Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2168 E. 2019/3576 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2168
KARAR NO : 2019/3576
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/06/2017
NUMARASI : 2015/598 Esas – 2017/584 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin 17/03/2015 tarihinde Halkalı Altınşehir yoluna yakın Soyak yerleşim civarında karşıdan karşıya geçerken davalılardan sürücü … kullanımında olan, diğer davalı …San. Ve Tic. Ltd. Şti’ye ait … plaka sayılı aracın ile çarpması sonucunda yaralandığını, kazadan sonra çalışamaz hale geldiğini, müvekkilinin yoğun bakımda kalıp ölümden döndüğünü, davalı sürücünün bu kazanın meydana gelmesinde ağır kusurlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan… ile diğer davalı …’den müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. cevap dilekçesinde; Davacının kusurlu davranış ve eyleminin kazanın temel etkeni olduğunu, bu durumun kaza tespit tutanağında belirtildiğini, olaya karışan … plakalı aracın hem ZMMS ile hem de Ticari Genişletilmiş Kasko Sigortası bulunduğunu, davacının öncelikle bu sigorta kuruluşlarına başvurarak zararlarının karşılanmasını istemesi gerektiğini, bu bakımdan da birincil kusurlu davacının koşulları oluşmayan davasına ve husumet yöneltmesine itiraz ettiklerini, husumet itirazlarının kabulü ile davanın öncelikle husumetten aksi taktirde esastan reddine, maddi ve manevi ödencenin hakçalık ölçülerine indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş cevap dilekçesinde;… plaka sayılı aracın müvekkili nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, davacının talebi içerisindeki geçici iş göremezlik, tedavi giderleri, bakıcı giderlerinin bulunması durumunda 6111 sayılı Yasa gereği teminat dışı olduğundan davanın reddi gerekeceği, ayrıca geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin de hem 6111 sayılı Kanun gereği hem de Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde; Müvekkilinin 17/03/2015 tarihinde Turgut Özal Bulvarını takiben Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi istikametine doğru, en sol şeritte, normal hız ile seyir halinde devam ederken davacı …’ın ticari minibüsten inip hemen yolun karşısına geçmeye çalışması esnasında kaza meydana geldiğini, davacı tarafın istemiş olduğu manevi tazminatın fahiş miktarda olduğunu, karşı tarafın zenginleşmesine maruf olduğunu belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”Davanın kısmen kabul-kısmen reddine, davacının maddi tazminat talebinin ıslah talebiyle birlikte kabulü ile geçici iş göremezlik tazminatı ve iyileşme giderleri nedeniyle tespit edilen toplam 4.441,49 TL’nin davalılardan sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere diğer davalı yönünden de haksız fiil tarihi olan 17/03/2015 tarihinden itibaren başlamak üzere yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 14.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının trafik kurallarına uymadığını ve kusurlu davranışı sonucu kazanın meydana geldiğini, davacının durak harici ticari minibüsten inerek 30 metre ilerideki yaya geçidini kullanmadan taşıt trafiğini tehlikeye atacak şekilde yoldan gelen araçların hızını ve uzaklığının kontrol etmeden yolun karşısına geçmeye çalıştığını, bu esnada orta şeritte seyreden araçtan kurtulmak için kaçmaya çalışırken müvekkilinin kullandığı araç ile davacı arasında kaza meydana geldiğini, müvekkilinin her türlü maddi ve manevi destekte bulunduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, yaralamalı tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. ” Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dosya kapsamından, 17/03/2015 tarihinde davalı sürücü …nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya olarak bulunan davacıya çarpması suretiyle yaralamalı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır. Davaya konu olaya ilişkin ceza soruşturması safahatına yönelik bir belge sunulmamıştır. Kaza tespit tutanağında davalı sürücünün ve davacı yayanın kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamı çerçevesinde 04/04/2016 tarihinde alınan bilirkişi raporunda davalı sürücünün 5/8, davacı yayanın 3/8 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.İlk derece mahkemesi tarafından kusur bilirkişi raporunun davalı … vekiline tebliğe çıkarıldığı, çıkartılan tebligatın iade edilmiştir. Her ne kadar kusura ilişkin bilirkişi raporu davalı … vekiline tebliğ edilememiş ise de tespit edilen kusur oranı esas alınarak düzenlenen 03/04/2017 tarihli aktüerya bilirkişi raporunun davalı … vekiline tebliğ edildiği, davalı … vekili tarafından aktüerya raporuna ve ıslah dilekçesine itiraz edilmediği gibi 05/06/2017 tarihli celsede kusur oranları dikkate alınarak hüküm tesis edilmesini talep etmiştir. Bu hali ile davacı lehine kusur oranları yönünden usuli kazanılmış hak doğmuştur. Ayrıca istinaf talebinde de yeni bir rapor alınmasına ilişkin açık bir talebi bulunmamaktadır. Davalı … vekilinin istinaf dilekçesi ile ileri sürdüğü kusura yönelik savunmalar HMK’nın 357/1 maddesi gereğince istinaf aşamasında değerlendirmeye alınamayacağından bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir.Bu nedenle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.259,73 TL harçtan peşin alınan 314,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 944,79 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf talep edenin istinaf başvusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/10/2019