Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1868 E. 2019/3450 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1868
KARAR NO : 2019/3450
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/05/2017
NUMARASI : 2014/1488 Esas – 2017/431 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili, dava dilekçesinde, 300,00 TL değer kaybı ile kazanç kaybının tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de talebini 2.900,00 TL olarak arttırmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Dava ve ıslah dilekçesine göre davanın kısmen kabulüne, 200,00 TL değer kaybı, 100,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 300,00 TL alacağın davalılardan … kaza tarihi olan 04/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı…yönünden de 200,00 TL değer kaybı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …A.Ş den alınarak davacıya verilmesine, davacının ıslahla talep ettiği fazla taleplerinin zamanaşımı nedeni ile reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.HMK’nun 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;HMK’nın 341/2.fıkrasına göre miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. HMK’nın 341/4.fıkrasına göre ise alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında;” HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2017 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 3.110,00 TL olacaktır. Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi ile birlikte toplam 2.900,00 TL üzerinden karar verilmesi talep edilmiş; Mahkemece davanın 300,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.Bu halde davanın kabul ve ret edilen kısımlarının kararın verildiği tarih itibarı ile 2017 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kalması ve dosya kapsamında resen değerlendirilecek kamu düzenine aykırılık bulunmaması nedeniyle, davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karar için HMK’nın 341/4.maddesi gereğince istinaf hakkı yoktur. Yerel mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 352/1-b maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun, HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince REDDİNE,
2-İstinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunan davacıya iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/10/2019