Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1531 E. 2019/727 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1531
KARAR NO : 2019/727
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/06/2017
NUMARASI : 2015/1168 Esas 2017/578 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin nezdinde sigortalı bulunan …’ye ait … plaka sayılı araca davalıların ilgili olduğu … plaka sayılı aracın çarpması sonucu sigortalı aracın hasara uğradığını, müvekkili şirketin sigortalısına sigorta tazminatı ödediğini, davalı aracın maliki ve sürücüsünün iş bu olayın oluşumunda kusurlu olduğunu, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile başlatılmış bulunan icra takibine davalıların itiraz etmesi sonucu icra takibinin durduğunu belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; 6.556,00 TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 08.01.2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle: Diğer davalının yerleşim yeri itibariyle Saray Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, rücuen tazminat davalarında görevli mahkemenin de Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin … A.Ş.’ye sigortalı olduğunu, davacının hasar bedeline ilişkin taleplerini …A.Ş.’ye yöneltmek yerine müvekkiline yöneltilmiş olmasının hatalı olduğunu, davacı sigorta şirketinin sigortalısının davaya konu kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı şirket tarafından alınan ekspertiz raporunu kabul etmediklerini, araçta oluşan hasarın da yeniden belirlenmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı … cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu kazada tüm kusurun davacı sigorta şirketine sigortalı olan … plakalı araç şoförü … ait olduğunu, kendisinin … plakalı araç ile orta şeritte giderken …ait … plakalı aracın emniyet şeridinden kendi şeridinin önüne kırdığını, kazanın bu şekilde meydana geldiğini, …plakalı … A.Ş.’ne sigortalı olduğunu bu nedenle hasar bedelinin .. AŞ’den talep edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “Davanın kısmen kabulüne, 2.622,40 TL’nin 22.12.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkemece kabul gören bilirkişi raporuna göre kazanın oluşumunda davalının %20, müvekkilinin sigortalısının %80 kusurlu olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, dava konusu kazada trafik akış yönü, araçların konumu vs doğru olarak tespit edilerek ek rapor alınmasını talep ettiklerini ancak yerel mahkeme tarafından söz konusu talep değerlendirilmeden mevcut bilirkişi raporuna istinaden karar verildiğini, bilirkişi raporunda da kaza yeri keşif raporu bulunmadığından tahmini değerlendirme yapıldığını, bu nedenle objektif ve gerçeğe uygun değerlendirme yapılması için kaza mahallinde keşif yapılması ve çarpışma noktalarının tespiti ile araçların seyir halindeki durumlarının tespit edilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle: Kazanın meydana gelmesinde davacının sigortalısının %100 kusurlu olduğunu, davalı … sürücüsü olduğu aracın bilirkişi raporunda somut bulgu ve delil olmaksızın varsayım yoluyla hız sınırını aştığı gerekçesiyle kusur atfedildiğini, davalının hız sınırını aşmadığını ve geçiş kolaylığı sağlama kuralını ihlal etmediğini, hasar gören aracın daha önce kazaya karışmış olup olmadığına ve değişen parçaların davaya konu kazada hasar gördüğüne ilişkin kesin ve somut delil bulunmadığını, ayrıca yapılan hesaplamanın fahiş olduğunu, bu nedenle yeni bir bilirkişi raporu alınması taleplerinin yerel mahkeme tarafından reddedildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, kasko sigortacısının sigortalısına ödediği araç hasar tazminatının, olayda kusurlu olduğu iddia edilen aracın işleteninden ve sürücüsünden rücuen tazmini istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Öncelikle; HMK’nın 341. maddesinin (2). fıkrasına göre miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı maddenin (4). fıkrasında ise alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üç bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın, istinaf yoluna başvuramayacağı düzenlenmiştir. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında;” HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2017 yılı için HMK’nın 341. maddesinin 2. ve 4. fıkralarındaki kesinlik sınırı 3.110,00 TL olmuştur.Somut uyuşmazlıkta davalı bakımından kabul edilen dava değeri 2.622,40 TL’dir. Dolayısıyla dava konusu edilen ve karara bağlanan miktar, kararın verildiği tarih itibariyle öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak yerel mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelince; Mahkemece, davacının kasko sigortacısı olduğu araç sürücüsü ile karşı araç sürücüsünün kusur durumları incelenirken bilirkişiler … ve…’in araç sürücülerinin her ikisinin de imzalarının bulunduğu kaza tespit tutanağı içeriğini, dosyaya taraflarca sunulan kanıtları ve mevzuat hükümlerini usulünce irdeleyen, mahkemenin ve tarafların denetimine açık kusur raporunun hükme esas alınmasına göre davacı vekilinin bu konuya ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi; davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-a-Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE,b-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca REDDİNE,2-Davacı yönünden; Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubuyla 13,00 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. yönünden; istinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/05/2019