Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1489 E. 2019/446 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1489
KARAR NO : 2019/446
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 04/05/2017
NUMARASI : 2015/1011 Esas – 2017/307 Karar
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Madde ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 01/05/2014 tarihinde davalı … şirketine sigortalı, davalı …’nin sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu … plaka sayılı otobüsün yoldan çıkması sonucunda tek taraflı meydana gelen trafik kazasında otobüste yolcu olarak seyahat eden davacının yaralandığını, olayda davalı sürücü …’nin asli ve tam kusurlu olduğunu, davalılardan … San. ve Tic. Ltd.Şti.’nin KTK’nın 85. maddesine göre işleten sıfatıyla meydana gelen kazada ortaya çıkan zararlardan sorumlu olduğunu, davalı … şirketinin sigorta poliçe limitleri dahilinde birincil derecede sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici iş göremezlik tazminatı olarak 100,00 TL ve daimi iş göremezlik nedeniyle 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkilinin yaşadığı acı ve ızdırap nedeniyle 25.000,00 TL manevi tazminatın …. ve …’den olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle: Kazaya karışan aracın 30/04/2014 tarihinde … Kocaeli Şube Müdürlüğü’ne kiralandığını, araç içerisinde yaralanan davacıların bu sendika üyesi olduklarını, sendikanın düzenlemiş olduğu mitinge gitmek için yolculuk ettiklerini, müvekkili şirketin aracın kiralanması nedeniyle araçta fiili hakimiyetinin kalmadığını, davacıların geçici ve daimi iş göremezlik talepleri konusunda mahkemenin araştırma yapması gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanması halinde davacıların bu taleplerinin reddi gerektiğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın müvekkili şirket açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu … plaka sayılı aracın müvekkiline sigortalı olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, poliçeden doğan sorumluluğun 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, geçici ve daimi iş göremezlik talepleri hususunda rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “Davacının geçici ve sürekli iş görememezlik nedeniyle talep ettiği 200,00 TL maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.500,00 TL manevi tazminatın davalılar … Nakliyattan ve davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, hüküm altına alınan 3.500,00 TL manevi tazminata olay tarihi olan 01/05/2014 tarihinden itibaren … bakımından avans faizi, … için ise yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiş, karara karşı davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Kaza konusu aracın 30/04/2014 tarihinde … Kocaeli Şube Müdürlüğüne kiralandığını, dolayısıyla müvekkili şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin maddi tazminat anlamında bir kusuru bulunmadığı hususunun yerel mahkeme tarafından da sabit görüldüğünü, müvekkili şirket aleyhine 3.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin ve avans faizi uygulanmasının usul ve yasaya, maddi gerçekliğe aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: KTK’nın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85/1. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. ” maddenin son fıkrasına göre ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” İşletenin bu sorumluluğu bir tehlike sorumluluğudur. İstinaf başvurusunda bulunan davalı … Şirketi vekilince dosyaya sunulan ve üçüncü kişiler açısından hüküm ifade etmeyen kira sözleşmesinin kısa süreli (bir günlük) olduğu gözönüne alındığında davalının işletenlik sıfatına ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Davacının kazaya karışan otobüste yolcu konumunda olması ve dosya içeriğindeki ceza mahkemesi kararında davalı sürücünün asli kusurlu bulunarak mahkumiyetine karar verilmesi dikkate alındığında ayrıca kusura ilişkin mahkemece rapor alınmasının sonuca etkili olmayacağı dikkate alınarak bu hususa ilişen istinaf itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir.Manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarına gelince; Davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de; somut olayda davacının yolcu konumunda olması nedeniyle kusurundan söz edilemeyeceğinden manevi tazminatın belirlenmesinde ölçü olarak gözönüne alınamayacağı, kazanın oluş şekli, dosyaya yansıyan tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve ayrıca paranın alım gücü ile davacının maluliyet oranı ve iyileşme süresi birlikte değerlendirildiğinde mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarı, TBK’nın 56/1. maddesindeki düzenlemeye uygun olduğu gibi kazaya karışan aracın ticari nitelikteki otobüs olması nedeniyle mahkemece hükmedilen manevi tazminata avans faizi işletilmesine karar verilmiş olmasında da usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenlerle, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılarak, davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 239,08 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,00 TL’nin mahsubuyla bakiye 180,08 TL harcın davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.21/03/2019