Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1676 E. 2019/851 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1676
KARAR NO : 2019/851
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/05/2017
NUMARASI : 2015/300 Esas – 2017/379 Karar
DAVA : Alacak (Ayıplı Hizmetten Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2004 yılında, … plakalı Mercedes marka aracı orijinal ve sıfır kilometre olarak davalıdan satın aldığını, aracı satın aldığı tarihten itibaren yetkili servis olan davalı … Tic. Türk A.Ş’ye götürerek periyodik bakımlarını eksiksiz bir şekilde yaptırdığını, aracında son zamanlarda ciddi çekiş kaybı olması ve motor performansının neredeyse sıfıra düşmesi sebebiyle, müvekkili tarafından aracın son olarak 21/07/2014 tarihinde yetkili servise götürüldüğünü, yetkili servisin ise bu sorunun giderilebilmesi için motorun değişmesinin gerektiğini ve bu işlemin maliyetinin 15.000,00 TL ile 25.000,00 TL arasında olduğunu belirtmesi üzerine müvekkilinin aracını servise bırakmadığını 21/08/2014 tarihinde aracın yürüyemez hale gelmesi üzerine müvekkilinin, en yakın servis olan …. Mercedes-Benz bakım onarım servisi -…a götürdüğünü, servis tarafından yapılan incelemede aracın bujilerinin uzun süredir değiştirilmediği ve radyatörün de temizlenmediğinin tespit edilmesi üzerine aracın bujilerinin değiştirildiğini ve radyatörün temizlendiğini, müvekkili tarafından yapılan tüm bu işlemler için servise 365,80 TL ödeme yapıldığını bu ödemeye ilişkin faturanın dosyaya ibraz edildiğini, servis tarafından bujilerin uzun süredir değişmediğinin söylenmesi üzerine geçmişe dönük olarak yetkili servisin bakım ve onarım dökümlerinin incelendiğini, en son buji değişiminin 16/02/2007 tarihinde araç 103.441.00 Km’de iken yapıldığının tespit edildiğini, radyatör temizliğinin ise hiç yapılmadığının anlaşıldığını, yetkili servisin aracın bakımlarını yaparken gereken özeni göstermediğini, ayrıca 21/07/2014 tarihinde yetkili servis tarafından, sorunun ne olduğunun tespit edilemediğini ve motorun değişiminin şart olduğunun söylendiğini, tüm bu olanlardan sonra müvekkili tarafından, 04/09/2014 tarihinde Bakırköy …Noterliği vasıtasıyla davalılara gönderilen ihtarname ile davalıların durumdan haberdar edildiğini ancak davalıların ihtarnameye cevap vermedikleri gibi aracın arızası ile ilgili yükümlülüklerini de yerine getirmediklerini, Bakırköy 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/153 D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdıklarını, dosyaya sunulan 07/01/2015 tarihli bilirkişi raporuna göre tespit konusu olayın meydana gelmesinde davalı … Tic. …A.Ş ve servis yetkililerinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarının tespitinin gerektiğini, arızanın giderilmesi için parça ve işçilik bedelinin 20.912,32 TL olduğu sonucuna varıldığını, müvekkilinin aracı kullanamadığı için iş kaybına uğradığını, şirket yetkilisi tarafından kullanılan bu aracın arızalanması sebebiyle bu araçta yürütülmesi gereken işlerin aksatıldığını, bu nedenle oluşan iş kaybı için HMK’nın 107/2.hükmü saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL tazminat taleplerinin bulunduğunu, 05/12/2014 ve 03/01/2015 tarihleri arasında aracın günlük kiralama bedeli toplamının 13.500,00 TL olduğunu, bu miktarın da davalılar tarafından karşılanması gerektiğini, delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunda tespit edilen 20.912,32 TL zararın tahsilinin gerektiğini iddia ederek, HMK’nın 107/2.hükmü gereğince bedel artırım ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplamda 40.982,12 Tl zararın her bir tazminat kaleminin doğduğu tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Tic. …A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşmenin ticari nitelik taşıyan bir satım sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan TTK’nın 25/4.maddesi gereğince zamanaşımı süresinin malın tesliminden itibaren 6 ay olduğunu, davaya konu aracın davalıya 2014 yılında teslim edildiğini, dolayısıyla zamanaşımı süresinin dolduğunu, TTK’nın 23/c maddesine göre ticari satımlarda alıcının açık ayıpta 2 gün, gizli ayıpta 8 gün içerisinde yazılı ihbarda bulunması gerektiğini, yazılı ihbarda bulunmayan davacının ayıp iddiasına dayalı talepte bulunmasını hukuken mümkün olmadığını, servis hizmetinin ayıplı olduğu iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, Bakırköy 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/153 D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan bilirkişi incelemesine süresi