Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2082 E. 2019/3701 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2082
KARAR NO : 2019/3701
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/03/2017
NUMARASI : 2015/313 Esas 2017/127 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.04.2014 tarihinde davacıların murisi …’in davalılardan … sigortalı … plakalı motosiklet ile seyir halindeyken, davalı … Şirketine sigortalı …’un kullandığı … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada ağır yaralandığını, kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, olayla ilgili olarak Manavgat 2. Asliye Ceza Mahkemesinde 2014/482 Esas ile dava açıldığını, müvekkillerinin ölen …’in desteğinden yoksun kaldıklarını, davalılardan …nin kazada vefat eden sürücünün kullanmakta olduğu … plakalı motosikletin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, kusur durumuna ve oranına bakılmaksızın poliçe teminat limitleri dahilinde sürücünün desteğinden mahrum kalan üçüncü kişi konumunda olan davacıların maddi zararlarını karşılamak zorunda olduğunu, diğer davalıların ise işleten ve sürücü olması sebebi ile sorumlu olduklarını beyanla şimdilik … için 50.000 TL, … için 45.000 TL, … için 45.000 TL …. için 60.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …. Tic. San. Ltd. Şit.’den, 5.000 TL maddi tazminatın bütün davalılardan olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacılar vekili 04.01.2017 harç tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 195.226,70 TL’ye yükseltmiştir.Davalılardan …vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, olayda …’ un kullandığı … plakalı aracın kusurlu olduğunu, Manavgat 2 Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/482 Esas sayılı dosyasında, davalı … Şirketine sigortalı, …’un kullandığı … plakalı aracın kusurlu olduğunun belirlendiğini, davacıların taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; …’un kullandığı … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, bu kaza nedeniyle davacı tarafa 115.775,05 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın başkaca alacağının kalmadığını açıklayarak, Adli Tıptan kusur raporu alınmasını, aktüer bilirkişiden rapor alınmasını, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ….Tic.ve San.Ltd. Şti. ile ilgili olarak davacı vekiline ilgili şirket hakkında şirketin ihyası davası açılmasının ihtar edilmiş, verilen süreye rağmen dosyaya ihya davasının açıldığına dair herhangi bir belge sunulmamıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Asıl ve ıslahla açılan davanın Kabulü ile, davalılardan … A.Ş ile ….Ltd Şti’ta ve …’tan davacı … için 51.763,17 TL nin, davacı … için 8.026,61 TL nin, davacı … için 12.569,75 TL nin, davacı … için 23.178,07 TL nin davalı … Şirketinin temerrüt tarihi olan 25.07.2014 tarihinden, davalılar ….Ltd Şti ve …’tan ise olay tarihi olan 13.04.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacılara verilmesine, davalılardan … den davacı … için 63.771,51 TL nin, davacı … için 7.462,20 TL’nin, davacı … için 10.762,44 TL nin, davacı … için 17.692,95 TL nin davalının temerrüt tarihi olan 25.01.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat istemleri ise ….Ltd Şti’ta ve …’tan davacı … için 30.000 TL’nin, davacı … için 10.000 TL nin, davacı … için 10.000 TL’nin, davacı … için 10.000 TL nin davalılar ….Ltd Şti ve …’tan olay tarihi olan 13.04.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacılara verilmesine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı … AŞ vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müteveffa …’ in anne ve babasının hayatta olup olmadıklarının yerel mahkemece re’sen tespit edilerek müteveffanın anne ve babası hayatta ise ayrılması gereken payların yapılacak hesaplamada dikkate alınması gerekirken yerel mahkeme tarafından iş bu inceleme yapılmaksızın eksik inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunun hükme esas alındığını ve eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, müvekkili şirket aleyhine fahiş tazminat hesaplamasına neden olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekilince sunulan dilekçe ile istinaf sebebinin savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu açıklanarak istinaf talebinin reddine karar verilmesi talep edilmiştir.Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı doğru şekilde belirlenmelidir.Yargıtay 17. HD. ce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır. (Yargıtay 17. HD 13/05/2019 – 2016/12800 E. 2019/5904 K.)Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporu ile müteveffanın gelirinin davacı hak sahipleri arasında paylaştırılacağı açıklanarak, davacı müteveffanın eşi …, oğlu … oğlu … ve kızı … açısından pay dağıtım hesabı yapılmıştır.Uyaptan temin edilen müteveffaya ilişkin aile nüfus kaydı incelendiğinde; babası … 16.07.2009 tarihinde vefat etmiş olmakla birlikte, müteveffanın annesi … sağdır.Sonuç olarak; İstinaf eden davalı … şirketince aktüeryal teknikle hazırlanmayan tazminat hesaplamasının hukuka aykırı olduğu açıklaması ile itiraz edilen bilirkişi raporunda, açıklanan bu hususlara uygun olmayan yöntemle (Anne … hesap dışı tutularak) hesaplama yapılmıştır. Müteveffanın babası … daha önce vefat etmiş ise de annesi … sağ olup, açıklanan ilkeler doğrultusunda desteğin annesini de kapsar destek pay hesabı yönünden aktüer bilirkişiden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.Kabule göre de; Manavgat Ticaret Sicil Müdürlüğünce 29.06.2015 tarihli cevap ile davalı …. Tic. ve San. Ltd. Şti. şirketinin 09.02.2015 tarihinde kaydının terkin edildiğinin bildirildiği, 05.10.2015 tarihli öninceleme tensip tutanağı 3. maddesi ile bu hususun değerlendirme konusu yapılarak “Terkin edildiği bildirilen davalı …Tic.ve San.Ltd. Şti. ile ilgili olarak davacı vekiline ilgili şirket hakkında şirketin ihyası davası açılmasının ihtar edildiği, verilen süreye rağmen dosyaya ihya davasının açıldığına dair herhangi bir belge sunulmadığından, bu davalı ile ilgili kararın Esas Kararda hükme bağlanmasına” karar verildiği, gerekçeli kararda da usul değerlendirmesi yapılmaksızın adı geçen şirket yönünden aleyhine hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.Bir davanın davalısının o dava yönünden davalı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.Eş söyleyişle, sıfat; dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, Ankara 1995, s. 231). Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder (Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, İstanbul 2000, s.288).Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir. Şu halde yapılması gereken iş; anılan HGK kararı çerçevesinde, tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilmeli, dava açıldığı takdirde bu davanın sonucu beklenmeli, tüzel kişiliğin yeniden ihyası halinde, taraf teşkili sağlanarak, sonucuna göre karar verilmelidir.Somut olayda; hakkındaki davada kabule karar verilen davalı …Tic. ve San.Ltd. Şti.’nin 09.02.2015 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiği, bu durumda taraf ehliyeti bulunmayan adı geçen davalı şirket aleyhine karar verildiği anlaşılmış olmakla, davalı şirket hakkında ihya yapılması için yasal prosedür işletilmek suretiyle ihyasına dair karar alındıktan sonra, usulüne uygun şekilde taraf teşkilinin sağlanması ve sonrasında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve infazı mümkün olmayacak şekilde, karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … AŞ vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre … AŞ tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası T.A.O. Levent Şubesinin 28/04/2017 tarih ve … numaralı 157.500,00TL bedelli teminat mektubunun davalı … AŞ’ne İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/11/2019