Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1621 E. 2019/735 K. 17.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1621
KARAR NO : 2019/735
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/05/2017
NUMARASI : 2016/412 Esas 2017/369 Karar
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 17/05/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 02/08/2014 tarihinde plakasız ve tescilsiz motosiklet sürücüsünün asli ve tam kusuru ile … plakalı araca çarpması neticesinde motosiklette yolcu olarak bulunan…’in vefat ettiğini, davalı … tarafından müvekkillerine toplam 26.014,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin davacının zararını karşılamakta yetersiz kaldığını, kaza sebebiyle kızlarını kaybeden davacıların onun desteğinden mahrum kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik her bir davacı için ayrı ayrı 2.500,00’er TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacılar tarafından davadan önce müvekkili kuruma başvuruda bulunulmadığını, davalı nezdinde açılan hasar dosyasına iletilen belgeler çerçevesinde aktüer hesabı yaptırıldığını ve 19/11/2014 tarihinde davacı anne …’e 14.265,00 TL ve davacı baba …’e 11.749,00 TL olmak üzere toplamda 26.014,00 TL maddi tazminat ödendiğini, yapılan ödeme karşılığında müvekkilinin davacılar tarafından ibra edildiğini, raporda müteveffanın yaşı, gelir durumu ve tarafların kusur oranı gibi ana etkenler dikkate alınarak hesaplama yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “Davanın kabulü ile davacı … yararına 20.945,22 TL tazminatın 02/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, davacı … yararına 21.280,48 TL tazminatın 02/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen tescilsiz araç sürücüsüne davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, yerel mahkeme tarafından kusur raporu alınmaksızın hüküm kurulduğunu, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılmadığını, %40’dan az olmamak üzere hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, müteveffanın kaza anında koruyucu güvenlik önlemlerini alıp almadığının dosya kapsamından anlaşılamadığını, tescilsiz araç sürücüsü … sürücü belgesinin bulunmadığını ve kaza sırasında alkollü olduğunu, müteveffanın tescilsiz araçta yolculuk yapmayı kabullenerek araca bindiğini, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacılara daha önce ödeme yapıldığını, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 1-Olaydan sonra düzenlenen trafik kaza tespit tutanağında, kazaya karışan ve davacılar desteğinin yolcu olarak bulunduğu aracın motosiklet olduğu belirtilmiş, bunun aksi (aracın tescile tâbi olmayan motorlu bisiklet vs. olduğu) davalı tarafça ispat edilememiştir. 2-Davaya konu kazadaki tarafların kusur oranlarının belirlenmesi bakımından ceza mahkemesince alınan, aktüer bilirkişinin düzenlediği raporda tazminat hesabında dikkate aldığı ve mahkemece de benimsenen 27/03/2015 tarihli ATK raporunda; davacılar desteğinin yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsünün kazada asli kusurlu, karşı araç sürücüsünün kusursuz olduğu; davacılar desteğinin ise, koruyucu kask takmayıp zararı ağırlaştırdığı için tâli kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemenin benimsediği bu rapor, kazanın oluş biçimi bakımından doğru tespitleri içermektedir. Ancak, davacılar desteğinin kask takmadan motosiklette yolcu olarak seyahat etmesinin, kazanın oluşumunda etkili olmayıp sadece zararlı sonucun (ölümün) doğmasına etki ettiği; kazanın oluşumundaki kusur ile zarar görenin zararlı sonucun doğumuna etki eden müterafik kusurunun farklı kavramlar olduğu dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında desteğin kusur durumu için ayrıca rapor alınmasına gerek yoktur. Desteğin bu şekildeki müterafik kusuru nedeniyle yerleşik Yargıtay uygulamasına göre tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerektiği halde aktüer bilirkişi tarafından ATK raporuna göre desteğin tâli kusuru %30 kabul edilerek bu oranda, yani fazlasıyla indirim yapılmış ve bu rapor mahkemece hükme esas alınmış, bu hususta davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulmadığından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu halde, hesaplanan tazminattan ayrıca müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ileri sürmek dosya içeriğine uygun değildir. 3-Davacılar, kazada ölen… annesi ve babası olmaları sebebiyle doğrudan destekten yoksun kalan kişilerdir. Dolayısıyla zarar gören üçüncü kişi olmadıkları yönündeki istinaf itirazının hukuksal bir dayanağı yoktur. 4-Hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda hesaplama yöntemi bakımından usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirildiğinde -bilirkişi listesinde yer alan- bilirkişinin aktüer siciline kayıtlı olup olmadığının sonuca bir etkisi yoktur. 5-Yargısal uygulamalarda destek alacaklısı olan annenin gelir getiren bir işte çalışması durumunda anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa sadece babadan %5 yetiştirme gideri düşülmesi gerekmektedir. Somut olayda annenin çalışmadığı sabit olduğuna göre, sadece davacı babadan %5 yetiştirme gideri indirimi yapılmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. 6-Desteğin ölümüyle sonuçlanan kaza 01/08/2014 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu durumda TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanmasını öngören, kaza tarihinde de yürürlükte olmayan 01/06/2015 tarihli genel şartlar hükümlerinin olayda uygulanması mümkün değildir. 7-Mahkemece benimsenen aktüer bilirkişi raporunda, davadan önce davacılara davalı tarafça yapılan ödemeler güncellenerek hesaplanan tazminattan usulünce mahsup edilmiştir. 8-Davalının temerrüde düştüğü ve faiz başlangıcı olarak kabul edilmesi gereken tarih, davacılara kısmi ödemenin yapıldığı tarihtir. Dolayısıyla, Mahkemenin bu yöndeki uygulamasında dosya içeriğine, usul ve yasaya aykırılık yoktur.Bu bağlamda, yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Ancak; Dosyadaki ceza yargılamasına ilişkin belge içeriklerine ve özellikle de dava dışı motosiklet sürücüsünün aksi ispatlanamayan beyanına göre davacılar desteği Eda, motosiklet sürücüsü ile birlikte bira içmiş, Sürücü …’dan kendisini Osmancık Köyü’ne götürmesini istemiştir. Bu durum karşısında, desteğin hatır için taşındığı kabul edilerek hesaplanan tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerektiği halde, davalının bu yöndeki savunma ve itirazları değerlendirilmeksizin hatır taşıması indirimi yapılmadan karar verilmesi doğru olmamış, bu konuya ilişen istinaf itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ;a-16.756,18 TL tazminatın 02/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, b-17.024,40 TL tazminatın 02/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,2-Alınması gereken 2.307,55 TL harçtan, peşin alınan 29,20 TL’nin ve ıslah harcı olarak alınan 263,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.015,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacılar vekili yararına …Ü.T. uyarınca takdir olunan 4.054,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,4-TBK’nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği göz önüne alınarak, davalı … lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Davacılar tarafından sarf olunan 737,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,2-Davalı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/05/2019