Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/2016 E. 2019/3624 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/2016
KARAR NO : 2019/3624
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/06/2017
NUMARASI : 2014/329 Esas – 2017/589 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’un 24.01.2014 tarihinde okuluna gitmek üzere minübüse bindiğini, okulun karşısına geldiği sırada minübüsten inerek caddenin karşısında bulunan okuluna gitmek üzere yoldan yaya olarak geçmeye çalıştığı esnada davalı …’in idaresindeki … plakalı özel halk otobüsünün çarpması ile ağır yaralandığını, davalının kusurlu olarak müvekkilini yaraladığını, çarpmanın etkisi ile müvekkilinin 2-3 metre fırlayıp takla atarak yere düştüğünü, davalı hakkında ceza davası açıldığını, olay anına ilişkin kamera kayıtları incelendiğinde davalı sürücüye ait otobüsün süratli bir şekilde geldiği ve müvekkiline çarpması sonucunda müvekkilinin yola fırladığının görüleceğini, müvekkilinin olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldığını yoğun bakıma alındığını, müvekkilinin epilepsi hastası olup ve hastaneye getirildiği andan itibaren şuurunun kapalı olup vücudunun çeşitli yerlerinde çarpmanın etkisi ile kırıklar oluştuğunu, engelli sağlık raporunda müvekkilinin ağır engelli olduğunu ve tüm vücut fonksiyon kaybı oranının % 100 olduğunun belirtildiğini, kazadan 3,5 ay gibi bir zaman geçmesine rağmen halen hastanede olup bilincinin kapalı bulunduğunu, kafatasının tek taraflı olarak içe çökmüş olduğunu, müvekkilinin ağır şekilde yaralanıp ileride sakat kalma riskini taşıdığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000.00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren, 250.000.00 TL manevi tazminatın (manevi tazminat bakımından davalı … şirketleri hariç olmak üzere) dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …’a ait … plaka sayılı otobüsün müvekkili şirket nezdinde 21.6.2013-2014 vadeleri için sigortalı olduğunu, poliçenin ihtiyari mali sorumluluk teminatına ilişkin ölüm ve maluliyet zararları için şahıs başına manevi tazminat dahil olmak üzere 100.000.00 TL ile sınırlı bulunduğunu, talep miktarlarının açıklanması gerektiğini, kusur durumunun tespitinin gerekli olduğunu, ayrıca epilepsi hastası olduğu beyan edilen davacının okula gidiş gelişte gözetimsiz bırakılmış olmasının diğer davacı anne ve babalar yönünden müterafık kusur oluşturacağını, kalıcı maluliyet yönünden Adli Tıp Kurumuna sevkinin gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK tarafından ödeneceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; sağlık hizmet bedellerinin ve geçici iş göremezlik zararı ve tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanacağını ve bu sebeple sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile iş gücü kaybı ile ilgili olarak Adlı Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkili …’in sürücüsü, diğer davalı müvekkilinin ise maliki olduğu … plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle müvekkillerinden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin 8,15 civarında yönetimindeki … plakalı özel halk otobüsü ile Kadıköy istikametine doğru seyir halinde iken minübüsten telefonla konuşarak inen ve sağına soluna bakmadan karşıya geçmeye çalışan ve bunu yaparken de yaya geçidini kullanmayan davacılardan … kendi kusurlu hareketleri ile bu kazaya sebebiyet verdiğini, trafik kaza zaptının ikinci sayfasında yayanın kendisine kırmızı ışık yanarken kendini yola attığının tespit edildiğini, o sırada yakında olan trafik lambasının bulunduğu yerden geçerek ve ışığın butonuna bassa idi müvekkilinin otomatik duracağını bunu yapmadığı için kazanın olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “Davalılardan … hakkında açılan davanın feragat nedeni ile reddine, davalılar … … Sigorta (… )A.Ş. yönünden maddi tazminata yönelik davanın … tarafından ödeme yapılmış olmak ile konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı … için 80.000,00 TL … için 30.000,00 TL … İçin 30.000,00 TL manevi tazminat talebinin kabülü ile davalılar … …, …’dan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine davalı … sigortanın sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlanmasına fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş. (… ) vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı .. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı vekilince dava dilekçesinde davalılar hakkında 50.000,00 TL maddi ve müvekkilinin sigorta şirketi hariç olmak üzere diğe davalılar hakkında 250.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine talep edildiğini, yargılama sırasında davacı tarafça maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, manevi tazminat yönünden esas mahkemesince karar verildiği, manevi tazminat talebi müvekkilinin sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan talep edilmiş olmasına rağmen esas mahkemesinin talep sınırını aşarak müvekkilinin sigorta şirketi yönünden de manevi tazminata hükmettiğini belirterek HMK’nın 26.maddesi gereğince taleple bağlılık ilkesine aykırı kararın kaldırılmasını talep ettiği, karar altına alınan manevi tazminat miktarı davalıların tali nitelikli kusur ağırlığına göre hakkaniyetsiz ve aşkın olduğundan karar altına alınan manevi tazminatın miktarı yönünden de hakkaniyetli olmayan mahkeme kararının kaldırılmasını talep ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 24/01/2014 tarihinde davalı … A.Ş.’ye ZMSS sigortalı, davalı … A.Ş.’ye genişletilmiş ticari kasko poliçesiyle sigortalı bulunan davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüsün yaya olan davacı …’a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı …’un yaralandığı, engelli sağlık kurulu raporuna göre davacının bütün vücut fonksiyon kayıp oranının %100 olduğu görülmüştür.Dosya incelendiğinde davacılar … ve …’a ait usulüne uygun hazırlanmış vekaletname bulunmadığı halde yargılamaya devam edilerek karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nın vekâletnamesiz dava açılması ve işlem yapılmasını düzenleyen 77/1. maddesine göre “Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki,gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.” düzenlemesi getirilerek vekaletname eksikliğinin bulunması halinde nasıl hareket edileceği gösterilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davacı vekiline vekaletname eksikliğinin giderilmesi için süre verilmesi gerekirken süre verilmeksizin yargılamya devam edilerek karar verilmiş olması doğru değildir.Mahkemece, dava dilekçesinde açıkça davalı … şirketi hariç tutularak manevi tazminat talep edildiği halde HMK’nın 26.maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak kabul edilen manevi tazminatın davalı … şirketinden de tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı … A.Ş. vekilinin bu yöne değinen istinaf itirazı yerindedir. Bu değerlendirme ve kabule göre de manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf itirazı konusuz kalacağından bu istinaf itirazı hakkında ayrıca değerlendime yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulüne, istinafa konu karar kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4- Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı … A.Ş. vekili tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, teminat mektubu olarak yatırılan 165.000,00 TL bedelli teminatın davalı … vekiline iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/10/2019