Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2380 E. 2018/1530 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2380
KARAR NO : 2018/1530
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 18/07/2017
NUMARASI : 2016/1344 Esas – 2017/736 Karar
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 08/12/2016
KARAR TARİHİ: 14/11/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 27/06/2016 tarihinde meydana gelen kazada davalılardan …’nın dikkatsiz araç kullanması nedeniyle …’ın hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin müteveffa …’ın desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkili ….için 500,00 TL, … için 500,00 TL, … için 500,00 TL, … için 500,00 TL ve … için 500,00 TL olmak üzere toplam 2.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 27/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için 60.000,00 TL, … için 60.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, …için 40.000,00 TL,… için 40.000,00 TL ve … için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 280.000,00 TL manevi tazminatın davalı …dan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu dava öncesi davacı tarafından müvekkiline başvuru yapılmadığından davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı SS. Doğa Sigorta Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu dava öncesi davacı tarafından müvekkiline başvuru yapılmadığından davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalılar …Sigorta A.Ş. ile S.S. Doğa Sigorta Kooperatifi hakkında açılan davanın KTK’nın 97. maddesi kapsamında HMK’nın 114. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davalı … hakkında açılan davanın bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece dava şartının tamamlanması için süre verilmediğini, iş bu davanın yazılı yargılama usulüne tabi olduğunu, yazılı yargılama usulünde HMK uyarınca dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşması yapıldığını, ancak yerel mahkemece kanun hükmüne aykırı olarak davalıların sunmuş oldukları cevap dilekçelerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, dilekçeler teatisi tamamlanmaksızın ön inceleme duruşma gününün kendilerine tebliğ edildiğini ve 18.07.2017 tarihinde usulsüz olarak ön inceleme duruşması yapıldığını, davalıların cevap dilekçeleri kendilerine tebliğ edilmediğinden karşı iddia ve savunma haklarının kısıtlandığını, dava şartı yokluğu nedeniyle verilen davanın reddi kararının usulsüz olduğunu, diğer davalı … hakkında verilen tefrik kararının da hiçbir hukuksal dayanağının kalmadığını, zira sigorta şirketleri ile kazaya sebebiyet veren şahsa karşı tek dava açılmasında usule aykırılık söz konusu olmadığından tefrik kararının da kaldırılmasının gerektiğini belirterek; yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucunda vefat eden müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacılar için maddi ve manevi tazminat istemine dayanmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesinde 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişiklik yapılarak, zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği belirtilmiştir. 6704 sayılı Kanun’un 26.04.2016 tarih, 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile yayım tarihi olan 26.04.2016 tarihinden itibaren KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmiştir.
Yasal değişiklikle birlikte, artık mahkemede dava açılmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapılması zorunlu hale getirilmiştir. KTK’nın 97. maddesi ile getirilen bu başvuru koşulu HMK’nın “dava şartlarını” düzenleyen 114/2. maddesinde yer alan “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü kapsamında özel bir dava şartıdır.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
KTK’nın 97. maddesi ile getirilen başvuru koşulu da tamamlanabilir bir dava şartı niteliğinde olduğundan mahkemece bu dava şartı yerine getirilmeksizin dava açıldığının tespiti halinde, Mahkemece davacılar vekiline 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde öngörülen başvuruya ilişkin eksikliği gidermesi için kesin süre verilmeli, başvuru yapılması halinde başvurunun akıbeti beklenmeli, sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmeli, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, dava tarihi olan 08/12/2016 itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça dava tarihinden önce davalı sigorta şirketlerine başvurulmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak yukarıda açıklandığı üzere HMK’nın 115/2. maddesine aykırı şekilde tamamlanabilecek nitelikteki dava şartının tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verilmeksizin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde değildir.
Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince, davalı sigorta şirketlerine karşı açılan dava yönünden tamamlanabilecek dava şartının yerine getirilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmeksizin usulden red karar verilmesi nedeniyle HMK’nın 353/1-a/4. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekilinin diğer istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/07/2017 tarih, 2016/1344 Esas – 2017/736 Karar kararının HMK’nın 353/1-a/4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine İADESİNE,
3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine,
4-Davacılar tarafından yatırılan 85,70 TL başvuru harcı ile 12,50 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/11/2018.