Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2152 E. 2019/4157 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2152
KARAR NO : 2019/4157
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 14/08/2017
NUMARASI : 2017/3769 D.İş Esas – 2017/3755 D.İş Karar
(İtiraz Hakem Heyeti 18/07/2017 tarih, 2017/İHK-2572)
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 22.07.2013 tarihinde davalı … şirketine sigortalı, …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada davacıların oğlu …’in vefat ettiğini, kazada sürücü …’in %100 asli kusurlu olduğunu, davacıların …’in desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacılara ayrı ayrı 2.750,00 TL olmak üzere toplam 5.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; poliçe limitinin 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde müteveffa … ‘in çocukları için açılan dava sonucu müvekkili tarafından …’in çocuklarına poliçe limitinin tamamı olan 250.000,00 TL’nin faiz ve ferileri ile ödendiğini, bu nedenle teminat limitinin tükendiğini belirterek başvurunun reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvuru sahiplerinin talebinin reddine karar vermiş, davacılar vekilinin itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, davacılar vekilinin itirazının reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İtiraz Hakem Heyeti tarafından talebin miktar itibariyle kesin olduğu belirterek reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonuna belirsiz alacak üzerinden başvurulduğunu, Yargıtay içtihatlarında da görüleceği üzere belirsiz alacak davalarında alacak miktarı belirli olmadığı için fazlaya ilişkin hakları saklı tutulduğu için kesinlikten söz edilemeyeceğini, davalı … tarafından tazminat talep etme hakkı bulunan müvekkillerinin payını ayırmadan diğer hak sahiplerine tüm teminat limitini ödemiş olmakla sorumluluktan kurtulamayacağını, dosyada limit kalmamasına ve garame yapılmadan ödeme yapılmasına sebep olan davalının tazminat sorumluluğunun devam ettiğini, davalı … şirketinin iyi niyetli bir ödemede bulunmadığını, müteveffanın anne ve babasının hayatta olduğunun nüfus kayıtlarında da tespitinin mümkün olduğunu, müvekkillerinin sigorta şirketinin teminat limitinin tamamını ödemiş olduğunu bilebilmesinin de mümkün olmadığını belirterek İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İHH tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut uyuşmazlıkta başvuru sahibi fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak HMK’nın 107. maddesine göre belirsiz alacak davası açmıştır. Bu durumda dava tarihi itibariyle henüz davacının tazminat tutarı belirlenmemiş olduğuna göre verilen karar kesin nitelikte olmayacağından, İHH kararında kararın kesin olduğunun yazılı olmasının isninaf incelemesi açısından sonuca etkili olmadığının kabulü ile; KTK’nun 96. maddesindeki hükme göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı ve poliçe limitini de aşmayacak şekilde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır. Limitini bu suretle tüketen davalı sigortacının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 96/2. maddesi gereğince, davacılara karşı da sorumluluktan kurtulabilmesi için öngörülen “başka tazminat taleplerinin olduğunu bilmeme” ve “iyiniyetle ödeme yapma” şeklindeki şartları sağlayıp sağlamadığı; basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğu halde mahkeme kararına dayalı olarak ödeme yaparken garameten paylaştırma ile ödeme yapma konusunda üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediğinin tespiti açısından yukarıda açıklanan hususlar yönünden inceleme yapılmalıdır. (Benzer yönde Yargıtay 19. HD 13.06.2019 tarih ve 2016/19313 E. 2019/7504 K) Dosya kapsamında aynı kaza nedeniyle, desteğini kaybeden ilgililer tarafından açılan … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2015/177 E. 2016/821 K. nolu dava sonucu 03.11.2016 tarihinde, müteveffanın eşi ve çocukları açısından poliçe teminat limit miktarıyla davanın kabulüne karar verildiği, karar ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. nolu takip dosyasından 10.11.2016 tarihinde icra takibine girişildiği, toplam alacak miktarının 468.906,25 TL olduğu, dosyaya sunulan fotokopilerden icra müdürlüğüne 332.053,72 TL ve 18.725,03 TL miktarla 29.11.2016 tarihinde havale çıkartıldığı anlaşılmaktadır. … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/177 E. 2016/821 K. nolu kararının … Bölge Adliye Mahkemesi 16. HD. 2016/310 E. 2017/26 K. nolu dosyasında yapılan istinaf incelemesinde; vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden değerlendirme yapılarak 11.01.2017 tarihinde karar verildiği görülmüştür. Somut olayda davaya konu tazminat açısından davalı … şirketine 23.12.2016 tarihinde başvuru yapıldığı bildirilmiş olup, başvuru tarihi … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2015/177 E. 2016/821 K. nolu dava karar tarihi, ilama istinaden girişilen takip tarihi ve ödeme tarihlerinden daha sonradır. Diğer bir ifadeyle ödeme yapan sigorta şirketinin eldeki bu davayı bilmediği, kazadan sonra geçen süre ve dava tarihi dikkate alındığında davacı anne ve babanın, desteğin eylemli ve düzenli desteği olduğunun ihbar edilmemiş olması nedeniyle, davalının dava dışı eş ve çocuklar için yaptığı ödeme 2918 S.K.nun 96/2.maddesi uyarınca iyiniyetli bir ödemedir ve davalının borçtan kurtulmasını sağlar (Benzer yönde Yargıtay 17. HD. 2016/19313 E, 2013/7433 E, 2014/7382 E. nolu içtihatları). Açıklanan nedenlerle, UHH tarafından başvurunun reddine karar verilmesinde ve itiraz üzerine de İHH’nce davacılar vekilinin itirazının reddine karar verilmesinde dosya içeriği, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.30/12/2019