Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1660 E. 2019/865 K. 31.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1660
KARAR NO : 2019/865
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 18/04/2017
NUMARASI : 2014/1015 Esas 2017/470 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 31/05/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 09/12/2013 tarihinde müvekkili şirkete sigortalı … plakalı araç ile davalının maliki ve dava dışı …in sevk ve idaresindeki diğer davalı …Ş.’ye sigortalı … plakalı aracın çarpıştığını, sigortalısının aracında meydana gelen hasar için 13.096,00 TL hasar bedeli ödendiğini, müvekkili tarafından ödenen tutar için davalılara başvurulmasına rağmen davalılar tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 6,548,00 TL’nin ödeme tarihi olan 14/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müleselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, sigorta poliçesinde maddi hasarlı kazalarda araç başına azami teminatın 25.000,00 TL olduğunu, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın ödeme tarihinden itibaren avans faizi talep etmesinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu ve davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “kaza sonrası resmi veya taraflar arasında düzenlenmiş kaza tespit tutanağının olmaması, olay yeri ile ilgili tespitlerin yapılamamış olması ve tüm bunlara bağlı olarak davalı kusurunun ispat edilememiş olması” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkeme tarafından tanık dinletme talepleri nazara alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporunda kaza tespit tutanağı, tanık ifadeleri veya olayla ilgili herhangi bir belge olmadığından kusurun ispatlanamadığının tespit edildiğini, davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün tutanak tutmak istemediğini, bu nedenle tutanak tutulmadığını, müvekkili şirketin sigortalısı tarafından olay yerinin fotoğraflarının çekildiğini, müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün tanık olarak dinletilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Dava, kasko sigortacısının sigortalısına ödediği hasar tazminatının, hasarın oluşmasından sorumlu karşı araç işleteninden ve ZMS sigortacısından rücuen tazmini istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davaya konu çift taraflı ve maddi hasarlı trafik kazasının ne şekilde oluştuğuna ilişkin trafik kaza tespit tutanağı düzenlenmediği uyuşmazlık konusu değil ise de, davacının talebinin değerlendirilmesi ve tarafların kusur durumlarının belirlenmesi sadece trafik kaza tespit tutanağının tutulmasına bağlı değildir. Mahkemece, taraflarca sunulan deliller ve bu kapsamda özellikle olay yerinde yapılacak keşif, tarafların delil olarak başvurdukları dava dışı araç sürücülerinin keşif mahallinde alınacak beyanları, … plakalı aracın ters yola girerek davacının sigortalısının aracının kaza geçirip hasarlanmasına sebebiyet verdiğine ilişkin beyanlar bulunan ve davacı … şirketinin hasar dosyasında yer alan davalı işleten … ile dava dışı sürücü …’e atfen düzenlenmiş 25/03/2014 tarihli yazı ile 09/12/2013 tarihli, davacıya sigortalı aracın sürücüsü …’e atfen yazılı belgenin sıhhatinin, davacı … şirketinin hasar dosyası ve tüm dosya içeriği irdelenerek araç sürücülerinin kusur durumlarının ve oluşacak sonuca göre davalıların sorumluluklarının belirlenmesi gerekirken, ispat durumunun münhasıran trafik kaza tutanağına bağlı olduğu kabul edilip taraf delillerinin hangi nedenle toplanmaması gerektiğine ilişkin yasal ve dosya içeriğine uygun gerekçe de belirtilmeyerek davanın “ispat edilemediğinden” reddine karar verilmesi isabetli olmamış, davacı vekilinin bu hususlara ilişen istinaf itirazlarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda ifade edildiği şekilde işlem yapılması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusu için davacı tarafından yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/05/2019