Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1626 E. 2019/477 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1626
KARAR NO : 2019/477
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 21/07/2017
NUMARASI : 2017/3232 D.İş Esas – 2017/3226 D.İş Karar
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; başvuranın eşi … sevk ve idaresindeki ZMSS’sı olmayan … plakalı traktörün 07/09/2013 tarihinde tek taraflı yaptığı kaza sonucu başvuru sahibi … eşi sürücü … vefat etmesi ile müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, Güvence Hesabına destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi için 02/02/2017 tarihinde talepte bulunduğunu ancak talebin karşılanmadığını belirterek toplam 5.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 14/04/2016 tarih ve 6704 sayılı sayılı Yasa’nın 3.maddesi ile değişik KTK’nın 92.maddesi gereğince zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların Karayolları Trafik Kanunu ve genel şartlara tabi olduğunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6 (d) maddesi gereğince, destekten yoksun kalan hal sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin ZMSS kapsamı dışında tutulduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminat hesaplaması durumunda TRH 2010 Mortalite tablosu ile 1,8 teknik faiz dikkate alınarak tazminat hesaplanması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili tacir olmadığından avans faizi uygulanamayacağını, aleyhlerine karar verilmesi halinde vekalet ücretinin 1/5 olarak hesaplanması gerektiğini belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakemi, başvuru sahibinin talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin bu karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti başvurunun kabulüne, başvuran … 174.903,36 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 11/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Güvence Hesabı tarafından ödenmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bir zararın trafik sigortası kapsamına girebilmesi için o zararın motorlu araç tarafından karayolunda meydana gelmiş olması ve aracında işletme halinde olması gerektiğini, yargılamaya konu somut olayın kamunun yararlanmasına açık olmayan ve karayolu taşımacılığı yapılmayan bir tarlada gerçekleştiğini, soruşturma evrakından müteveffa … ölümüne sebep olan kazada tarla içinde traktörün el freni çekilmediği için müteveffanın üzerinden geçmesi ile meydana geldiğinin anlaşıldığını, bu haliyle aracın işletilme halinde olmadığını, işletilme halinde olmayan motorlu taşıtların verdiği zararların Trafik Sigortası Genel Şartları A.3. maddesi uyarınca teminat dışı olduğunu, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğinden başvurunun reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yargılama konu tazminatın sözleşmeden değil kanundan kaynaklandığını, davacının 3. kişi sıfatına haiz olmadığı için tazminat talep edemeyeceğini, destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığını, bu hususun gerek trafik sigortası genel şartlarında gerekse KTK ‘da yapılan değişiklik ile yasal olarak da düzenlendiğini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.6. maddesi gereğince tazminat talebinin teminat dışında bulunduğunu, kaldı ki davacıların alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini tüm bu nedenlerle tazminat talebinin reddi yerine kabulü yönündeki İtiraz Hakem Heyeti kararının usul ve yasaya aykırı olduğu belirterek bozulmasını talep etmiştir.Dava, Güvence Hesabı kapsamında ZMSS poliçesi bulunmayan aracın tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, trafik sigortası bulunmayan traktörün müteveffa … yönetimindeyken 07/09/2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında …vefat etmesi nedeniyle vefat edenin desteğinden mahrum kalan davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği anlaşılmaktadır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 2. maddesinde bu Kanunun, karayollarında uygulanacağı belirtildikten sonra, bu kural biraz daha genişletilerek aynı maddenin (a) ve (b) fıkralarındaki durumlarda da uygulanabileceği öngörülmüş; karayolu tanımına girmediği halde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler “karayolu gibi” kabul edilmiştir. Bu bağlamda, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı; bu haliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir.Anılan yasal düzenlemeler gereğince kamunun yararlandığı tüm yollar karayolu tanımı içindedir. Bu açıdan karayolunda taşıt trafiğine kamu yönetimince izin verilip verilmemesi önemli olmayıp fiilen bu amaçla kullanılması yeterlidir. Yine karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur. … Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan, karayolu sayılan bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17/12/2015 tarih, 2014/ 5898 E. ve 2015/ 14368 K. sayılı kararı).Somut uyuşmazlıkta dosya içerisindeki bilgi, belge ve soruşturma dosyasında bulunan krokiye göre dava konusu kazanın meydana geldiği tarla, karayolu ile bağlantılı olduğuna göre karayolu sayılan yerlerden kabul edilmelidir. Yine davalı vekilinin iddiasının aksine desteğin ölümüne sebebiyet veren kaza esnasında traktörün motorunun çalıştığı, müteveffanın kendiliğinden harekete geçen traktörün frenine müdahale etmek istediği esnada kazanın gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin desteğin mirasçısı olan davacının destekten yoksun kalma tazminat talep edemeyeceği yönündeki istinaf itirazı bakımından ise;Somut olayda kazanın 07/09/2013 tarihinde meydana geldiği, Yeni genel şartlar 01.06.2015 tarihinde, Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinde değişiklik yapan Yasa’nın ise 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girdiğinden kaza tarihi itibariyle eski genel şartların yürürlükte bulunmasına, davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağına, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmasının onun desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine ilişkin HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK’nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca İtiraz Hakem Heyeti tarafından başvurunun ve davacının destekten yoksun kalma tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Belirtilen nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/03/2019