Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2175 E. 2019/3922 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2175
KARAR NO : 2019/3922
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/06/2017
NUMARASI : 2017/2798 D.İş Esas – 2017/2798 D.İş Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; kaza tarihi itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile teminat altında olan … plakalı aracın 15/07/2008 tarihinde karıştığı ölümlü trafik kazası neticesinde araç sürücüsü destek … vefat ettiği, … A.Ş’nin sigorta ettiği aracın kusuru oranında, poliçedeki ölüm anındaki kişi başı teminat miktarını müvekillerine ödemesi gerektiği, şimdilik kaydı ile … için 500,00 TL, … için 500,00 TL, anne … için 1.000,00 TL ve diğer başvuran … için 3.500,00 TL olmak üzere toplam 5.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigortacıdan tahsili talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, uyuşmazlık konusu kazanın meydana gelişinde … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı, … plaka sayılı araç sürücüsünün ise tam kusurlu olduğu, işleten sürücünün kendi kusurundan kaynaklanan vefatı sebebiyle işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen sigortacının sorumluluğu bulunmayacağının açık olduğu, 14/05/2015 tarihli genel şartlar gereğince de başvurunun reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, ” başvurunun kabulüne, başvuran eş … için 97.211,00 TL, annesi … için 12.562,00 TL, kızı … için 6.624,00 TL, kızı … için 8.603,00 TL, toplamda ise 125.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 11/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigortacıdan tahsili ile başvuranlara ödenmesine” karar verilmiş, bu karara davalı vekilinin yapmış olduğu itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyeti itirazın reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davalı sigorta vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu kazada sigortalı araç Karayolları Trafik Kanunu kapsamında işletilme halinde olmadığını, bu sebeple poliçe teminatı içinde olmayan talebin reddi gerektiğini, sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde başvuruya konu talebin trafik sigortası teminatı kapsamında olmaması sebebiyle de reddinin gerektiği, müvekkil şirketin işletilme halinde olmayan ve esasen yaya olan müteveffanın yaşamış olduğu kaza sebebi ile herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müteveffanın araçtan bağımsız olarak aracın dışında olup müvekkil şirketin sigortaladığı değer kazaya konu aracın işletilme halinde üçüncü kişilere vereceği zararların tazmininden ibaret olduğunu, olayda aracın hem işletilme halinde olmadığını, hemde müteveffanın araçta olmadığını, kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu, başvurucuların kazaya sebebiyet olan diğer araç sigortacısına neden başvurmadıklarının da sorgulanması gerektiğini, diğer aracın sigortasından yada araç sahibinden herhangi bir tazminat alınıp alınmadığı hususunun da araştırılmadığı bu nedenle kararın bozulması gerektiği, Yargıtay kararı ışığında başvurucu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi halinde 1/5 kuralının uygulanmasını da talep etmiştir. Dava maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 15/07/2008 tarihinde davacıların desteği olan …sürücüsü ve davalının ZMSS sigortacısı olduğu … plakalı aracını gidiş istikametine göre yolun sağındaki bankete park lambaları ve dörtlü flaşörleri yandığı halde park ederek aracın arkasına geçtiği esnada aynı istikametten gelen sürücü … yönetiminde ki … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği, olay nedeniyle ceza yargılaması sırasında Ankara ATK’dan alınan kusur raporuna göre müteveffa sürücü … ile diğer araç sürücüsü … asli kusurlu olduğu, davacıların bu vefat nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin davacılar … (anne), … istinaf başvurusu değerlendirildiğinde:5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında 5.000,00 TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, 5.000,00 TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, hakemin verdiği 40.000,00 TL’ye kadar olan kararların her iki taraf için kesin olduğu, 40.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir.Bu bağlamda, eldeki davada İtiraz Hakem Heyeti tarafından ihtiyari dava arkadaşı durumundaki davacılardan müteveffanın annesi .. için 12.562,00 TL, kızı … için 6.624,00 TL, kızı … için 8.603,00 TL üzerinden talebin kabulüne karar verildiği, kabul edilen tazminat miktarları, 5684 sayılı Kanun’un 30/12. maddesinde öngörülen temyiz/istinaf sınırının altında kaldığı gibi istinafa konu karar İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilmiş olup Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesinde sayılan, kararın her hâlükârda istinafa tâbi olmasına ilişkin hallere de dayanılmadığından karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması olanağı yoktur. Bu nedenle, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. ve HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca, davalı vekilinin adı geçen davacılar yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Davalı vekilinin davacı … yönünden istinaf başvurusu değerlendirildiğinde:Davalı vekili sigortalı araç Karayolları Trafik Kanunu kapsamında işletilme halinde olmadığından tazminat talebinin poliçe teminatı içinde olmadığını belirterek istinaf itirazında bulunmuştur.Emsal nitelikte Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 21/03/2019 tarih, 2016/7870 E. ve 2019/3392 K. sayılı kararında ” murisin lastiği patlayan aracı yol kenarına çekip lastiği değiştirdiği sırada meydana gelen kazada murisin aracının işletilme halinde olduğunun kabulünün gerektiği” yönünde karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta da sürücü olan destek … plakalı aracını gidiş istikametine göre yolun sağındaki bankete park lambaları ve dörtlü flaşörleri yandığı halde park ederek geçici bir süreliğine aracın arkasına geçtiği kaza meydana geldiğine göre İHH tarafından aracın işletilme halinde olduğu kabul edilerek “karayolunda geçici duraklama halindeki aracın işletilme halinde olduğu ve işletenin tehlike sorumluluğuna tabi olduğu” gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur.Davalı vekili desteğin tam ve asli kusurlu olması sebebiyle de davacının talebinin teminat dışında olduğunu iddia etmektedir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilerek Yeni Genel Şartlar kabul edilmiştir. KTK’da 6704 sayılı Kanun ile değişiklik yapılarak Yeni Genel Şartlara ilişkin yasal düzenleme 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni Genel Şartların C.10. maddesi ile, 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartlar’ın C.11. maddesi ile de Yeni Genel Şartlar’ın, Genel Şartlar’ın yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı öngörülmüştür. Somut uyuşmazlıkta desteğin sürücüsü olduğu ve davalı tarafça ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan … plakalı aracın poliçe başlangıç tarihi ve kaza tarihi 01/06/2015 tarihinden öncesi olduğuna göre sigorta sözleşmesi tarihinde yürürlükte olan eski genel şartlar uygulanacaktır. Eski genel şartlarda destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri teminat kapsamı dışında bırakılmadığından Hakem Heyetince davacının tazminat talebinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 01/0/2018 tarih, 2015/6820 Esas ve 2018/493 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete’de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.maddesinin 13.fıkrasına ” tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin beşte biridir. ” hükmü eklenmiştir. Bu durumda Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine Sigortacılıkta Tahkime ilişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak A.A.Ü.T’nin 13.maddesi gereğince 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından bu yöne ilişkin davalı istinafı yerindedir. Bu nedenle davalı vekilinin, davacılar … yönünden istinaf başvurusunun 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. ve HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca reddine; diğer davacı … yönünden istinaf başvurusunun vekalet ücreti bakımından kabulüne, diğer istinaf itirazlarının reddine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına ve vekalet ücreti yönünden aşağıda yazılı olduğu şekilde hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A-1-Davalı vekilinin davacılar … (anne) ve … (çocuk) yönünden yaptığı istinaf başvurusunun 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. ve HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE,2-Davalı vekilinin davacı… yönünden istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm OLUŞTURULMASINA,
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verildiğinden,Buna göre; 1-Başvurunun kabulüne, başvuran eş … için 97.211,00 TL, annesi … için 12.562,00 TL, kızı … için 6.624,00 TL, kızı … için 8.603,00 TL, toplamda ise 125.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 11/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigortacıdan tahsili ile başvuranlara ödenmesine,2-500,00 TL bilirkişi ücreti, 250,00 TL başvuru ücreti ve 1.625,00 TL başvuru ek ücreti olmak üzere toplam 2.375,00 TL yargılama giderinin … A.Ş’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Başvuranlar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden talebin kabul edilen miktarına, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17.maddesine göre hesaplanan eş … için 2.105,37 TL, anne … için 1.980,00 TL, kız .. için 1.980,00 TL, kız … için 1.980,00 TL vekalet ücretinin 1/5’i oranındaki vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Başvuru sahibi tarafından yapılan tahkim yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,B-İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN;1-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III-Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,2-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,
3-Davalı tarafça yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcı ile 49,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5-Artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/12/2019