Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1661 E. 2019/882 K. 31.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1661
KARAR NO : 2019/882
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 21/03/2017
NUMARASI : 2014/877 Esas 2017/321 Karar
DAVA : Araç Hasar Tazminatı
KARAR TARİHİ: 31/05/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 11/10/2013 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu trafik kazası meydana geldiğini, tutulan tutanağı göre yolun bakım ve onarımından sorumlu olanın üzerine düşen yükümlülüğü ihmalden dolayı kazanın meydana geldiğini, kazadan sonra müvekkili aracının hurda durumuna geldiğini, Karayolları Genel Müdürlüğü 4. Bölge Müdürlüğüne gönderilen ihtarnameye verilen cevapta yol bakım ve onarım işinin yüklenici firma olan davalıların sorumluluğunda olduğunun belirtildiğini beyanla, müvekkilinin kazadan dolayı 41.650,00 TL zararının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı …Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya bakmaya yetkili mahkemenin Ankara asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, kazanın sürücünün kusuru sonucu meydana geldiğini, kazanın meydana geldiği yol üzerinde işaretleme çalışması yapıldığını, kaza yapan aracın sigortacısına başvuru yapılıp yapılmadığının belirtilmediğini, asıl sorumlu olan ve taşeronluk sözleşmesi imzalanılan şirketin davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya bakmaya Ankara asliye ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının dava dilekçesinde dava konusunun ne olduğunu açıkça belirtmediğini, talep edilen tazminatın türünün belirtmediğini, davacı tarafından 41.650,00 TL zarar talep edildiğini, davacının zararı kasko firması tarafından tazmin edildiğinden bu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “1-Davaın kısmen kabulü ile; 29.625,00 TL alacağın kaza tarihi olan 11/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili ile dava dışı … San. ve Tic. A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı …. AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Davanın hizmet kusuru nedeniyle zarara uğranıldığı iddiası ile açıldığından idari yargıda görülmesi gerektiğini, müvekkili şirket ve diğer davalının yasal ikamet adresinin Ankara olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, kazanın araç sürücüsünün aşırı hızla araç kullanmasından kaynaklandığını, yola izafe edilen kusurun kazanın oluşumuna sebebiyet veren bir etken olmadığını, müvekkili şirketin meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bilirkişi raporunda denetime uygun bir hesaplama yöntemi seçilmediğini, kazaya karışan aracın sigortalı olduğunu, bu nedenle sigortacı tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, ödeme yapılmış ise verilen mahkeme kararı sonucu davacının haksız zenginleşeceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacının dava konusu alacağını kasko sigorta şirketinden tahsil etmiş olduğundan davacının iş bu davayı açmakta hukuki menfaatinin kalmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, olayın meydana gelmesi ile müvekkilinin eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığını, kazanın araç sürücüsünün kusuru neticesinde meydana geldiğini, zarar hesaplamasının hatalı yapıldığını, davacının hem aracın hurdaya çıktığını iddia etmiş hem de bizzat aracın onarımından bahsetmiş olup aracın hurdaya çıkmadığını ispat ettiğini, tamire ilişkin tüm kayıt ve belgelerin incelenerek hasarın ve zararın sağlıklı bir şekilde belirlenmesi gerekirken yerel mahkemece sadece davacının ileri sürdüğü ispattan yoksun beyanların karara esas alındığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 1-Davalı şirketler, dava dışı …. San. ve Tic. A.Ş. ile Karayolları Genel Müdürlüğü arasındaki sözleşmeye konu olan yol yapım işini, (yüklenici şirket adına) taşeronluk sözleşmesi kapsamında yerine getirmekte olup davalılara karşı açılan dava, idarenin hizmet kusuruna değil, idare adına yol inşaatı yapan şirketlerin haksız fiiline dayanmaktadır. Bu nedenlerle ve kamu idaresi (idari kurum) sıfatı da olmayan davalılara karşı idare mahkemesinde dava açma olanağı yoktur. 2-Dava, haksız fiil hukuki sebebine dayanmakta olup HMK’nın 16. maddesine göre yetkili olan “haksız fiilden zarar gören davacının yerleşim yerinde” açılmıştır.3-Trafik kaza tespit tutanağında olay yerine ilişkin ayrıntılı bilgiler mevcut olup davalıların sürücülerin uyarılması ve yol güvenliğinin sağlanması için uygun işaretleme yapmadıkları, bu durumun kazanın oluşumuna etken olduğu, dosya içeriğindeki bilgi, rapor ve tutanaklar ile mevzuat hükümlerine uygun olarak bilirkişi raporunun düzenlendiği, davalılarca trafik kaza tespit tutanağındaki tespitlerin aksini ispat eden delil sunulmadığı, mahkemece bilirkişi raporunun benimsenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir. 4-Dosya kapsamından, davacıya ait aracın, yolun gevşek malzeme ile kaplı olması ve uyarıcı işaret/levha bulunmaması nedeniyle takla attığı ve önemli ölçüde hasar oluştuğu, oluşan hasara göre onarımının ekonomik olmadığı ve objektif ölçülere göre pert araç olarak kabul edilmesi gerektiği, bilirkişinin de aynı yönde görüş bildirdiği anlaşılmaktadır. Davacı da sovtaj değeri dışında kalan zararını talep etmiş ve mahkemece tazminattan kusur oranında indirim yapılıp sovtaj değeri de mahsup edilerek karar verilmiştir. Aracın onarımının ekonomik olmaması halinde pert araç olarak kabul edilip tazminata hükmedilmesi halinde, hurdası davacıda kalan aracın ne şekilde değerlendirildiğinin, bu bağlamda haricen onarılıp onarılmadığının (davalıların sorumluluklarının ölçüsü bakımından) sonuca etkisi yoktur. Bu bakımdan; davalılar vekillerinin yukarıdaki bentlerde belirtilen hususlara ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5- Davalı vekillerince aşamalarda aracın kasko sigorta şirketi tarafından davacıya ödeme yapılmış olabileceği, bu durumda davacının aynı hasar nedeniyle iki kez tazminat almış ve sebepsiz zenginleşmiş olacağı ileri sürülmesine rağmen mahkemece bu hususta kasko sigorta şirketinden bilgi sorulmamıştır. Oysaki davacının aracının kasko sigortacısı tarafından, eldeki davanın açılmasından sonra ödeme yapılmış olması ihtimalinde, davanın konusu kalmayacak, davadan önce yapılmış ödeme bulunması halinde de davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekecektir. Açıklanan nedenlerle, davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı … San. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının (yukarıda (5) nolu bentte belirtilen nedenle) kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına; davada taraf olarak yer almayan ve davalılar ile aralarında taşeronluk ilişkisi bulunan/ihbar olunan ….San. ve Tic. A.Ş.’nin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı … San. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dava dışı (ihbar olunan) …. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,7-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşamasında yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti. ile ….Tic. ve San. Ltd. Şti. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, nakit olarak yatırılan 52.520,00 TL bedelli teminatın davalılar … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile …San. Ltd. Şti.’ne iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/05/2019