Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1954
KARAR NO : 2018/860
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/3773 D.İş Esas – 2017/3773 D.İş Ka(İtiraz Hakem Heyeti 20/07/2017 Tarih 2017 /İHK-2618 )
DAVA …… :Bakiye Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından…………… Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/06/2018
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/3773 D.İş.Esas – 2017/3773 D.İş.Karar Sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 20/07/2017 Tarih, 2017 /İHK-2618 sayılı kararına karşı, İstinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin 31/01/2014 tarihinde meydana gelen tek taraflı kazada yaralandığını ve malul kaldığını, kazaya karışan aracın davalı tarafça sigortalı bulunduğunu, araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun olmadığını, davalı tarafça, müvekkiline, maluliyet nedeniyle tazminat ödendiğini, ancak ödemenin eksik yapıldığını, müvekkilinin maluliyet oranının yeniden tespiti ile bakiye maluliyet tazminatının ödenmesi gerektiğini iddia ederek, fazlaya ilişlkin haklarının saklı tutulması koşuluyla, 5.000,00 TL iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya 20/07/2016 tarihinde %100 kusur ve %6 maluliyet oranı dikkate alınarak 22.521,00 TL ödeme yapıldığını, hesaplama yönteminin CSO Tablosu ve %2 teknik faiz dikkate alınarak yapıldığını, vekalet ücretinin tam olarak talep edilmesinin hatalı olduğunu, yapılan ödemenin güncellenmiş tutarının tazminattan düşürülmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti; ara karar gereğinin davacı tarafça verilen kesin sürede yerine getirilmemesi gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiş, davacı tarafça karara itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti davacı tarafın itirazının kabulüne, başvurunun kabulüne, 179.630,77 TL bakiye güç kaybı tazminatının 12/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Davalı vekili İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; karara dayanak yapılan maluliyet raporunun taraflarına tebliğ edilmediğini, savunma haklarının kısıtlandığını, maluliyet raporu ile dava konusu kaza arasında illiyet bağının kurulamadığını, Adli Tıp 3.İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bakiye güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın19/04/2017 tarihli rapora göre, meydana gelen kaza nedeniyle davacının, olay tarihindeki yaşına göre %40, şimdiki yaşına göre ise, %41 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 ay olduğu tespit edilmiştir.
PMF Yaşam Tablosu, %40 maluliyet oranı ve dava öncesi yapılan ödemenin güncellenmesi hali dikkate alınarak düzenlenen 06/07/2017 tarihli aktüerya raporuna göre, davacının bakiye güç kaybı tazminatının, (geçici iş göremezlik + sürekli iş göremezlik), 179.630,77 TL olduğu tespit edilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti’nce, bilirkişi raporundaki tespit ve miktarlar ve davacı tarafın ıslah talebi dikkate alınarak başvurunun kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda, İtiraz Hakem Heyeti’nce karara dayanak yapılan, maluliyet raporu ile kaza arasında illiyet bağının kurulamadığını, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini, bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmediğini iddia etmiş ise de; maluliyet raporunun davalı tarafa tebliğ edildiği, karara dayanak yapılan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 19/04/2017 tarihli raporunun olay anındaki “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ‘ne uygun olarak düzenlendiği, rapor ile kaza arasında uygun illiyet bağının da kurulduğu anlaşılmıştır. Bir başka deyişle, davalı tarafın İstinaf başvurusundaki iddia ve itirazların yerinde olmadığı, İtiraz Hakem Heyeti kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Bu bağlamda; HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin İstinaf başvurusnun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/08/2017 tarih 2017/3773 D.İş E. ve 2017/3773 D.İş K. sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 20/07/2017 Tarih 2017 /İHK-2618 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istem halinde yatıran tarafa, mahkemesince iadesine,
3-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde verilecek bir dilekçe ile Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/06/2018