Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2138 E. 2019/3515 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2138
KARAR NO : 2019/3515
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 25/05/2017
NUMARASI : 2014/1668 Esas – 2017/647 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla … plakalı araca çarpması nedeni ile müvekkilinin yaralandığını, kaza nedeni ile müvekkilinin sakat kaldığını, terzilik mesleğini icra edemez hale geldiğini belirterek 100.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın davalı …’dan ile 5.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu, kusur oranının tespti edilmesi gerektiğini ayrıca maluliyetin ve işgücü kaybının tespitinin gerektiğini, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarının sorulmasını beyan etmiş ayrıca davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda; “Maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne; 9.295,70 TL geçici iş göremezlik, 84.269,12 TL sürekli iş göremezlik, 6.086,10 TL bakıcı tazminatı olmak üzere toplam 99.650,92 TL tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 31.05.2013 tarihinden itibaren,davalı … şirketinden dava tarihi olan 13.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, davacıya verilmesine; Takdiren 15.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 31.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline; fazlaya ilişkin kısmın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, trafik kazasına bağlı olarak %22 oranında malul kaldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın %100 kusurlu olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunu iddia ederek Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Dava trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 31/05/2013 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … plakalı araca çarpması ile … plakalı aracında davacının yolcu olarak bulunduğu … çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazası nedeni ile davacının yaralandığı, 26/11/2015 tarihli Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre kazanın meydan gelmesinde davalı sürücüsü …’ın % 100 (yüzde yüz) kusurlu olduğunun tespit edildiği, 18/04/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi raporuna göre davacının % 22,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı belirtildiği anlaşılmıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığndan trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”TBK’nın 56/1. maddesi gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir.Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacıdaki yaralanmanın niteliği, maluliyet oranı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/1.maddesi kapsamında davacı lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.10/10/2019