Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1887 E. 2019/331 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1887
KARAR NO : 2019/33
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 05/09/2017
NUMARASI : 2017/4108 D.İş Esas 2017/4108 D.İş Karar (İtiraz Hakem Heyeti 31/07/2017 Tarih 2017/İHK-2806)
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı ve Cenaze-Defin Gideri
KARAR TARİHİ: 07/03/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda: Müvekkillerinin murisi …’nın… Sigorta AŞ nezdinde ZMM sigorta poliçesiyle sigortalı … plakalı araç ile 07/07/2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı ve tamamen kusurlu olduğu trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, müvekkillerinin …ı’nın desteğinden yoksun kaldıklarını, sigorta şirketine yapılan başvurunun 01/06/2015 tarihinde yapılan değişiklik nedeniyle reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için 50,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50,00 TL cenaze ve defin gideri; müvekkili … için 50,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 200,00 TL tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08/05/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle davacı eş … için 209.881 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 4.176 TL cenaze ve defin masrafı; davacı çocuk … için 75.943 TL destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 17/06/2015-17/06/2016 vadeli ZMM sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, davacılar murisinin kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunu, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ve bu tarihten itibaren meydana gelecek kazalarda uygulama alanı bulan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.6. maddesi uyarınca sürücü ve işleten yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin taleplerinin teminat dışında bırakıldığını, dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek taleplerin trafik sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, destekten yoksun kalma tazminatının TRH 2010 yaşam tablosu ve genel şartlar uyarınca hesaplanması gerektiğini, cenaze ve defin giderlerinden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu olay haksız fiilden kaynaklandığından yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından: Başvuran vekilince yapılan talebin kabulü ile başvuru sahibi … ve … için sırasıyla 209.881,00 TL ve 75.943,00 TL olmak üzere toplam 285.824,00 TL tutarında destekten yoksunluk tazminatının ve toplam 4.176,00 TL cezane ve defin giderlerinin (toplamı 290.000,00 TL) … Sigorta AŞ’den alınarak başvuru sahiplerine verilmesine, söz konusu tazminata 07.03.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, karara davalı … şirketi vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyeti tarafından yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda sigorta şirketi vekilinin yaptığı tüm itirazların reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.6. maddesi uyarınca sürücü ve işleten yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin taleplerinin sigortacının teminatı dışında bırakıldığını, kazanın meydana gelmesinde davacılar murisinin tam ve asli kusurlu olması nedeniyle davacıların ZMMS poliçesine dayalı olarak herhangi bir tazminat talep edebilmelerinin mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamalarının genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, PMF 1931 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamaya göre karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan davacıların cenaze ve defin gideri taleplerinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacılar lehine …Ü.T. ile belirlenen miktarın 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tam vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek, İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, tek taraflı trafik kazasında ölen araç sürücüsünün eşi ve çocuğunun, aracın ZMS sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin gideri istemlerine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca, aynı kanunun 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur.Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümler ile genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma olanağı bulunmamaktadır.Somut olayda, kazanın 07/07/2015 tarihinde gerçekleştiği, poliçenin ise ZMMS Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 17/06/2015 günü tanzim edilmiş olduğu görülmektedir.Başvuru ile destek/sürücü …’nın sevk ve idaresindeki araçla tam kusurlu ve tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazasında ölmesi sonucu destekten yoksun kaldıkları iddiası ile başvuru sahipleri, murisin kullandığı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı şirketten destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı ya da Güvence Hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücünün üçüncü kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Yine Genel Şartların A.6. maddesinin (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle sürücünün asli kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir.Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, başvuru sahibinin desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını ve cenaze-defin giderlerini talep etme hakkı bulunmamaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararlar da bu yönde iken İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2 maddesi uyarınca Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A-Davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esastan KABULÜ ile
HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere, yukarıda numarası yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre;
1-Davacıların destekten yoksun kalma ve cenaze-defin gideri tazminatı istemlerine ilişkin başvurularının REDDİNE,
2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
