Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1647 E. 2019/634 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1647
KARAR NO : 2019/634
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/04/2017
NUMARASI : 2015/728 Esas 2017/255 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Değer Kaybı Tazminatı)
KARAR TARİHİ: 25/04/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı hakkında İstanbul ….İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk Derece Mahkemesince “Davanın kısmen kabulü ile, Davacının, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takip tarihi itibari ile 2.400,00 TL asıl alacak ve 244,20 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 2.644,20 TL alacaklı bulunduğunun tespiti ile, davalının takibe vaki itirazının bu miktar yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, takibin, 2.400,00 Tl asıl alacak ve 244,20 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 2.644,20 TL ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile devamına, alacak likit bulunmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.HMK’nın 341. maddesinin (2). fıkrasına göre miktar veya değeri Üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı maddenin (4). fıkrasında da alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  Üç bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın, istinaf yoluna başvuramayacağı öngörülmüştür. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin (1). fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, maddenin (2). fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiştir. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2017 yılı için HMK’nın 341. maddesinin (2). ve (4). fıkralarındaki kesinlik sınırı 3.110,00 TL olmuştur. Dava dilekçesinde, 4.887,50 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiş; Mahkemece davanın 2.644,20 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Bu halde davacının talebinin kabul edilmeyen bölümünün, kararın verildiği tarih itibariyle 2017 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karar için HMK’nın 341/4. maddesi gereğince istinaf hakkı yoktur. Yerel mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun, HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE,2-İstinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.25/04/2019