Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1603 E. 2019/704 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1603
KARAR NO : 2019/704
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/04/2017
NUMARASI : 2015/767 Esas – 2017/340 Karar
DAVA : Değer Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı ve … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 13/11/2014 tarihinde, müvekkili adına kayıtlı … plakalı araca asli ve tam kusurlu olarak çarpması neticesinde trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkiline ait 2013 model … marka ticari araçta hasar meydana geldiğini, aracın büyük bir değer kaybettiğini, 14/02/2015 tarihli rapora göre müvekkiline ait araçta 7.400,00 TL değer kaybı olduğunun belirlendiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 7.400,00 TL değer kaybının (davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) 13/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında ve araç başı maddi zararlarda azami 26.800,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığını, değer kaybına ilişkin talepler dolaylı zarar niteliğinde olduğundan ZMSS sigortası teminatı dışında kaldığını, davacının kaza tarihinden itibaren faiz isteminin haksız olduğunu, müvekkilinin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, faiz türünün yasal olması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Davanın kısmen kabulüne, 6.000,00 TL değer kaybı alacağının 27/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; değer kaybına ilişkin hatalı, denetime elverişsiz ve rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaba dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece kaza tarihinden 14 gün sonra olan 27/11/2017 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davadan önce müvekkiline bir başvuru yapılmadığını, faizin başlangıç tarihinin dava tarihinden itibaren olması gerektiğini, kusur oranları bakımından da hatalı olarak belirlenmiş bilirkişi raporunun hükme esas alındığını belirtmiştir. HMK’nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleriyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Davalı taraf, her ne kadar kusur ve değer kaybına ilişkin bilirkişi raporunun denetime elverişsiz ve hatalı olduğunu iddia etmişse de, 23/08/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunun olayın oluşuna, dosyanın kapsamına ve trafik kazası tespit tutanağına uygun olduğu davalı tarafın bu yöndeki itirazlarının 23/01/2017 tarihli ek rapor ile de tartışıldığı ve değerlendirildiği, kök raporda herhangi bir maddi hataya rastlanılmadığı anlaşılmıştır. Başka bir deyişle, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Davalı vekilinin faizin başlangıç tarihine yönelik istinaf iddia ve itirazına gelince; KTK’nın 99.maddesine göre, ZMSS Genel Şartları ile belirlenen belgeler ile birlikte sigorta kuruluşuna başvuru tarihinin 8.günden itibaren davalı Sigorta Şirketinin ancak temerrüdünden söz edilebilir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça, davadan önce davalı Sigorta Şirketine herhangi bir başvuru yapılmamıştır. Bu durumda, davadan önce davalı Sigorta Şirketinin temerrüdünden söz edilemez. Dolayısıyla, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerekmektedir. Başka bir deyişle, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerindedir. Bu bağlamda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının faizin başlangıç tarihinin düzeltilmesi amacıyla kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının faizin başlangıç tarihinin düzeltilmesi amacıyla kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına,Buna göre, 1-Davanın kısmen kabulüne, 6.000,00 TL değer kaybı alacağının dava tarihi olan 30/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, 2-Karar tarihine göre alınması gereken 409,86 TL harçtan peşin alınan 126,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 283,48 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 154,08 TL harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktara göre hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,5-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktara göre hesaplanan 1.400,00 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,6-Davacının yapmış olduğu toplam 1.147,80 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 930,64 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, B- İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-Davalı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 24,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/05/2019