Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1999 E. 2018/1931 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1999
KARAR NO : 2018/1931
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/06/2017
NUMARASI : 2016/1087 Esas 2017/488 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Destekten Yoksun Kalma)
KARAR TARİHİ: 31/12/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde: 30/04/2016 tarihinde …’ın kullandığı,… Sigorta A.Ş. tarafından ZMM sigortalı … plakalı araç ile Amasya merkez Kapıkaya mevkiinde şarampole düşmesi sonucu vefat ettiğini, geriye mirasçısı olarak müvekkilleri …ve…’ın kaldığını, davacı mirasçıların destekten yoksun kalması nedeniyle belirsiz alacak olarak her biri için 1.000,00’er TL olmak üzere, toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde: Davacının vefatı nedeniyle ekonomik desteğinden yoksun kalanların uğradıkları zararın yansıma zarar olduğu, yansıma yoluyla zarar görenlerin destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmadıklarını, destek sağlayan kişinin kusuru oranında talep hakları olduğunu, meydana gelen kazada müteveffa sürücünün % 100 kusurlu olması nedeniyle destek tazminatı isteyen davacıların müvekkili şirketten tazminat talep edemeyeceklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından: “2918 sayılı yasanın 92/1-g mad. gereğince dava şartı tamamlanmadığından HMK 114/2 ve 115/2. mad. gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulen reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Müvekkillerinin dava konusu kazadan ve murisin yaşamını yitirmesinden dolayı zarar gördüklerini, müvekkillerinin zarar gören 3. kişi olduklarını ve zarar sonucu ortaya çıkan tazminat isteme hakkını müvekkillerinin kendi kişiliklerine bağlı salt destekten yoksun kalmaya dayalı olarak ortaya çıkmış bağımsız bir hak olduğunu, muris …’ın davanın reddedilmesine esas teşkil eden Karayolları Trafik Kanunu’ndaki ZMSS poliçesini imzaladığını, dava konusu olayda da söz konusu poliçe 2015 yılında imzalandığından müvekkillerine 2016 yılında yürürlüğe giren bir kanun hükmünün uygulanmasının söz konusu olamayacağını, yerel mahkeme davayı her ne kadar dava şartı yokluğundan reddetmiş ise de dava şartı olan başvuru zorunluluğunun yerine getirildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Dava, tek taraflı trafik kazasında kendi kusuruyla ölen kişinin desteğinden yoksun kalan davacıların maddi tazminat (destekten yoksun kalma) istemlerine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre, sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup yeni Genel Şartların C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartların C.11. maddesine göre yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.Somut olayda, sürücü/desteğin sevk ve idaresindeki araç ile 30.04.2016 tarihinde kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kazada öldüğü, poliçenin düzenlenme tarihinin de 05.07.2015 olduğu anlaşılmaktadır. Davalının sorumluluğunun kapsamı, davaya konu trafik kazasından önce yürürlüğe giren (01.06.2015) Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir. Genel Şartların “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.6. maddesi (d) bendinde: “destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” teminat kapsamı dışında bırakılmış olup bu nedenle kendi ölümüne neden olan sürücünün (desteğin) tam kusuruna isabet eden destek tazminatı talebi ZMSS poliçe teminatı kapsamında değildir. Bu durumda mahkemece, davacıların davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde “dava şartı yokluğundan usulden” reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve gerekçe düzeltilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/06/2017 tarihli, 2016/1087 Esas ve 2017/488 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
2-Davacıların davasının reddine,
3-Peşin yatırılan 29,20 TL nisbi harcın mahsubu ile alınması gerekli 35,90 TL karar harcından eksik kalan 6,70 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan 79,40 TL gider avansının davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’nin 7. mad. uyarınca her bir davacı için 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 2.000 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN :
1-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde mahkemesince iadesine,
2-Dairemizce verilen kararın niteliğine göre, istinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.31/12/2018