Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2169 E. 2019/3577 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2169
KARAR NO : 2019/3577
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/05/2017
NUMARASI : 2014/1100 Esas – 2017/576 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Harbiye’de karşıdan karşıya geçmek isterken yolun ters tarafından geri manevra yapan davalı İndoors şirketine ait olup … tarafından kullanılan aracın müvekkiline çarptığını ve müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinde bu olay sebebi ile sürekli iş gücü kaybı olduğunu, bir takım tedavi giderleri yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek 853,00 TL tedavi gideri, 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen; 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …. Tic. ve San Ltd, Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılardan … sigorta şirketinin müvekkili şirkete ait aracın ZMM sigortacısı olduğunu, davacının kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, olay yerinde tutanak tutulmadığını bu nedenle kusur durumunun tam olarak belirlenmediğini, tedavi giderleri yönünden SGK’nın sorumlu olduğunu, SGK’nun davaya dahil edilmesi gerektiğini, istenilen maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete ait aracı ZMM poliçesi ile sigortaladığını, davacının kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusurunu kanıtlaması gerektiğini, davacının ticari faiz talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “Davanın kısmen kabulüyle, 2.564,27 TL maddi tazminatın 18/02/2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı … şirketinin sorumluluğunun 2.009,82 TL ve faiz başlangıcı 23/09/2013) olmak üzere davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, 8.000,00 TL manevi tazminatın 18/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … Tic. San.Ltd.Şti ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … ve … Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … ve…. Tic. Ve San. Ltd. Şti.vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece araç sürücüsü davalılardan …’ın olayın meydana gelmesinde %65 oranında kusurlu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kendilerinin yargılama aşamasında teknik bilirkişi raporuna sebepleri açıklanmak suretiyle itiraz edildiğini, mahkemece itirazları konusunda herhangi bir karar verilmeden tanık beyanlarını dikkate alınmadan düzenlenen raporun hükme esas alındığını, teknik bilirkişi raporunun her yönüyle hatalı olduğunu, manevi tazminat yönünden de mahkemece verilen 8.000,00 TL tutarlı tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuşlardır. Dava, tek taraflı trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davalılar vekilinin kusura ilişkin istinaf talebi bakımından değerlendirme yapıldığında; Davacı, yaya olarak yolun karşısına geçmeye çalıştığı sırada davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu yaralanmıştır. Yargılama sırasında olayın oluşuna ilişkin davalı tanıkları dinlenmiştir. Eldeki davada dosya kapsamında kusura ilişkin alınan raporda davalı sürücü … %65, davacının %35 kusurlu oldukları bildirilmiş, bir kısım davalılar vekili tarafından süresi içerisinde itiraz edilmiştir. Aynı olay nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/35097 esas, 2013/14107 karar sayılı soruşturma dosyasında davacı ve davalının olayın oluşuna dair beyanları ile mahkemece aldırılan kusur raporunun olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında davalılar vekilinin kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.Davalılar vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf talebi bakımından değerlendirme yapıldığında; Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”TBK’nın 56/1. maddesi gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir.Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olayın oluş şekli, davacıda kaza sonucu meydana gelen yaralanmanın niteliği, iyileşme süresi, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarının fazla olduğu, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uymadığı kanısına varılmış; aynı ilkeler esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre de takdiren davacı lehine 6.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanısına varılmıştır. Bu nedenle, bir kısım davalılar vekilinin kusura yönelik istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm oluşturulmasına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;A- Davalılar … ve … Tic. Ve San. Ltd. Şti. vekilinin kusur yönünden istinaf başvurularının REDDİNE, manevi tazminatın miktar yönünden istinaf talebinin KABULÜ ile;Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın kısmen kabulüyle, 2.564,27 TL maddi tazminatın 18/02/2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı … şirketinin sorumluluğunun 2.009,82 TL ve faiz başlangıcı 23/09/2013) olmak üzere davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,2-Davalıları vekilinin davacı aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile takdiren 6.000,00 TL manevi tazminatın davacıdan alınarak davalılara verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 3- Alınması gereken 585,25 TL ilam harcından peşin alınan 526,90 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 58,12 TL’nin davalılardan alınmasına, (davalı … … A.Ş’nin sorumluluğu 137,29 TL’yi aşmamak üzere)4-a-Davacı vekille temsil edildiğinden maddi tazminat talebi ile ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine, b-Davalı vekille temsil edildiğinden maddi tazminat ile ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,5- a- Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davacı için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince hesap ve taktir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Tic. Ve San. Ltd.Şti ile …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,b-Red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … Tic. Ve San. Ltd.Şti ile … için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince hesap ve taktir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp adı geçen davalılara müteselsilen verilmesine,6-Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 526,90 TL’sinin davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine, (davalı … A.Ş’nin sorumluluğu 137,29TL yi aşmamak üzere)7-Davacı tarafından yapılan 28,65 TL açılış gideri, 900 TL bilirkişi ücreti, 703,40 TL tebligat, posta vs. gideri olmak üzere toplam 1.632,05 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre takdir edilen 450,40 TL’sinin davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,8-Davalı …. Tic. Ve San. Ltd.Şti ile … tarafından yapılan 69,00 TL tebligat ve posta giderinin, kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir edilen 49,73 TL’sinin davacıdan alınıp bu davalılara verilmesine, kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,9-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-İstinaf talep eden davalılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine,2-İstinaf aşamasında yapılan 74,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,00 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile istinaf talep eden davalılar verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/10/2019