içerisinde itiraz edildiğinden, müvekkili aleyhine delil teşkil etmesinin ve müvekkili şirkete kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, faiz talebinin kabul edilemeyeceğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu araca ilişkin zamanaşımı süresinin, dava tarihinden 9 yıl önce sona erdiğini, zamanaşımı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu aracın 2004 yılından 2014 yılına kadar sorunsuz bir şekilde kullanıldığını, 10 yıl gibi uzun bir kullanım süresi neticesinde aşınması ve bir takım arızaların oluşmasının, hayatın olağan akışıyla kabul edilmesi gereken bir durum olduğunu, dava dilekçesinde iddia edildiği üzere yalnızca buji değişiminin unutulması sebebiyle, araç motorunda bu şekilde bir mekanik aşınmanın meydana gelmesinin teknik anlamda imkansız olduğunu, davacının talebinin dürüstlük ve iyi niyet kuralları ile de bağdaşmadığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Davacının davasının kısmen kabulüne, davacının , araç onarım bedeli 10.456,16 TL lik kısma ilişkin talebinin kabulü ile bu kısma dava tarihinden itibaren avans faiz uygulanmak suretiyle davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının araç mahrimiyetine ilişkin talebinden 3.000,00 TL lik kısmın kabulü ile bu kısma dava tarihinden itibaren avans faiz uygulanarak davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Tic. … A.Ş vekili ile davalı …vekili istinaf yasa yoluna başvurmuşlardır. Davalı … Tic. … A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, zamanaşımı itirazı dikkate alınmadan hüküm tesis edildiğini, aracın garanti süresinin 2 yıl olması nedeniyle, müvekkili şirketin dava konusu araca ait garanti/ayıba karşı tekeffül süresinin davanın açıldığı tarih itibariyle sona erdiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin ticari nitelik taşıyan bir satım sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan TTK’nın 25/4.maddesi uyarınca ayıpla ilgili her türlü dava ve talep hakkı için öngörülen zamanaşımı süresinin, malın tesliminden itibaren 6 ay olduğunu, davacı tarafından belirttiği üzere aracın 2004 yılında davacıya teslim edildiğini, dolayısıyla, davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşümü itirazı konusunda da Mahkemece bir karar verilmediğini, TTK’nın 23/c.maddesine göre, davacının yasal süre içerisinde ihbarda bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından verilen hizmetin, özen yükümlülüğüne uygun olarak yerine getirildiğini, müvekkiline kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, Mahkemenin eksik incelemeye dayalı ve hatalı bilirkişi raporu hükmüne dayanak aldığını, bilirkişiler tarafından müvekkiline verilen kusur oranında yüksek olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme dayanak alınan bilirkişi raporunun denetime elverişsiz olduğunu, herhangi bir somut, teknik ve bilimsel dayanağın yer almadığını, bilirkişinin, dava konusu aracın bakımlarının gereği gibi yapılmamasının, motor revizyonu arızasının oluşumunda %50 oranında etkili olduğu hususundaki tespitinin kabul edilemeyeceğini, müvekkili şirketin, aracın bakım işlemlerinin gerçekleştiği … Tic….. A.Ş nezdinde yapılan bakımlardaki kontrol ve denetim eksikliği sebebiyle araçtaki arızanın meydana geldiği düşünülse bile, aracı ithal eden taraf olan müvekkili şirketin bu hususta herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının aşikar olduğunu, zira müvekkili şirketten ayrı bir tüzel kişiliğe sahip …Tic. …A.Ş ile davacı şirket arasında bakım ve onarım işlemlerinin yerine getirilmesine ilişkin kurulan ilişki, servis hizmet akdi olup eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, bu nedenle müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini, bilirkişilerin somut ve teknik bir açıklamada bulunmaksızın, davacı tarafın aracını 20 gün kullanmaması sebebiyle günlük 150,00 TL üzerinden 3.000,00 TL’lik mahrumiyet giderine maruz kaldığı yönünde yaptığı tespitten yola çıkarak Yerel Mahkemenin bu yönde hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK’nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleriyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, ayıplı hizmet nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davacı tarafça 2004 yılında dava konusu aracın satın alındığı ve 2014 yılına kadar davacı şirket tarafından kullanıldığı, bu süre zarfında aracın tüm bakım ve denetim hizmetlerinin davalı yetkili servis … Tic…. A.