Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2115 E. 2019/3698 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2115
KARAR NO : 2019/3698
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/05/2017
NUMARASI : 2015/1147 Esas – 2017/416 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 31/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların oğlu …, yolcu olarak bulunduğu ve…’ün sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin meydana getirdiği tek taraflı trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, sürücüsü kusurlu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası (trafik poliçesi) bulunmadığını, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi kapsamında Güvence Hesabının maddi tazminattan sorumlu olduğunu, davacılar davalı kuruma başvuru yaparak kaza tarihinde geçerli olan sigorta teminat limitleri kapsamında destekten yoksunluk tazminatı talep ettiklerini, davalı kurumun … numaralı hasar dosyası üzerinden davacı …’ya 26.11.2015 tarihinde 12.530,00 TL, davacı …. 01.12.2015 tarihinde 9.916,00 TL olmak üzere toplam 22.446,00 TL tazminat ödemesi yaptığını, müteveffanın ve davacıların kaza tarihindeki yaşları dikkate alındığında yapılan tazminat ödemesinin düşük olduğu belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacağın tespiti ile her davacı için 500,00 TL olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesi talep edilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kazaya sebebiyet veren zarar veren sürücü …’e ve malik/işleten konumundaki …’a ihbarına karar verilmesini, Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 16. maddesi gereğince işbu dava sonucunda müvekkili aleyhinde hüküm tesis edilirse, zarar veren/ sürücüye ve sigorta yaptırmayan işletene rücu edileceğinden, davanın kazaya karışan aracın sürücüsü konumunda olan … ’e ve malik konumunda olan ….’a ihbarını, Güvence hesabı yönetmeliğinin 15.maddesi uyarınca yapılan ödeme ile hesap borçtan ve yükümlülükten kurtulduğunu, müvekkili kurum tarafından yapılan ödemenin geçerli olduğunu ve borcu ortadan kaldırdığını, davacı …a 01.12.2015 tarihinde yapılan 9.916,00 TL’lik ve davacı … 26.11.2015 tarihinde yapılan 12.530,00 TL’lk ödeme kapsamında müvekkili Kurumun sorumluluğu ortadan kalktığını, davacıların zararının aktüerya incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ödeme tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi yürütülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, ” Davanın kabulü davacı … için 49.910,56 TL davacı … için 40.279,70 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yargılamaya konu olan olayda, müteveffanın alkollü sürücünün aracına bilerek binmesi kendisini bilerek tehlikeye atması anlamına geldiğinden ve müteveffanın kask ve koruyucu ekipman kullanmaması zararın artmasına sebep olduğundan, vefat hadisesi kafatasında meydana gelen darbe sonucu olduğundan, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak hüküm kurulması gerekirken, yapılmamış olmasının hatalı olduğunu, müteveffa araçta yolcu konumunda hatır için taşınmış olmasına rağmen hatır taşıması nedeniyle indirimin yapılmamış ve bu konunun tartışılmamış olmasının hatalı ve eksik inceleme sonucunda olduğunu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, TRH 2010 tablosu baz alınarak ve 1.8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerektiğini, bu yönü ile hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 18/07/2015 tarihinde davacıların murisinin, dava dışı sürücü …’ün idaresindeki sigortasız … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği, muris ile sürücünün arkadaş oldukları ve kaza sırasında sürücünün 1,87 promil alkollü olduğu anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi yargılama sırasında, kasksız seyahat ve alkollü kişinin aracına bilerek binme nedenleri ile müterafik kusur ve hatır taşıması indirimleri yapılması gerektiğini savunmuştur. Somut olayda davacılar murisinin yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsünün sürücü belgesinin olmadığı ve ilgili ceza dosyası içeriğine göre de, 1,87 promil alkollü olduğu, kaza nedeniyle müteveffanın kafatasının parçalandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda tam kusura göre hesap yapılarak alkollü ve ehliyetsiz sürücünün aracına bilerek binmek ve kask takmamaktan dolayı müterafik kusur indiriminin değerlendirilmesi gerekmektedir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2016/14467 Esas -2019/64 Karar). Davalı tarafça hatır taşıması savunmasında bulunulmuştur. Sürücünün savcılık aşamasındaki ifadesinde müteveffa ile arkadaş olduklarını beyan etmesine göre taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma, inceleme ve değerlendirme yapılarak müteveffanın hatır için taşındığı kabul edildiği takdirde hesaplanan tazminattan %20 oranında hatır indirimi yapılması gerektiği halde bu savunma üzerinde durulmadan ve araştırmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni genel şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır.Davalı Güvence Hesabı yönünden sorumluluğunun kaza tarihinde başlayacağından kaza tarihinin 18/07/2015 olduğundan, yeni Genel Şartlara göre TRH 2010 Yaşam Tablosu baz alınarak 1,8 teknik faiz uygulanarak aktüer hesaplamanın yapılması gerekirken PMF 1931 Yaşam Tablosu uygulanmak suretiyle hesaplama içeren aktüerya raporu esas alınarak karar verilmiş olması da doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre Güvence Hesabı tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası Gayrettepe/İstanbul Şubesinin 19/06/2017 tarih ve … numaralı 142.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı Güvence Hesabı’na iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/10/2019