Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2086 E. 2019/3628 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2086
KARAR NO : 2019/3628
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/05/2017
NUMARASI : 2016/522 Esas – 2017/531 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi… 01/02/2016 tarihinde … plakalı araç ile park halindeki … plakalı araca çarpması neticesinde vefat ettiğini, müteveffanın aracının davalı dışı … adına kayıtlı olup, 23/09/2015-23/09/2016 tarihleri arasında davalı …’ye ZMMS ile sigortalı olduğunu, çarptığı aracın ise davalı …’ye ZMMS ile sigortalı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müteveffanın ölümü ile destekten yoksun kalan davacı eş davacı … için 1.000,00 TL, çocuk … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılardan …. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın ZMMS sigortası olduğunu, sorumluluklarının sigortalının kusur oranı ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılardan …. vekili cevap dilekçesinde özetle ; müteveffanın kullandığı … plakalı aracın … adına kayıtlı olduğunu ve 23/09/2015-23/09/2016 tarihleri arası ZMMS bulunduğunu, KTK’nın 86/2.maddesi gereğince kazada murisin asli ve tam kusurlu olması sebebiyle mirasçıların tazminat hakkının bulunmadığını, ayrıca KTK’ya göre araç işleten/sürücünün %100 kusurlu olması halinde dahi sigorta şirketinin ZMMS’den kaynaklanan tazminat sorumluluğunun bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; olaya konu kaza ile ilgili Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/152 Esas sayılı dosyasında davacıların murisi …’ın asli kusurlu, kamyon şoförü … tali kusurlu olduğu değerlendirilmiş ise de Karayolları Yönetmeliği’nin 157/a-11.maddesi gereğince gerekli tedbirleri almadan aracın park edilmesi de asli kusur sayılması gerektiğini, hukuk hakiminin BK’nın 74.maddesine göre ceza hakiminin yargılaması ve kararı ile bağlı olmadığını düzenlediğinden ceza davasında alınan bu raporun sağlıklı olmadığını, yine İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda karşı tarafın tamamiyle kusursuz olduğu belirtilmiş ise de Karayolları Genel Müdürlüğünden veya teknik üniversitelerden seçilecek üyelerden oluşan heyetten rapor alınması gerektiği Yargıtay kararlarında da belirtildiğini, Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartnamesindeki değişiklikler müvekkillerinin desteği olan … bizzat sigortası sözleşmesi tarafı olmadığından aleyhine yorumlanmasının mümkün olmadığını, Genel Şartlardaki değişiklik tarihi değil KTK’da yapılan değişiklik tarihinin esas alınması gerektiğini, bu nedenlerle mahkeme kararının ortadan kaldırılmasının bilirkişi raporunda belirlenen ve ıslah dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacıların desteği sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araçla tam kusurlu ve tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazasında ölmesi sonucu destekten yoksun kaldıkları iddiası ile davacılar, murisin kullandığı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı şirketten ve karşı taraf aracın sigortacısı olan sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Davacılar vekilinin kusura ilişkin istinaf talebi bakımından değerlendirme yapıldığında; Aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/152 Esas sayılı dosyasına sunulan 14/06/2015 tarihli trafik bilirkişi raporuna göre … plakalı araç sürücüsünün kusursuz, … plakalı araç sürücüsü müteveffa … asli derecede kusurlu olduğu, aynı dosya kapsamında alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre ise kamyon sürücüsü … kusursuz, oto sürücüsü …. asli derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece kamyon sürücüsü olan … beraatine karar verilerek bu kararın kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda ceza Mahkemesince aldırılan kusur raporlarının birbiriyle ve kaza tutanağında ki anlatım ile örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında davacılar vekilinin kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca, aynı kanunun 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur.Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümler ile genel ve varsa özel şartları içerir.Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma olanağı bulunmamaktadır.Somut olayda, poliçelerin ZMMS Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 23/09/2015 ve 23/09/2015 günü tanzim edildiği, kazanın da 01/02/2016 tarihinde gerçekleştiği görülmektedir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı ya da Güvence Hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücünün üçüncü kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.Yine genel şartların A.6. maddesinin (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle sürücünün asli kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, başvuru sahibinin desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını talep etme hakkı bulunmamaktadır. … plakalı aracın sigortacısı …’ye karşı dava dışı sigortalı araç sürücüsünün kazada kusursuz olduğu sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumlu olması ve sigortalısının kusursuz olması nedeniyle sorumluluğu bulunmamaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararlar da bu yöndedir.Belirtilen nedenlerle, mahkemece davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davacıların istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 24/10/2019