Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2227
KARAR NO : 2019/3981
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 18/09/2017
NUMARASI : 2017/4517 D.İş Esas – 2017/4517 D.İş Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili başvuru dilekçesi ile; müvekkilinin 11/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasıdan dolayı yaralandığını, kazaya sebebiyet veren aracın zmms sigortacısı olan davalı … şirketinin zarardan sorumlu olduğunu belirterek 50.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 100.252,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafından sigorta şirketine gerekli sağlık kurulu raporunun ibraz edilmediğini, usulüne uygun ön başvuru yapılmaması nedeniyle istemin öncelikle usulden reddi gerektiğini, kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete zmss poliçesi ile sigortalı olduğunu, maluliyet oranının tespiti için ATK’dan rapor alınması gerektiğini, hesaplama konusunda aktüer sıfatı olan bir bilirkişi görevlendirilmesini ve SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmasını, faiz isteminin haksız olduğunu, avukatlık ücretinin 1/5 oranında belirlenmesi gerektiğini belirterek başvurunun reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun kabulü ile 100.252,00 TL’nin 03.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar vermiş, davalı vekilinin itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, itiraz eden sigorta şirketinin Uyuşmazlık Hakem Heyetinin kararında hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesine ilişkin itirazının kabulüne, diğer itirazların reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının gerekli belgeleri müvekkili şirkete ibraz etmemek ve ödeme süresinin dolmasını beklememekle, kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmemiş olduğundan dava ikame etme hakkı bulunmadığını, hükme esas alınan hesap raporuna dayanak teşkil eden %15,20 maluliyet oranının kabulünün mümkün olmadığını, davacı lehine sebepsiz zenginleşme teşkil edecek şekilde fahiş tazminat hesaplaması yapıldığını, hükme esas alınan maluliyet raporunun davacı tarafından kişisel müracaatı sonucu alındığından sağlık kurulu raporunun hükme esas almaya yeterli olmadığını, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretine de itiraz ettiklerini, tarifede belirlenen vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini belirterek İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava; trafik kazası nedeni ile tazminat talebine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davalı vekilinin dava şartı yönünden istinaf sebebinin incelenmesinde;Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Sigorta şirketine başvuru koşulu da tamamlanabilir bir dava şartı niteliğinde olduğundan hakem heyeti incelemesi sırasında sağlık kurulu raporu alınarak noksanlık giderildiği nedenle davalı vekilinin bu bende ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir. Davalı vekilinin maluliyet raporu yönünden istinaf sebebinin incelenmesinde;Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi baz alınarak 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Somut uyuşmazlıkta İtiraz Hakem Heyeti tarafından hükme esas alınan maluliyet raporunun Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlediği görülmektedir. Oysa davacının maluliyet oranının az yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek sadece kaza tarihi olan 11/06/2015 tarihinde geçerli bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik ” hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği halde yanlış yönetmelik hükümlerinin uygulandığı maluliyet raporu esas alınarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu durumda, (yargılamanın tahkim yargılaması olduğu göz önüne alınarak), başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak 3 kişilik uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan ” Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik ” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte rapor alınıp, tespit edilecek maluliyet oranına göre tazminat hesabı yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.Davalı vekilinin vekalet ücreti yönünden istinaf sebebinin incelenmesinde; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01/02/2018 tarih, 2015/6820 E. ve 2018/493 K. sayılı kararında açıklandığı üzere “19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasında “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. Bu durumda Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Makeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 8-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı …Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası / Adana Şubesinin 08/12/2017 tarih ve …. numaralı 152.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı ….’ye İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/12/2019