Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2072 E. 2019/3686 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2072
KARAR NO : 2019/3686
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 17/08/2017
NUMARASI : 2017/3788 D.İş Esas 2017/3788 D.İş Karar (İtiraz Hakem Heyeti 31/07/2017 tarih, 2017/İHK-2798)
DAVA : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 31/10/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.10.2016 tarihinde davalı şirkete kasko sigorta poliçesiyle sigortalı ve müvekkiline ait 06 DP 1028 plakalı aracın seyir halinde iken önüne çıkan köpek sürüsüne çarpmamak için ani manevra yaptığı esnada zeminin ıslak olması sebebiyle duvara çarpması sonucu tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, davalıya yapılan ihbar üzerine olay yerine gönderilen çekici ile aracın servise çekildiğini, davalı şirkete başvuruya rağmen hasarın tazmin edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik araçta meydana gelen 40.100,00 TL hasar tazminatının ve 295,00 TL ekspertiz ücreti ile birlikte toplam 40.395,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza sonrasında müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası açılarak araştırma raporu alındığını, söz konusu raporun sonuç ve kanaat bölümünde “aracın söz konusu mahalde kazaya karışmadığına dair teknik tespitler sebebiyle” kendileri tarafından alınan ekspertiz raporunda da bu hususa dikkat çekilmesi dolayısıyla başvuru konusu kazanın beyanda yazılı şekilde ve yerde meydana gelmeyeceği kanaatine varılması sonucu davacının talebin reddedildiğini, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, talebi kabul anlamına gelmemek üzere karar verilmesi halinde her iki taraf lehine de ancak 1/5 oranında vekalet ücretine hükmedilebileceğini belirterek başvurunun reddini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvuru sahibinin kanıtlanamayan tazminat talebinin tümden reddine karar vermiş, davacı vekilinin itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, davacı vekilinin itirazının reddine karar vermiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosya kapsamında detaylı araştırma ve inceleme yapılmak üzere yeni bir bilirkişiden rapor alınmasının talep edildiğini ancak taleplerinin sigorta tahkim komisyonu tarafından değerlendirilmediğini, müvekkiline ait aracın dosyada yer alan evraklarda belirtilen yer ve zamanda kaza yaparak hasara uğradığının sabit olduğunu, bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişinin sürücü hakkında “kaza belirtilen yerde olsa bile sürücünün muhtemelen alkollü veya ehliyetsiz olması ihtimalinin mevcut olduğu” iddiasının esasen suç teşkil ettiğini, bilirkişi raporunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, dosyanın teknik inceleme için bir bilirkişi heyetine gönderilmesi taleplerinin reddedilmesinin dahi başlı başına bir bozma sebebi olduğunu belirterek İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosyada hasara ilişkin rapor bulunmayıp, sigorta eksperi tarafından düzenlenen rapor ile değerlendirme yapılmış, sonuç olarak ihtimallere dayalı değerlendirmeler ile araçta oluşan kazanın ilgili tarih ve saatte gerçekleşmeyeceği tespit edilmiş, ayrıca hasar hesabı yapılmaya gerek görülmemiştir. Davacı tarafça süresinde rapora itiraz edilmiş, itirazı sonucu ek yada yeni rapor alınmamıştır.HMK. 435. Maddesini göre;”(1) Tahkim yargılaması, nihai hakem kararının verilmesi veya aşağıdaki hâllerden birinin gerçekleşmesi ile sona erer: a) Davalının itirazı üzerine hakem veya hakem kurulunun uyuşmazlığın kesin olarak çözümünde davalının hukuki yararı bulunduğunu kabul etmesi hâli hariç, davacı davasını geri alırsa.b) Taraflar, yargılamanın sona erdirilmesi konusunda anlaşırlarsa.c) Hakem veya hakem kurulu, başka bir sebeple yargılamanın sürdürülmesini gereksiz veya imkânsız bulursa.ç) 427 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca tahkim süresinin uzatılmasına ilişkin talep mahkemece reddedilirse. d) Taraflarca kararın oybirliğiyle verilmesinin öngörülmesine rağmen, hakem kurulu oybirliğiyle karar veremezse.e) 442 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca yargılama giderleri için avans yatırılmazsa. (2) 437 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, hakem veya hakem kurulunun yetkisi, yargılamanın sona ermesiyle ortadan kalkar.”.Somut uyuşmazlıkta gerek yargılama aşamasında ve gerekse istinaf aşamasında ileri sürülen talepler açısından, olayın tam olarak aydınlatılması için keşif yapılarak, gerektiğinde taraflarca bildirildiğinde tanıkların da dinlenmesi gerekmekle, davanın tahkime uygun olmadığından, HMK 435/1-c maddesi gereğince dosyadan el çekilerek tahkim yargılamasına son verilmesi gerekirken nihai karar verilmesi doğru olmamıştır.Belirtilen nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/10/2019