Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1589 E. 2019/474 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1589
KARAR NO : 2019/474
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 11/08/2017
NUMARASI : 2017/3739 D.İş Esas 2017/3746 D.İş Karar
DAVA : Maluliyet Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle: 20.06.2014 tarihinde … plakalı araç ile başvuru sahibinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın karıştığı kazada davacının sakatlandığını, 2014 yılı için ZMSS teminat limitinin kişi başına 268.000,00 TL olduğunu, davalı şirketin zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin bedensel zarar oranının %15’ten %19,2’ye yükseldiğini, aynı konuya ilişkin olarak 2015/19402 E. sayılı tahkim dosyasında tazminata hükmedilmiş olduğunu, gelişen zarar için sigorta kuruluşuna başvurulmuş olmasına rağmen süresi içerisinde kendilerine ödeme yapılmadığını, dosyaya eklenen gelir belgeleri esas alınmak suretiyle aktüer hesabı yapılmasını talep ettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Başvuru sahibine 05.05.2015 tarihinde 39.277,51 TL ödeme yapıldığını, daha sonra eksik ödeme iddiası ile Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru sonrasında 58.432,09 TL ödeme daha yapıldığını, 12.04.2016 tarihinde asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 75.778,54 TL ödeme yapıldığını, maluliyet durumunun tespiti için ATK 3. İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, daha önceden müvekkili şirket tarafından ödenen 97.709,00 TL’nin güncellenmek suretiyle hesaplanacak tazminattan indirilmesi gerektiğini belirterek başvurunun reddini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyetince: Başvuru sahibinin talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince başvuru sahibinin talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkilinin dava konusu kazada ağır yaralandığını, uzun bir tedavi sürecinin ardından %15 ve %19,2 oranında sürekli olarak sakat kaldığını, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca 15.05.2017 tarihinde düzenlenen rapor ile müvekkilinin “trafik kazasına bağlı maluliyet tayinine mahal olmadığının” tespit edildiğini, raporlar arasında çelişki bulunduğunu, ATK Üçüncü İhtisas Kurulu tarafından raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, raporlar arasındaki çelişki dikkate alınmaksızın başvurumuzun esastan reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazası sonucu yaralanan davacının maluliyette “gelişen durum” olduğu iddiasıyla ZMS sigortacısından maddi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davacı tarafından dosyaya sunulan Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporunda davacının sürekli maluliyet oranının %15; İstanbul SGK İl Müdürlüğü Kurum Sağlık Kurulu raporunda %19,2 olduğu ifade edilmiş, Uyuşmazlık Hakem Heyetince Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından aldırılan 15.05.2017 tarihli raporda ise trafik kazasına bağlı kalıcı maluliyet bulunmadığı belirtilmiştir. Bu halde, raporlar arasında ciddi aykırılıklar bulunduğu, davalının daha önce yaptığı ödemeye esas alınan rapordaki maluliyet durumunda “gelişen durum” olup olmadığının belirlenmediği, Hacettepe Üniversitesi raporunun kaza ve poliçe tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınmaksızın, uygulanma olanağı bulunmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlendiği de dikkate alındığında bu çelişkinin giderilmesi, davacının kazaya bağlı olduğu iddia edilen maluliyetinde “gelişen durum” olup olmadığının belirlenmesi zorunludur. UHH’nce bu çelişki giderilmeksizin, kalıcı maluliyetin bulunmadığına ilişkin rapor esas alınarak aktüer incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bunu teminen davacıya bilirkişi ücretini yatırması için kesin süre verilmiş ve sonrasında ücretin yatırılmadığı ve iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle 5684 sayılı Kanun’un 30. maddesinin (16). fıkrasında öngörülen süre geçtikten sonra, başvurunun reddine karar verilmiştir. Oysa, 5684 sayılı Kanun’un 30. maddesinin (16). fıkrasına göre: “Hakemler, görevlendirildikleri tarihten itibaren en geç dört ay içinde karar vermeye mecburdur. Aksi halde, uyuşmazlık yetkili mahkemece halledilir. Ancak, bu süre tarafların açık ve yazılı muvafakatleriyle uzatılabilir. (…)” UHH tarafından, yukarıda açıklandığı şekilde davacının kalıcı maluliyeti konusunda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve gelişen durum olup olmadığının tespiti, kanunda öngörülen sürede mümkün olmadığına ve bu süre geçtikten sonra da uyuşmazlığın esasına ilişkin karar verilemeyeceğine göre, dosyadan el çekilmesine karar verilmesi gerekirken iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle başvurunun reddine ve İHH’nce de davacının itirazının reddine karar verilmesi dosya içeriği ile usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile istinaf başvurusuna konu Sigorta Tahkim Komisyonunun yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararının, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılması için Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere mahkemesine İADESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5- İstinaf yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda nazara alınmasına,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/03/2019