusurlu olmadığını, kazanın meydana geldiği yolun şehirlerarası otoban yolu olduğunu, kaza tespit tutanağı incelendiğinde görüleceği üzere, yolun bir bölümünün trafiğe kapatıldığını, diğer yolun karşılıklı olarak trafiğe açıldığını, müvekkilinin bu yolda seyir halindeyken bir anlık direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, davalının içerisinde bulunduğu aracın hızla gelerek müvekkilinin aracına çarptığını, davacı tarafın maddi zararı müvekkili … tarafından karşılandığından bu talebinde ret edilmesi gerektiğini ifadeyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla toplam 225.000,00 TL maddi tazminat talebinin (41.095 geçici iş göremezlik kalanı sürekli iş göremezlik) davalı … şirketinden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline davacıya verilmesine, sigorta şirketine yönelik manevi tazminata talebin reddine, Tahsilde tekerrür olmamak şartıyla davalı …’dan toplam 230.135,00 TL maddi tazminatın (41.095 geçici iş göremezlik kalanı sürekli iş göremezlik) kaza tarihinden 17/11/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davalıya verilmesine acı ve elem oranı dikkate alınarak 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ına tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerekçeli kararın hüküm kısmının 6. maddesinde müvekkili tarafından yapılmış olan 1.500,00 TL bilirkişi masrafının davalıdan tahsili ile tarafına verilmesi gerekirken tam aksine hükmedilmesi hatalı olduğunu, davalı … şirketinden manevi tazminat talepleri olmadığı halde varmış ki gibi değerlendirilerek davalı … şirketi lehine manevi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminatın müvekkilin çektiği acı ve ızdırap, davalı sürücünün %100 kusuru göz önüne alındığında çok düşük olduğunu, bu nedenle hükmedilen manevi tazminatın çok az olduğunu, lehe olan kısımlar dışında belirtilen nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Kaza 17.11.2012 tarihinde meydana gelmiş olup, davacının yaralanması ile sonuçlanmıştır.Dava dilekçesinde maddi tazminat yanında, 80.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edildiği belirtilmiştir. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davalı … şirketi lehine reddedilen manevi tazminat davası bakımından vekalet ücreti verilmesinde usul ve yasaya bir aykırık bulunmadığından bu yöne değinen istinaf talebi yerinde değildir.Dosyada Uyap’tan da yapılan kontrolde davalılar tarafından yatırılan gider avansı bulunmadığı ve davalılar tarafından karşılanmadığı halde 1.500,00 TL bilirkişi ücretinin davalı tarafça yapılan yargılama gideri olarak kabulü ile kabul ve red oranına göre davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş olması da doğru olmamıştır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, ” Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Somut uyuşmazlıkta, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanması, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespitine ilişkin araştırma sonuçları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının bir miktar düşük olduğu ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. HMK’nın 355.maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemeye göre de Mahkemece hüküm altına alınan maddi tazminat için eksik ilam harcı alındığı anlaşıldığından oluşturulan yeni hükümde maddi tazminata ilişkin ilam harcı düzeltilmiş ve manevi tazminat için ayrıca ilam harcı alınmıştır. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıdaki aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla toplam 225.000,00 TL maddi tazminat talebinin (41.095 geçici iş göremezlik kalanı sürekli iş göremezlik) davalı … şirketinden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline davacıya verilmesine, sigorta şirketine yönelik manevi tazminata talebin reddine, 2-Tahsilde tekerrür olmamak şartıyla davalı …’dan toplam 230.135,00 TL maddi tazminatın (41.095 geçici iş göremezlik kalanı sürekli iş göremezlik) kaza tarihinden 17/11/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davalıya verilmesine,3- Davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne; 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,4- Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 15.720,52 TL nisbi ilam harcından aşamalarda alınan 1.059,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.661,22 TL harcın (Davalı … şirketi aleyhine kabul edilen miktara göre 14.310,00 TL ile sorumlu oacak şekilde) davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,5-Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 683,00 TL nisbi ilam harcının davalı …’ dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 6-Davacının peşin olarak yatırdığı 1.059,30 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davacının yaptığı ilk masraf 18,10 TL, 1.650,00 TL bilirkişi ücreti, 170,50 TL posta gideri, 280,00 TL tanık ücreti olmak üzere toplam 2.118,60 TL’nin red ve kabul oranına göre 2.012,67 TL ‘nın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 8- Davalının yaptığı 99,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 22,35 TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9- Maddi tazminat talebi bakımından davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 19.750,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 10-Manevi tazminat talebi bakımından davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde (Daire karar tarihinde) yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 11- DavalıKenan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine, 12- Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.980,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine, 13-Tarafların HMK’nın 120. maddesi gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 37,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/11/2019