Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1654 E. 2018/221 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1654
KARAR NO : 2018/221
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2014/984 E.-2017/408 K
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2018
İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/984 E.-2017/408 K. sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, 18/05/2014 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle, müvekkilinin desteği …’in hayatını kaybettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla, 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 1.000,00 TL defin gideri olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur oranlarının hesaplanması gerektiğini, avans faiz talebinin haksız olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi, davanın kabulü ile; 142.310,53 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 1.000,00 TL defin giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğunu, %25 kusurlu olduğu belirtilen diğer aracın sürücüsünün malikinin ve sigortacısının kim olduğu, bu kurum tarafından davacıya bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, davacının kusur açısından müteselsil sorumluluk hükümlerine dayanmadığını,vadesi gelmemiş borç için bugün faize hükmedilmesinin faizin ruhuna aykırı olduğunu, hukuk mahkemesinde kusur tayini oranlarının tespit edilmediğini, müteveffanın yolcu olduğunu, yolcu olmasının olayda kusurunun olmadığı anlamına gelemeyeceğini, bu yönde bir araştırma yapılmadığını, dolayısıyla kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
Dava; ZMSS kapsamında trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve defin gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, 18/05/2014 tarihinde, sürücüsü .. olan … plakalı otomobil ile sürücüsü … olan ve davalı tarafça ZMSS ile sigortalı bulunan … plakalı araçların çarpışması sonucu trafik kazasının meydana geldiği, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının murisi ..’in bu kaza nedeniyle vefat ettiği anlaşılmıştır.
Ceza dosyasına ibraz edilen 20/ 10/2014 tarihli kusur bilirkişisi raporuna göre; meydana gelen kazada, davalı tarafça ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün asli ve 6/8 oranında, … plakalı araç sürücüsünün tali ve 2/8 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir.
Tazminat bilirkişisinin 08/03/2016 tarihli raporuna göre; davacının, talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 142.310,53 TL, defin giderinin ise 1.000,00 TL olduğu, davacıya, dava dışı … plakalı aracın sigortacısı olarak belirtilen … Sigorta A.Ş. tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili, bilirkişi raporundaki miktarlar üzerinden davasını ıslah etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi, bilirkişi raporundaki miktarları ve davacı vekilinin ıslah talebini dikkate alarak davanın kabulüne karar vermiştir.
Davalı vekili bu karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.
Dosyadaki deliller (trafik kazası tespit tutanağı, poliçe, kusur ve zarara ilişkin raporlar, veraset ilamı vs.) ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesindeki iddia ve itirazlarının yerinde olmadığı, mahkeme kararının olayın oluşuna, usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varılmıştır .
Bu bağlamda; H.M.K.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 9.789,54 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 2.448,00 TL istinaf karar harcının mahsubu ile 7.341,54 TL bakiye istinaf karar harcının davalı taraftan alınarak Hazine’ye gelir iradına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/02/2018