Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2217 E. 2019/3580 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2217
KARAR NO : 2019/3580
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/06/2017
NUMARASI : 2016/632 Esas – 2017/885 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/04/2016 tarihinde … plakalı aracın %100 olarak davacıya ait … plakalı araca çarpması neticesinde davacıya ait aracın ekonomik olarak tamir kabul görmeyecek şekilde hasarlandığını, aracın piyasa değeri 25.000,00 TL ve üzerinde olmasına rağmen ancak 9.000,00 TL bedelle hurda fiyatına satılarak elden çıkarıldığını, kusurlu aracın olay esnasında geçerli bir ZMMS olmadğından ötürü aracın meydana gelen maddi zararının giderilmesi için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihi 13/04/2016 olduğundan 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartlarının işbu davada uygulanması gerektiğini, mevzuatta da açıkça belirtildiği üzere Güvence Hesabının belirli şartların varlığı halinde yalnızca bedensel zararların tazmininden sorumlu olduğunu, araç hasarlarında, bunun sonucu olan değer kaybı bedelinin tahsili, ayrıca çekici, ekspertiz masrafı ve araç mahrumiyeti bedelinin tahsili talebi ile davalı kurumun sorumluluğuna gidilemeyeceğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “davanın reddine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuşturDavacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin, Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/b maddesini gerekçe gösterilip, rizikonun meydana geldiği tarihte ZMSS sigortası yatırmamış olanların neden olduğu bedensel zararların tazminleri için Güvence Hesabına müracaat edilebilir şeklindeki kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2918 sayılı KTK’nın 91.maddesinde ve ZMSS Genel Şartlarının A.1 maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK’nın işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine karar temin edeceğinin düzenlendiğini, KTK’ya göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmanın zorunlu olduğu, ZMSS’nin yaptırılmadığında yerine Güvence Hesabının geçeceğini, tek yanlı genel işlem şartı niteliğindeki Sigorta Genel Şartlarına yasaların üstünde bir güç sağlayan böyle bir düzenlemenin hukuka uygun olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davacı açmış olduğu dava ile ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı aracın kusuru ile kendi aracı olan … plakalı aracına çarpması ile aracında oluşan maddi hasarın davalı Güvence Hesabından tazminini talep etmektedir. Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/b maddesi uyarınca rizikonun meydana geldiği tarihte trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu kazada uğranılan bedensel zararın tazmini Güvence Hesabından istenebilir. Araç hasarından oluşan zarar taleplerin güvence hesabı sorumluğunda değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/b maddesi kapsamında davalı Güvence Hesabının oluşan maddi hasardan sorumlu bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5772 Esas ve 2013/4010 Karar).Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 11,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/10/2019