3-Başvuru sahipleri tarafından yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edilmiş olduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. ve Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. maddesine göre reddedilen kısım üzerinden 1/5 oranda hesaplanan 4.670,00 TL vekalet ücretinin başvuru sahiplerinden alınarak davalıya verilmesine,
B-İstinaf Başvurusu Açısından :
1-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
2-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,
3-Davalı tarafından yatırılan gider avansından harcanan 62,50 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi.07/03/2019

KARŞI OY

Dava, ZMSS poliçesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, davacıların miras bırakanı sürücü …nın sevk ve idaresindeyken, %100 kusurlu olarak 07/07/2015 tarihinde tek taraflı kaza yapması sonucu, .. .’nın vefat ettiği, davacıların bu vefat nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulundukları anlaşılmıştır. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile, başvuru sahibi … ve …için sırasıyla 209.881,00 TL ve 75.943,00 TL olmak üzere toplam 285.824,00 TL tutarında destekten yoksunluk tazminatı ve 4.176,00 TL cenaze ve defin giderleri toplamı olmak üzere 290.000,00 TL’nin …Sigorta AŞ’den alınarak başvuru sahiplerine verilmesine, söz konusu tazminata 07/03/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı vekili, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni ZMSS Genel Şartları gereğince, davacıların tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, bu nedenle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. ZMSS Genel Şartları’nın A.6.d maddesi gereğince, kazanın müteveffanın %100 kusuru ile meydana gelmesi nedeniyle, davacıların tazminat taleplerinin teminat dışında kaldığını, buna rağmen tazminat taleplerinin kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 07/07/2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı ölümlü trafik kazasında, müteveffa …ı’nın asli ve tam kusurlu olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar., 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinde, zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlar düzenlenmiş olup, araç sürücüsünün veya yakınlarının talepleri 92. madde kapsamında yer almamakla birlikte, uygulama ve yargı kararları ile sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir.Destekten yoksun kalma tazminatı, TBK.’nun 53/3. maddesinde, ölüm halinde uğranılan zararlar arasında gösterilmiştir.
Araç sürücüsü miras bırakanın, ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun, gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olduğundan, desteklerinin kusurunun olması davacıların hakkına, etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi mümkündür.Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır (Yargıtay 17. HD. 2014/17669 E. 2017/919 K.) (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2013/17-1791 esas 2013/74 karar sayılı ilamları ).Dava konusu olayda, davacılar desteğinin sevk ve idaresindeki araçla meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat ettiği, davacılar, mirasçı olarak değil, zarar gören 3. kişi konumunda bulunduklarından, miras bırakanın kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, belirlenen tazminattan davalı … Şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.Davalı tarafça, Karayolları Trafik Kanunu’nun 92/c,g,h ve Trafik Sigortası Genel Şartlarının A.6.c ve d maddeleri uyarınca, destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin, trafik sigortası teminatı dışında bırakıldığı ileri sürülerek, bu husus istinaf sebebi yapılmış ve saygın çoğunluk tarafından bu iddia kabul görmüş ise de; 2918 sayılı Kanun’un 90. Maddesi, 6704 sayılı Kanun ile değişikliğinden önce, ” Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında, Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” şeklinde olup, değişiklikten önce, tazminat hesabının Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca yapılacağı düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 55. Maddesine göre, destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1451. Maddesine göre, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, sigorta sözleşmeleri hakkında Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
2918 sayılı KTK’nın 95. Maddesine göre, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.01/06/2015 tarihli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri teminat dışında bırakılmış ise de, Genel Şartlar hükümlerinin, kanunlara ve yerleşik yargı kararlarına aykırı olamayacağı, 6704 sayılı Kanun ile değişiklikten önce, Karayolları Trafik Kanunu’nda teminat dışı bırakılmayan bir hususun, Genel Şartlar ile teminat kapsamı dışına çıkartılmasının mümkün olmadığı, yasanın emredici hükümlerine aykırılık olması halinde, Genel Şartlar’a göre değil, kanunun emredici hükümlerine göre karar verilmesi gerekmektedir.
26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun ile, 2918 sayılı KTK’nın 92. Maddesinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan bu değişiklik ile, teminatın kapsamına yönelik, Genel Şartlar’da düzenlenen hükümler, uygulanabilir hale gelmiştir. Dolayısıyla, ancak bu tarihten sonra meydana gelen olaylarda, Genel Şartlar’da yer alan teminatın kapsamına ilişkin ilkelerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza ve poliçe tarihi, 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 Sayılı Kanun’dan öncedir. Başka bir deyişle, ZMSS poliçesi 17/06/2015 tarihinde düzenlenmiş, davaya konu trafik kazası ise 07/07/2015 tarihinde meydana gelmiştir. Buna göre, kaza tarihi itibariyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talepleri ZMSS teminatı kapsamı içerisindedir. Dolayısıyla, İtiraz Hakem Heyetince verilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu bağlamda, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısında olduğumdan, saygın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.07/03/2019