Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1729 E. 2019/3343 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1729
KARAR NO : 2019/3343
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ:10/03/2017
NUMARASI : 2014/112 Esas – 2017/174 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/09/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :.Davacı vekili dava dilekçesinde; 13/02/2013 tarihinde müvekkilinin maliki olduğu … plakalı araca davalılardan … sürücü, …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin araç maliki ve … A.Ş.’nin de sigortacısı olduğu … plakalı vasıtanın kırmızı ışıkta geçerek tam kusurlu olarak çarpması ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında oluşan hasar bedelinin davalar tarafından ödenmediğini, 13/02/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında tamire verilen aracın 13/03/2013 tarihinde alındığını, hasar bedeli olan 7.744,75 TL ödendiğini, ticaret yapan müvekkilinin hasara aracını 30 gün boyunca aracını kullanamadığını ve taksi kullanmak zorunda kaldığını ayrıca kaza nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere hasar bedeli için 7.744,75 TL, tamirde geçen sürede işinde taksi kullanılması nedeniyle şimdilik 1.500,00 TL ve araç değer kaybı için şimdilik 5.000,00 TL olmak üzere toplam 14.244,75 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının olay tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu oluşmadığından dolayı temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, davacı tarafından dava açılmadan önce şirkete yapılan herhangi bir müracat olmadığını, bu nedenle müvekkil şirket açısından davanın reddi gerektiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru olması halinde söz konusu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesine göre trafik sigortalının aynı kanunun 85.maddesine göre işletene düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluğunda olmadığını, bu nedenle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının mutlaka konusunda uzman bir bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiğini, poliçe teminatına dahil olmayan taksi masrafı ve değer kaybı taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından salt malik sıfatı yeterli görülerek davalı müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilmesinin hukuka aykırı olduğunu, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, motorlu aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiralayan kiracı …. San. ve Tic. A.Ş.’nin yasal olarak işleten sayıldığını, müvekkili … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile … San. ve Tic. A.Ş. arasında yapılan 19/12/2012 tarihli sözleşme uyarınca kazaya karışan …. plakalı aracın 36 ay süreli olarak kiralandığını, kazanın …. yani 3. kişi yapıldığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddini, taleplerini kabul görmemesi halinde sorumluluk dahilinde olmayan değer kaybı, taksi ücreti ve kazanın vuku bulduğu tarihten itibaren faiz olmak üzere haksız ve mesnetsiz tüm taleplerin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …. dava dilekçesi tebliğ olunmuş fakat cevap dilekçesi sunmamıştır.İlk Derece Mahkemesince ” Davanın kısmen kabulüne karar verilerek 7.700 TL hasar ve tamir bedeli ile 600 TL araç değer kaybı olmak üzere toplam 8.300 TL maddi tazminatın, davalı … A.Ş. yönünden dava tarihinden, diğer davalı ….yönünden kaza tarihi olan 13/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 850,00 TL araç mahrumiyet zararı niteliğindeki maddi tazminatın kaza tarihi olan 13/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalı …San. Tic. Ltd.Şti.’ne karşı açılan davanın, davalının işleten sıfatı bulunmadığı anlaşılmakla pasif husumet yokluğundan reddine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava tarihinin 02/04/2013 olduğunu, kararda hatalı olarak 03/04/2014 yazıldığını, davalı …A.Ş. yönünden faiz başlangıç tarihinin bu nedenle hatalı olduğunu, hasar ve tamir bedelinin düşük olduğunu, bilirkişi raporuna yapılan itirazların dikkate alınmadığını, aracın serviste 30 günde tamir edildiğini, bu sürede tamir edilmesinde müvekkilin kusuru ve müdahalesinin olmadığını, kaza nedeniyle araçtaki değer kaybının yüksek olduğunu, taleplerinin kısmen reddinin hatalı olduğunu, davalılardan … yönünden verilen kararın hatalı olduğunu, bu şahsa dava açmış olmamalarından dolayı aleyhine masraf ve vakalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılması ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça 14.244,75 TL zararının tazmini için dava açıldığını, yerel mahkemece davanın 8.300,00 TL kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiğini, davanın reddolunan kısmı için davacı aleyhine AAÜT gereğince maktu vekalet hükmedilebileceğinin çok açık olduğunu, yerel mahkemece sehven bu hususun atlanmış olup bu açık hatanın düzeltilmesini talep ettiğini, ek kararla da talebin reddedildiğini, yerel mahkemece hasar bedeli ile değer kaybı bedelinin usule ve yasaya aykırı olarak fahiş belirlendiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak istinaf talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar, değer kaybı ve mahrumiyet zararı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre, trafik kaydı “işletenin” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, ” İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alacı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85. maddesinde ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, 19/12/2012 tarihli kira sözleşmesiyle kazaya neden olan araç 36 aylığına davalı tarafından ihbar olunan …. San. ve Tic. A.