Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1723 E. 2018/624 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/1723
KARAR NO : 2018/624
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 20/07/2017
NUMARASI : 2017/3232 D.İş- 2017/3232 D.İş K.
DAVANIN KONUSU : Yaralamalı Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/3232 D.İş 2017/3232 D.İş K. sayılı dosyası ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 08/03/2017 tarihli 2017/E.727-K-2017/8737 sayılı kararına davalının itirazı sonucu verilen İtiraz Hakem Heyeti’nin 20/06/2017 tarihli 2017/İ.1335- 2017/İHK-2142 sayılı kararına karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla dosyada yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuru sahibince, olay tarihinde davalı … şirketine zorunlu trafik sigortalı olan … plakalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde araçta yolcu konumunda başvuru sahibi …’ün %38,2 oranında malul kalması nedeniyle 5.000,00 TL (ıslahla 74.558,81 TL) sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte sigorta şirketinden tahsili için Sigorta Tahkim Komisyona başvurulmuştur.
Sigorta şirketi cevabında, poliçede teminat limitinin kişi başına 268.000,00 TL olduğunu, sigorta şirketinin sorumlu olduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğinden dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, başvuranın maluliyeti ile kaza arasında kesinlikle illiyet bağının olmadığının hasar dosyasında alınan Medical eksper raporundan anlaşıldığından başvurunun reddi gerektiğini, bu talebin kabul edilmemesi halinde davacının trafik kazası nedeniyle meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığı ve varsa oranının belirlenmesi için başvuranın üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı Bölümlerine sevkine karar verilmesi gerektiğini, aleyhe hüküm kurulmasına karar verilmesi halinde vekalet ücretinin yönetmeliğe uygun şekilde hesaplanması gerektiğini, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafı yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, başvuranın talebinin kabulü ile 74.558,81-TL maluliyet tazminatının 16/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte …’den alınarak başvurana verilmesine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti’nce, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin kararına karşı sigorta şirketinin yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu, maluliyet oranı ile kaza arasında nedensellik bağı olmadığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3.İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerekmekteyken eksik inceleme yapıldığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönlerine ilişkindir.
Dava, tek taraflı trafik kazasında yaralanan başvuru sahibinin, yolcu olarak içinde bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinden sürekli sakatlık tazminatı istemine ilişkindir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Oysa; Tahkim Heyetlerince dosyada aldırılmış bir maluliyet raporu bulunmamakta, davacı tarafça sunulmuş ve aktüer bilirkişi raporuna dayanak alınan 02.09.2015 tarihli Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalında görev yapan iki uzmandan alınan ve %38,2 genel beden gücü kayıp oranı bildiren tıbbi raporun “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre hazırlandığı görülmektedir.
Bunun yanında; davalı tarafça hasar dosyasında alındığı belirtilerek cevap dilekçesine ekli olarak dosyaya sunulan ve itiraz ve istinaf dilekçelerine de konu edilen 16/06/2016 tarihli “medeksper” başlıklı eksper raporunda, davacıya ait maluliyet dosyasının medikal açıdan üçüncü kez incelendiği belirtilerek, davacıdaki arazlar ile trafik kazası arasında nedensellik bağının kesinlikle bulunmadığının ileri sürüldüğü, ancak yargılama aşamasında bu itiraz üzerinde de durulmadığı anlaşılmaktadır.
O halde; olay tarihi itibariyle uygulanması gereken “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” dikkate alınarak Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden seçilmiş adli tıp uzmanlarından oluşacak 3 kişilik heyetten, tüm çelişki ve itirazları karşılayacak şekilde, kaza ile maluliyet arasında nedensellik bağı bulunup bulunmadığı ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun şekilde meydana gelen kaza nedeniyle davacıda oluşan maluliyetin oranına ilişkin rapor alınması ve sonucuna göre aktüer bilirkişiden de ek rapor alındıktan sonra karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz görülmekle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca;
1-İstinaf istemine konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 20/06/2017 tarihli 2017/İ.1335- 2017/İHK-2142 sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak için Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde yatıran tarafa mahkemesince iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/05/2018