Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1595 E. 2019/395 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1595
KARAR NO : 2019/395
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ 11/07/2017
NUMARASI : 2017/3013 D.İş Esas – 2017/3093 D.İş Karar
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 14/03/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili başvuru dilekçesinde özetle; davalı tarafça ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, davacıların miras bırakanı … sevk ve idaresindeyken 23/02/2015 tarihinde tek taraflı kaza yapması sonucunda, … vefat etmesi nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla davacı … için 21.000,00 TL, davacı … için 21.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 03/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffa sürücü … kaza esnasında 140 promil alkollü ve ehliyetsiz olduğunu, bu nedenle tazminat ödenmesi halinde mütevvefanın kusuru nedeniyle davacılara davacılara rücu hakkı doğacağını, olayda alacaklı- borçlu sıfatlarının birleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvuru sahibi … talebinin kabulü ile 57.701,33 TL’nin 04/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar vermiş, bu karara karşı davalı tarafın itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, davalı tarafın, … için yaptığı itirazın reddine, … için yapılan itirazın kabulüne ve başvuru sahibi … yönünden başvurunun reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı … açısından başvurunun kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, müteveffa … kaza esnasında 140 promil alkollü, ehliyetsiz ve 8/8 kusurlu olduğunu, talepte bulunanın ise araç maliki ve sürücüsünün babası … ve mirasçısı olan anne …olduğunu, Kazanın münhasıran sürücünün alkollü olması nedeniyle meydana geldiğini, bu nedenle Trafik Sigortası Genel Şartları’nın B.4.c maddesi gereğince alkollü olmanın, B.4.b maddesi gereğince de ehliyetsiz olmanın rücu sebebi olduğunu, dolayısıyla müteveffanın anne ve babası olan davacılara ödenecek tazminat nedeniyle rücu hakkı doğacağını, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, bu nedenle başvurunun reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek … kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nun 355. maddesi uyarınca davalının istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda, tek taraflı kazada, davalı … şirketine trafik sigortalı … plakalı araç sürücüsü olan davacıların desteği … vefat etmiştir. Kaza tarihi 23/02/2015, poliçe tanzim tarihi ise 19/11/2014 tarihidir. Davalı tarafından, Genel Şartlar’a dayanılarak mirasbırakanın alkollü, ehliyetsiz ve tam kusurlu olması nedeniyle rücu şartlarının oluştuğu, bu şekilde alacaklı-borçlu sıfatlarının birleştiği gerekçesiyle davanın reddi gerektiği ileri sürülmüştür. Oysa, kaza ve poliçe tarihinde geçerli Genel Şartlarda da “ödemede bulunan sigortacısı…” ibaresi ile açıkça ifade edildiği üzere, bir edimin rücu edilebilme şartlarının değerlendirilebilmesi için öncelikle o edimin ifa edilmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, edimin ifası gerçekleşmediğinden, alacaklı-borçlu sıfatlarının birleştiğinden söz edilemez. Kaza ve poliçe tarihinde geçerli Genel Şartlar ile yargısal uygulamalar itibarıyla, davacı … ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmıştır. Ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusur davacıya yansıtılamaz. Dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, bu husus, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyecektir. Zarar gören üçüncü kişi sıfatıyla davalı … Şirketinden zararlarının tazminini talep eden davacıya karşı, eldeki davada, rücu iddiasının ileri sürülmesi olanaklı değildir. Çünkü davalının ileri sürdüğü alacak hakkı, davacının destekten yoksun kalma tazminatı hakkından sonra ve onun doğumuna bağlı olarak doğan bir haktır. Dolayısıyla, aleyhine istinaf talep edilen davacının ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davacıya yansıtılamayacak, sürücü desteğin tam kusurlu olması, onun desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyecektir. (HGK’nın 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Kararı, HGK’nın 22.2.2012 gün, 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/12/2015 tarih, 2014/3061 Esas, 2015/13605 Karar sayılı kararı).Bu bağlamda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davacı … yönünden itirazın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya bir aykırılık bulunmadığından HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen esas ve karar sayılı kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6-İstinaf aşamasında yatırılan gider avansından artan kısmın İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/03/2019