Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2145
KARAR NO : 2019/3804
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/09/2017
NUMARASI : 2017/4675 D.İş Esas – 2017/4668 D.İş Karar
DAVA : Maluliyet Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/11/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle malul kalan … %75 kusur ile %14 özür oranı ile hesaplanarak 55.998,00 TL daimi maluliyet tazminatının 08.10.2015 tarihinde müvekkilinin hesabına aktırıldığını, davacı tarafından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda ise %33,20 oranında sürekli maluliyeti tespit edildiğini, davalıya yapılan başvuruya cevap verilmemesi nedeniyle sigorta tahkim komisyonuna başvuru yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla rapor temini için ödenen 1.062,00 TL ile 50.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru şartı yerine getirilmediğinden reddi gerektiğini, davacı tarafından 28.07.2015 tarihinde müvekkiline yapılan başvuru neticesinde müvekkili tarafından davacıya 55.997,00 TL tutarındaki tazminatın 08.10.2015 tarihinde ödendiğini, daha sonra davacı tarafından ek ödeme talep edildiğini, davacının ek ödeme talep ederken ibraz etmiş olduğu Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporun yönetmelik hükümlerine uygun alınmış bir rapor olmadığı nedenle bu rapor üzerinden değerlendirme yapılamadığını, zarar görenin maluliyet oranında artış söz konusu olması halinde bu durumu gösterir resmi ve yetkili bir hastaneden alınacak sağlık kurulu raporunun ibrazı halinde talebin yeniden değerlendirilebileceğini, kusur oranı ve maluliyet oranının tespiti gerektiğini, maluliyet oranı bakımından kurumların sorumluluğunun söz konusu kaza ile illiyet bağı kurulabilen maluliyet oranı ile sınırlı olduğunu, tazminatı hesabının rapor tarihinde yürürlükte olan mevzuata göre yapılması gerektiğini, maluliyet raporu için sarf edilen masraftan müvekkilinin sorumlu olmayacağını, vekalet ücretinin 1/5’ine hükmedilmesi gerektiğin belirterek başvurunun usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, “başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 203.511,40 TL tutarındaki bakiye maluliyet tazminatının 21.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiş, bu karara karşı davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından, itirazın reddine karar vermiştir. Davalı vekili, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Marmaris Devlet Hastanesinden alınan sağlık kurulu raporunda başvuru sahibinin kaza nedeniyle %14 oranında, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden alınan raporda ise %33,20 oranında sürekli maluliyeti tespit edildiği ancak yargılama safhasında davacı adına Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesince tanzim edilen sağlık kurulu raporunda ise %39 oranında sürekli maluliyeti olduğunun tespit edildiğini, maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacı vekili tarafından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden alınan raporda tespit edilen %33,20 oranında sürekli maluliyet oranı üzerinden davasını ikame ettiğini, tazminat hesabını bu oran üzerinden yapılmasını açık şekilde beyan etmesine rağmen itiraz hakem heyeti tarafından hiçbir tarafın talep etmemesine rağmen %30 maluliyet oranı üzerinden hesaplama yaparak hüküm tesis ettiğini, taleple bağlılık ilkesine aykırı karar tesis edildiğini belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatına istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İHH tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 18/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının %14 özür oranına göre, davalı tarafından 55.997,00 TL daimi maluliyet tazminatının 08/10/2015 tarihinde ödendiği, daha sonra Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden alınan maluliyet raporuna göre, meslekte kazanma gücü kaybı oranının %33,2 olduğu tespit edildiğinden bu orana göre tespit edilen artan maluliyet nedeniyle belirlenecek tazminatın talep edildiği anlaşılmıştır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararı kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekir. Bu belirlemenin yapılabilmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden maluliyet raporu alınmalıdır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen04.05.2017 tarihli raporda başvuranın (davacının), Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre %39 oranında maluliyeti bulunduğunun tespit edildiği, daha önce Marmaris Devlet Hastanesinden aldığı Engelli Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen raporunda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre başvuranın %33,2 oranında özürlü olduğunun belirlendiği yine Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden alınan 22.11.2016 tarihli maluliyet raporunda ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre %33,2 oranında malul olduğunun belirlendiği, bu durumda hükme esas alınan rapor ile dosyada bulunan diğer maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Oysa davacının maluliyet oranının az yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek sadece kaza tarihi olan 18/07/2014 tarihinde geçerli bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği halde çelişki ve belirsizlik oluşturacak şekilde birden fazla yönetmeliği atıf yapılan ve hangi Yönetmelik hükümlerine göre maluliyetin belirlendiği anlaşılamayan yetersiz, çelişkili ve geçersiz olan maluliyet raporu esas alınarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu durumda, (yargılamanın tahkim yargılaması olduğu göz önüne alınarak), başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte rapor alınıp, tespit edilecek maluliyet oranına göre tazminat hesabı yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Davacı başvuru dilekçesinde açıkça maluliyet oranına bağlı kalarak talebini sınırlamadığı, daha önce yapılan ödemedeki maluliyet oranından ve daha sonra alınan raporda belirlenen maluliyet oranından bahsederek kalıcı iş göremezlik tazminat talep ettiğini açıkladığına göre artan maluliyet nedeniyle tazminat talep edildiği anlaşıldığından taleple bağlılık kuralının ihlalinden bahsedilemeyeceğinden bu yöne ilişkin istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kabulüne; İtiraz Hakem Heyeti kararı kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile istinaf istemine konu Sigorta Tahkim Komisyonunun yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılması için Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere mahkemesine İADESİNE, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 7-İstinaf gider avansının yatıran tarafa iadesine, 8-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre … A.Ş tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası Gayrettepe Şubesinin 13/10/2017 tarih ve … numaralı 274.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı Güvence Hesabı’na İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.29/11/2019