Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2392 E. 2019/4093 K. 27.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2392
KARAR NO : 2019/4093
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 12/09/2017
NUMARASI : 2014/1114 Esas – 2017/620 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 27/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç, sürücüsü … sevk ve idaresinde iken, 22.07.2012 tarihinde asli ve tamamen kusurlu olarak … plakalı araca çarpması neticesinde çift taraflı, yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, …’ın % 5 oranında sürekli sakat kaldığını, başvuru üzerine sigorta şirketi tarafından 03.12.2013 tarihinde 4.419,00 TL ödeme yapıldığını, ödemenin eksik olduğunu ifadeyle; öncelikle adli yardım taleplerinin kabulüne, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik … için 3.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 69.180,47 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 22.07.2012 tarihinde davacının arkadaşı, ehliyeti olmayan 17 yaşındaki … idaresindeki motosiklet ile kaza geçirmiş olduğunu, 03.12.2013 tarihinde 4.419,00 TL ödeme yapıldığını, ödeme yaparken müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi uygulandığını ifadeyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, davacı … yararına 50.547,86 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 03/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte poliçe limitleri dahilinde davalı sigorta şirketinden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yapılan tazminat hesabında %25 oranında hatır taşıması indirimi yapılmasının fahiş olup kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere hatır taşıması indirim oranının % 20 olması gerektiğini, hatır taşıması indirimi yapılması için davalının hatır taşımasını ispat etmesi şartıyla tamamen mahkeme hakiminin takdirinde bir durum olduğunu, hatır taşıması indiriminin takdiri bir indirim olduğunu, bu nedenle yapılan indirim nedeniyle davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmeyeceğini belirterek istinaf talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu kazada ehliyetsiz küçüğün kullandığı araca binen davacının müterafik kusurlu olduğunu, bu nedenle tazminattan %50 indirim yapılması gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 22/07/2012 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu dava dışı … idaresindeki davalı sigorta şirketine zmms ile sigortalı bulunan … plakalı motosiklet ile …’ın sevk ve idaresindeki … plaka nolu aracın çarpışması ile gerçekleşen trafik kazası neticesinde, davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Müterafik kusur ise; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Y. 2015. S. 582) Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece davacının …’ün arkadaşı olup ehliyetsiz olduğunu bildiği ve kaza günü trafik ekibinden kaçarken kazanın meydan geldiği nazara alınarak hatır taşıması indirimi yapılmış ise de ehliyetsiz kişinin aracına binmek müterafik kusur oluşturur. Dosya kapsamına göre de ayrıca hatır taşıması ispat edilememiştir. Bu durumda araç sürücüsünün kaza tarihinde 17 yaşında olması ve davacının araç sürücüsü ile arkadaş olduğu gözetildiğinde, davacının araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu bilebilecek durumda olduğu ve bu nedenle ehliyetsiz sürücünün aracına binmekle müterafik kusurunun bulunduğu gözetilerek belirlenen tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmamış olması ve TBK’nun 52. maddesi gereği hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğundan, davalı yönünden bu kısım üzerinden vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinin gözönüne alınmayışı doğru görülmemiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016 /18287 Esas – 2019/7224 Karar sayılı ilamı). Açıklanan nedenlerle; davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasına, müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğundan davalı lehine bu kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, her ne kadar yargılama giderinin hesaplanmasında da müterafik kusuru nedeniyle red edilen miktarı nazara alınamayacak ise de bu yönde bir istinaf talebi bulunmadığından usuli kazanılmış hak da gözetilerek İlk Derece Mahkemesi kararının aynen yeni kurulan hükme aktarılmasına dair aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 2-Davacı … yararına 55.344,37 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 03/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte poliçe limitleri dahilinde davalı sigorta şirketinden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Alınması gereken 3.780,58 TL harçtan peşin alınan 226,03 TL’ nin mahsubu ile eksik kalan 3.554,55 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru harcı ile 226,03 TL ıslah harcının davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Daire karar tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Avukatlık Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve taktir edilen 6.437,84 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 2.300,00 TL, tebligat gideri 302,00 TL toplam 2.602,00 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.901,19 TL nin davalı … Sigorta A.Ş. den alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yatırılan avanstan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine, B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davacı vekili ve davalı vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 77,80 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yatırılan (31,40 TL+85,70 TL =) 117,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/12/2019