Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1530 E. 2019/716 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1530
KARAR NO : 2019/716
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/06/2017
NUMARASI : 2016/81 Esas 2017/456 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜDavacı vekili dava dilekçesinde özetle: 25/02/2015 tarihinde müvekkili şirkete sigortalı davalının maliki olduğu … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, …. plakalı araca arkadan çarpması sonucu hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün kural ihlali yaptığından % 100 kusurlu olduğunu, %2.95 promil alkollü olduğunu, bu nedenle de davalının KTK’nın 85.maddesi gereği kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkili tarafından … plakalı aracın hasar bedelinin 14/05/2015 tarihinde ödendiğini, davalı tarafa rücu haklarının doğduğunu, davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirkete ait olan … plakalı aracın davacı tarafından sigortalandığını, … plakalı aracın sürücüsünün kural hatası yaptığını ve %2.95 promil alkollü olduğunu, kazanın oluşumunda %100 kusurunun bulunduğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğini, müvekkilinin dava konusu aracı … araç kiralama sözleşmesi ile kiraladığını, müvekkili şirkete rücu edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafından başlatılan takibe hukuka uygun olarak itiraz edildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 20.991,00 asıl alacak üzerinden devamına, bu miktara alacaklının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmasına, davacının işlemiş faize yönelik talebinin reddine, davalının koşulları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yönelik talebinin reddine” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Kaza tarihinde yürürlükte olan düzenleme uyarınca kazaya sebebiyet veren … eylemlerinden müvekkili şirketin sorumlu olmayacağını, … alkollü araç kullanması sebebiyle doğan zarar için müvekkili şirkete rücu edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, aracın bu kişiye kiraya verildiğini ve uzun süreli kira sözleşmesi nedeniyle işletenlik sıfatının bu kişide olduğunu, bilirkişi heyeti tarafından hiçbir hukuki ve somut delile dayanmadan ve alkolün etkisinin fiziksel ve biyolojik olarak kişiden kişiye farklı sonuçlar doğuracağı da göz önüne alınmadan tamamen genel bir varsayımın olaya kıyas yolu ile uygulanmasını kabul etmediklerini, raporu tanzim eden kurulda hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişi bulunmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak, nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişiden oluşan kuruldan yeniden rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, ZMS sigortacısının, poliçe kapsamında zarar gören üçüncü kişiye yaptığı hasar ödemesinin tazmini için (sözleşmeye aykırılık nedeniyle) yürüttüğü takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davalı araç maliki, sigorta sözleşmesinde davacının karşı âkidi olup kazaya sebebiyet veren kişinin “eylemlerinden sorumlu olmadığı”nı davacıya karşı ileri sürmesi mümkün değildir. Davalının kazada araç sürücüsü konumundaki kişi ile aralarında mevcut olduğunu iddia ettiği ve örneğini dosyaya sunduğu kira sözleşmesi, üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilecek nitelikte olmayıp her zaman düzenlenebilecek bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin kaza öncesinde vergi dairesine veya resmi kurumlara bildirildiği, ticari kayıtlarında yer aldığı vs. hususları davalı tarafça ispat vasıtası olarak ileri sürülmemiş, ispat edilmemiştir. Kaldı ki, sözleşmede aracın kiraya verildiği belirtilen dönem (24/02/2015-01/03/2015) nazara alındığında, bu sürenin “uzun süreli” kiralama olarak kabul edilmesi imkanı da yoktur. Öte yandan, davalının maliki ve işleteni olduğu aracın sürücüsünün olayın hemen sonrasında ölçülen alkol durumu (2,95 promil), önünde seyreden araca çarpmasını gerektiren (yol ve hava durumu, araç arızası vs.) hiç bir olumsuz dış etkenin bulunmadığını tespit eden, içinde nörolog hekimin de bulunduğu bilirkişi kurulunca düzenlenen raporun olayın oluşuna, dosya içeriğine ve mevzuata uygun, taraf ve mahkeme denetimine elverişli olduğu; kazanın ve dolayısıyla hasarın, davacıya sigortalı aracın sürücüsünün tam kusuruyla ve münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği, sigortalı-davalıya rücu koşullarının olayda gerçekleştiği, davalının bu yöndeki (bilirkişi incelemesi) itirazlarının somut olgulara dayanmadığı ve snuç olarak mahkemece bu bilirkişi raporu esas alınarak verilen hükümde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir. Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.433,89 TL harçtan peşin alınan 358,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.075,39 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/05/2019