Ş. ‘ye kiralanmış olup, İlk Derece Mahkemesi tarafından işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış, kira sözleşmesi ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği araştırılarak bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Davalı … ihbar olunan kiracı …San. ve Tic. A.Ş. çalışanı olduğu dosya kapsamından saptanmış olmakla aracın fiilen teslim edildiği, bu haliyle uzun süreli araç kiralama sözleşmesinin geçerli olduğundan işleten sıfatının kiracıya geçtiğinin de kabulü gerekir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/6829 Esas ve 2018/494 Karar sayılı ilamı). Bu nedenle mahkemece işleten sıfatı bulunmayan davalı …Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi heyet ek raporunda, davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyet zararı hesaplamasının aracın modeli, yaşı, kaza tarihi itibarı ile km’si, araçtaki onarımın orjinal yedek parçalarla yapılması ve daha önce üç ayrı tarihte başka kazalara karışmış olduğu hususları dikkate alınarak yapıldığı, bu durumda 29/11/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunun, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu, mahkemece hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekili ile davalı … vekilinin bilirkişi raporuna yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesince davalı … aleyhine açılan davanın kısmen reddine karar verildiği halde reddedilen tutar üzerinden kendisini vekille ettiren davalı yararına AAÜT’nin 13/1-2.maddesi gereğince maktu vekalet ücreti hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Davacı vekilinin dava tarihinin gerekçeli kararda yanlış gösterilmesine ilişkin istinaf talebi İlk Derece Mahkemesince hükmün tashihi ile düzeltilecek maddi bir hata ise de HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmuş olması nedeni ile davalı … A.Ş. yönünden faiz başlangıç tarihi dava tarihi olan 02/04/2013 olarak gösterilerek HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusu ile davacı vekilinin faiz başlangıç tarihine ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak ve esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına; davacı vekili ile davalı … vekilinin diğer sebeplere dayanan istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A-Davacı vekilinin tüm ile davalı … vekilinin vekalet ücreti dışındaki istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,B-Davalı … vekilinin vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının davalı …. lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına,Buna göre, 1-Davanın kısmen KABULÜNE,a) 7.700,00 TL hasar ve tamir bedeli ile 600,00 TL araç değer kaybı olmak üzere toplam 8.300,00 TL maddi tazminatın, davalı … A.Ş. yönünden dava tarihi olan 02/04/2013 tarihinden, diğer davalı …. yönünden kaza tarihi olan 13/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,b) 850,00 TL araç mahrumiyet zararı niteliğindeki maddi tazminatın kaza tarihi olan 13/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,c) Davalı … San. ve Tic. Ltd.Şti.’ne karşı açılan davanın, davalının işleten sıfatı bulunmadığı anlaşılmakla pasif husumet yokluğundan REDDİNE,2- Karar tarihinde yürürlükte olan harçlar tarifesine göre hüküm altına alınan miktar üzerinden alınması gereken 625,00 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile 381,70 TL bakiye karar ve ilam harcının davalılar … ile …. A.Ş. Den tahsili ile hazineye irat kaydına,3- Davalı ….San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 177,50 TL keşif harcı, 650,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 827,50 TL nin davacıdan tahsili ile davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,4- Davacı tarafça yapılan 243,30 TL peşin harç, 24,30 TL başvuru harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 819,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2586,60 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre; 1655,42 TL sinin davalılar … ile … A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, 931,18 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, 5- Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 fıkrası uyarınca hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.980,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … A.Ş. Den tahsili ile davacıya verilmesine,6- Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2 fıkrası uyarınca hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …. verilmesine,7- Davalı ….San ve Tic. Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2. fıkrası uyarınca hesaplanan 1.980,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ….San. ve Tic. Ltd. Şti.ne verilmesine, 8- Taraflarca yatırılarak kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinletiğinde taraflara iadesine, C-İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN;1-Davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde Mahkemesince iadesine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde Mahkemesince iadesine,3-Davalı …. istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı 71,00 TL tebligat ve posta giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalı … verilmesine,4-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yatırdığı 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6- İstinaf aşamasında taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/09/2019