Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1738 E. 2019/3340 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1738
KARAR NO : 2019/3340
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/06/2017
NUMARASI : 2014/493 Esas – 2017/620 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 12/09/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.09.2010 günü … plakalı motosikletin sürücüsü …’un seyir halinde iken, park yapma yasağı olan yolun kenarında … plakalı aracın kapıyı açması ile meydana gelen kazada, motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkili …’ın yaralandığını, ceza dosyasındaki bilirkişi raporunda ve Adli Tıp Raporunda davalı …’ın % 100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin %10 oranında malul olduğunu belirterek 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan … yönünden kaza tarihinden, …’den temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile müştereken ve müteselsilen tahsilini, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Davalının 13.09.2010 kaza tarihinde aracını kontrollü bir şekilde park ederek durduğunu, hızla gelen motosikletin aralanan kapıya çarptığını, Bakırköy 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/348 E. 2013/1095 K. sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporunun taraflı bir rapor olduğunu, dayanak yapılan özürlülük raporunun olaydan bir yıl geçmeden düzenlediğini, yeni rapor alınması halinde maluliyet oranının düşeceği kanısında olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Trafik Sigortası Genel Şartları gereği sigortalı aracın işletilme halinde olması gerekir iken, somut olayda park halinde olduğunu, Yargıtay 11. HD’nin 23.12.2005 tarih, 2005/13995 E.- 2005/12763 K. sayılı kararında aracın işletilme halinde olması durumunda sigorta şirketinin sorumluluğunun doğacağı üzerinde durulduğunu, davalı … firmasının davacıya 25.07.2011 günü 9.429.55 TL, 23.12.2011 günü 9.429.55 TL toplamda ise 18.859.10 TL ödediğini ve sorumluluğunun kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “Davacı vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasından vazgeçmekle maddi tazminata ilişkin talebin reddine, davacı vekilinin davalılardan … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdiren 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilin bundan sonraki hayatı boyunca geçirmiş olduğu kazanın izlerini ve acısını taşıyacağı düşünüldüğünde takdir edilen manevi tazminat miktarının oldukça düşük olduğunu, müvekkili kaza öncesi durumuna getirmek mümkün olmadığından en azından maddi yönden tatmin edilmesi ile çekilen acıların bir nebze olsa dindirilmesinin mümkün olduğunu, İlk Derece Mahkemesince davalı … şirketinden manevi tazminat talep edilmiş gibi hüküm tesis edilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek manevi tazminat yönünden yeniden inceleme yapılarak yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Dava trafik kazası nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, ” Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir.Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Dava dışı sürücü ile davalının olaydaki kusur durumları, davacının yaralanmasının derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü gibi manevi tazminat miktarının belirlenmesinde ölçü olarak alınması gereken unsurlar birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz, davacı vekilinin bu konudaki istinaf itirazının isabetli olduğu kanaatine varılmıştır. Dava dilekçesinde manevi tazminatın davalı …’dan tahsili talep edildiği ve davalı … şirketine karşı manevi tazminat davası açılmadığı halde hükümde davalı … şirketi lehine reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının manevi tazminat miktarının düzeltilmesi ve reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden sigorta şirketi lehine hükmedilen vekalet ücretinin hükümden çıkartılması amacıyla kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A- Davacı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile;
Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
Buna göre:
1-Davacı vekili davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasından vazgeçmekle maddi tazminata ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacı vekilinin davalılardan … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile takdiren 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 273.24 TL ilam harcının peşin alınan 359,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 85.76 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4- Maddi tazminat davası bakımından davacı lehine hesap ve takdir edilen 1.980,00 TL vekalet ücreti ile haklı çıkılan orana göre davacının yaptığı 558,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat davası bakımından davalı …Ş. lehine hesap ve takdir edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …Ş.’ ye verilmesine,
6- Maddi tazminat davası bakımından davalılardan … lehine hesap ve takdir edilen 1.980,00 TL vekalet ücreti ile haklı çıkılan orana göre davacının yaptığı 450,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalı …’ a verilmesine,
7- Manevi tazminat davası bakımından kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde (yeniden hüküm tesis tarihinde ) yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsil edilerek belirtilen miktarlarda davacılara ödenmesine,
8-Manevi tazminat davası bakımından kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … lehine red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde (yeniden hüküm tesis tarihinde ) yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;
1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine,
2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 71,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.12/09/2019