Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1808 E. 2019/3451 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1808
KARAR NO : 2019/3451
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/06/2017
NUMARASI : 2014/215 Esas – 2017/500 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 01/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine Zorunlu Karayolu Taşıma Mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 16/08/2012 tarihinde yaya … çarpması sonucu müvekkilinin oğlu … vefat ettiğini, kaza sonrası müvekkili tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu sigorta şirketi tarafından müvekkiline bir miktar ödeme yapıldığını ancak müvekkilinin mağduriyetinin ödenen miktarın çok üstünde olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı anne … için 1.000,00 TL destekten yoksunluk tazminatının olay tarihi olan 06/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, 16/08/2012 tarihli trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkil şirkete sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatlarının ölüm halinde kişi başına 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, … plakalı aracın karıştığı kaza ile ilgili olarak davacılar yararına müvekkili şirketin sigortalısının kusuruna denk gelen oranlarda hesaplama yaparak 21/02/2014 tarihinde … hesabına 2.362,00 TL ve 21/03/2014 tarihinde Av. … hesabına 4.260,00 TL olmak üzere toplam 6.622,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, dava konusu talebin ödenmiş olduğunun, müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Davanın kabulü ile 30.808,33 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, hatalı hesap raporuna göre karar verildiğini, bilirkişi raporunda murisin 12 yaşından itibaren anne babasına destek olacağı varsayımı üzerine yapılmasının, müteveffanın gelirinden %25 pay ayırarak anne babaya toplam %50 gelir paylaşımı yapılmasının ve yetişme gideri olarak ailenin çocuk için ayda 150 TL harcayacağı varsayımına göre gelir hesaplanması yapılmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, yine bilirkişi raporunda murisin ileride kazanacağı gelirin brüt asgari ücret olarak hesaplandığını ve brüt ücreti net ücrete çevrilmeden destek payının hesaplandığını belirterek kararın kaldırılarak yeniden karar verilmesini beyan etmektedir.Dava destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Yerleşik Yargıtay içtihatları ve süregelen yargısal uygulamalarda trafik kazası sonucu ölen destek kaza tarihinde 18 yaş altında ise kaza nedeniyle ölmeseydi, 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği, ana ve babasına destek olacağı ancak ileriki yaşlarda desteğin büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Bu şartlarda çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babası ile paylaşacağı, ileriki yıllarda evleneceği, evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe 2 pay eşe, birer pay ana ve babaya verileceği; bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı, çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacağı ve ana ve babaya da birer pay ayrılacağı kabul edilir.Somut uyuşmazlıkta; davacının desteği oğlu … kaza tarihinde 4 yaşındadır. Mahkemenin hükme esas aldığı raporda bilirkişi tarafından, desteğin 12 yaşından itibaren ailesine destek olacağının kabulü ile davacı anne ve babaya evlilik öncesi dönemde %25’er, muris evlendikten sonra %12,5’er ve babanın destekten çıkmasından sonra davacı anneye % 25 pay ayıracağı kabul edilerek hesaplama yapıldığı ve hesaplanan tazminatlar yönünden ayda 150,00 TL üzerinden 8 yıllık dönem için hesaplanan 14.398,56 TL yetiştirme gideri 1/2 oranında indirim uygulandığı, tazminatın parasal değeri olarak brüt asgari ücretin indirimsiz net tutarı üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir.Trafik kazası sonucu ölen çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Uygulamada çocuğun 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ana ve babasına destek olacağı varsayılmaktadır. Ancak ileri ki yaşlarda çocuğun büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı, gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Bu şartlarda çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte, evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babası ile paylaşacağının varsayılması hayatın olağan akışına uygun düşecektir. Ancak çocuk yaşasa idi ileri ki yıllarda evlenecektir. Evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşine, birer pay ana ve babaya verilecektir. Destek, ileriki yıllarda evlenmesi ile birlikte bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı varsayılır. Bu nedenle çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacak ve ana ve babaya da birer pay verilecektir. Bu durumda ana ve babanın payları 1/8 olacaktır.Ayrıca anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa (dosyada, annenin çalıştığına ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır) sadece babadan %5 yetiştirme gideri düşülmesi gerekmektedir. Eldeki davada, desteğin ileride evleneceği kabul edilerek evlenmesinden önceki dönem ile evleneceği kabul edilen yaştan sonraki dönem için belirlenen destek pay oranları ve destekliğin başlaması gereken yaş ile yetiştirme gideri tespiti ve tenzili yönünden yukarıda açıklandığı üzere Yargıtay 17. Hukuk Dairesi içtihatlarına uygun olmadığı bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporu yukarıda bahsi geçen ilkelere aykırı düzenlenmiş olup denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/4246 Esas 2018/12791 Karar, 2016/13541 Esas 2019/6257 Karar sayılı ilamı).Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 29/11/2018 tarih, 2015/ 14661 E. ve 2018/11489 K. sayılı kararında açıklandığı üzere destekten yoksun kalma tazminatı hesabına ilişkin hesaplamada esas alınacak ücret brüt asgari ücret olmayıp net asgari ücret olması gerektiğinden bilirkişi raporunda bu konuda açıklık olmaması da doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken, yukarıda açıklanan ilkelere göre destek payları verilerek desteğin ileride evleneceği kabul edilerek evlenmesinden önceki dönem ile evleneceği kabul edilen yaştan sonraki dönem için belirlenen destek pay oranları ve destekliğin başlaması gereken yaş ile yetiştirme gideri tespiti ve tenzili, anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa sadece babadan %5 yetiştirme gideri düşülmesi ile desteğin geliri konusunda da net asgari ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılması içinde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/10/2019