Ş tarafından yerine getirildiği, aracın çekiş gücü ve motor performansında arıza oluşması nedeniyle son bakım ve servis işleminin 21/07/2004 tarihinde yapıldığı esnada araçtaki arızanın giderilmesinin için 15.000,00 TL – 25.000,00 TL civarında masraf gerektiğinin yetkili servis tarafından davacıya iletilmesi üzerine davacı tarafça motor yenileme işleminin yaptırılmadığı, daha sonra 21/08/2004 tarihinde aracın arızalanması nedeniyle davacı tarafından aracın en yakın yetkili servis olan dava dışı … Mercedes-Benz bakım onarım servisine götürüldüğü ve bu hususun ihtarname ile davalı … Tic. …A.Ş’ye bildirildiği, ancak davalı tarafça ihtarnameye herhangi bir cevap verilmemesi üzerine, davacı tarafından dava konusu aracın başka bir yetkili serviste onarımının yaptırıldığı, davacı tarafın bu arıza nedeniyle yaptığı ödemelere ve aracın serviste bulunduğu süreye ilişkin tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince hükme dayanak yapılan 23/02/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre, dava konusu motor revizyonuna neden olan arızanın münhasıran buji değişimlerinden kaynaklanmadığı, araçtaki arızanın ve zararın davalı şirkete ait yetkili serviste bakımlar sırasında yapılan kontrol ve denetim eksikliği ve periyodik bakımlarının kifayetsiz personel sistem ve metotla gerçekleştirilmesinin hasarın bir kısmının oluşmasına ve/veya etken olduğu, normal aşınma faktörlerinin de etkisi dikkate alındığında, bir kısım elemanlarda hasarın oluşumunu hızlandırdığı ve yapılan hataların netice üzerinde %50 oranında etkili olduğu, bu arıza nedeniyle değişmesi gereken hasarlı parça ve gereken işçilik bedeli karşılığının KDV dahil 20.912,32 TL olarak tespit edildiği, 22/08/2014 tarihindeki faturaya istinaden KDV dahil 365,80 TL’nin davacı tarafça servise ödendiği, motor revizyonu işleminin 20 günde tamamlanmasının mümkün olduğu, otomobilin serviste kaldığı bu süre zarfında kullanılamamasından dolayı günlük 150,00 TL’den 3.000,00 TL giderin oluştuğu, dava konusu otomobilin periyodik bakımlarının gereği gibi yapılmamasının motor revizyonu arızasında oluşumunda %50 oranında etkili olduğu, motorun onarım bedelinin KDV dahil 20.912,32 TL olduğu ve otomobilin tamir süresine mahrumiyet kaynaklı 3.000,00 TL ek gider oluşacağı tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun dosyadaki bilgi ve belgelere göre hazırlandığı, dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, somut tespitler ve veriler içerdiği ve denetime elverişli olduğu, ayrıca Bakırköy 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/153 D.İş sayılı dosyasına ibraz edilen 07/01/2015 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerle de örtüştüğü anlaşılmıştır. Bu minvalde dosyadaki deliller ve İlk Derece Mahkemesi kararı birlikte değerlendirildiğinde; davalı …Ş.’nin ithalatçı, diğer davalı … Tic. … A.Ş.’nin ise yetkili servis olduğu, İlk Derece Mahkemesince davacı tarafından satın alınan ithal aracın servis onarım ve bakım hizmetinden kaynaklanan gizli ayıp nedeniyle oluşan zarardan davalı Mercedes Benz A.Ş.’nin ithal eden sıfatıyla, resmi, anlaşmalı servis olan davalı … Tic. A.Ş.’nin ise verdiği servis hizmetinden dolayı davacıya karşı, bilirkişi raporunda belirlenen %50 oranında kusur oranına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, zamanaşımı süresinin garanti süresinin bittiği tarihten değil, hizmetin ayıplı verildiğinin tespit edildiği tarihten başlayacağı, buna göre de araçta gizli ayıp olduğundan davanın zamanaşımı süresi içinde açılmış olduğu yönündeki tespit ve değerlendirmesi ile dosyada mevcut deliller incelenerek bilimsel esaslara göre düzenlenen, objektif ve gerekçeli bilirkişi raporu esas alınarak zamanında değişiklik yapılması gereken, bakımı gereken parçaların değişim, bakımının yapılmamasından mütevellit araç arızası nedeniyle oluşan zarardan dolayı davacı %50, davalılar %50 oranında kusurlu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, dolayısıyla Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalıların istinaf iddia ve itirazlarının yerinde olmadığı kanısına varılmıştır.
Bu nedenlerle, davalı … Tic. A.Ş. vekili ile davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Tic. A.Ş. vekili ile davalı …Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.001,29 TL harçtan peşin alınan 250,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 750,97 TL harcın davalı …Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.001,29 TL harçtan peşin alınan 250,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 750,79 TL harcın davalı … Tic. A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/05/2019