Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2085 E. 2019/3694 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2085
KARAR NO : 2019/3694
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/04/2017
NUMARASI : 2015/1282 Esas – 2017/429 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 31/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/06/2015 tarihinde meydana gelen kazada küçük yaya … yaralandığını, bu yaralanmadan dolayı tedavisinin devam ettiğini, yeniden ameliyat olma ihtimalinin olduğunu, yürüyüş bozukluğunun mevcut olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile anne … için 10.000,00 TL manevi, 500,00 TL maddi, baba … için 10.000,00 TL, manevi 500,00 TL maddi, küçük … için 40.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan … ile …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … şirketinden ise maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan … ve … vekili cevap dilekçelerinde özetle; 28/06/2015 tarihinde meydana gelen kazada… plakalı aracın davalı … tarafından kullanıldığını, diğer davalının araç maliki olduğunu, yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan Hayrunnisa … çarparak yaralanmaya sebebiyet verildiğini, kazada asli ve tam kusurlunun davacı yaya olduğunu, bu nedenle kusur ve maluliyet yönünden ATK’dan rapor alınmasını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, Bursa 24. ACM 2015/963 esas sayılı dosyasında görülen ceza davasınında beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve …. plakalı aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, bu nedenle ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını, ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “Maddi tazminat talebinin kabulü ile 1.849,51 TL’nin davalılardan davalılardan … ile …’dan kaza tarihi olan 28/06/2015 tarihinden, davalı … şirketinden dava tarihi olan 20/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe limitiyle sınırlı olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 225,00 TL masrafın davalılardan davalılardan … ile …’dan kaza tarihi olan 28/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, … için 5.000,00 TL manevi tazminatı kaza tarihi olan 28/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ile …’dan müşetereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin redine, … için 3.000,00 TL manevi tazminatı kaza tarihi olan 28/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ile …’dan müşetereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin redine, … için 3.000,00 TL manevi tazminatı kaza tarihi olan 28/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ile …’dan müşetereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin redine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece müvekkili davacı küçük … lehine hükmedilen 5.000,00 TL manevi tazminat bedelinin düşük olduğu, müvekkili … ve … lehine hükmedilen ayrı ayrı 3.000,00 TL manevi tazminat bedellerinin de düşük olduğu, mahkemece müvekkilleri lehine ayrı ayrı hükmedilen 3.000,00 TL manevi tazminatın müvekkilleri lehine artırılarak talepleri gibi anne ve baba için ayrı ayrı 10.000,00 TL olarak belirlenmesini talep ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Mahkemece dosya kapsamından alınan kusur, maluliyet ve tazminata ilişkin bilirkişi raporlarına göre, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacılar vekili, davacılar için hükmedilen manevi tazminat taleplerini düşük olduğunu, miktarların artırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “. Yine, TBK’nın 56/2 maddesine göre, ” Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, olayla ilgili ceza dosyasında ve mahkemece alınan kusur ve maluliyete ilişkin raporlar, kazanın oluş şekli, kusur durumu ve tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının makul olduğundan davacılar vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davacıların istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/10/2019