Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1484 E. 2019/278 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1484
KARAR NO : 2019/278
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/07/2017
NUMARASI : 2015/90 Esas – 2017/689 Karar
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, …. plakalı ticari aracın maliki olduğunu, aracın davalı nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğu dönemde 02/11/2016 tarihinde, sürücü…. sevk ve yönetiminde iken …isimli kişiye çarparak yaralanmasına neden olduğunu, yaralanan …. tarafından Kadıköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/58 Esas 2011/254 Karar sayılı dosyasında açılan davada yapılan bilirkişi incelemesi sonucu yaralanan … tedavi ve iyileştirme giderlerinin 17.061,73 TL olarak tespit edildiğini, davalı tarafça … 10/10/2007 tarihinde tedavi ve iyileştirme giderlerine karşılık olmak üzere 14.722,00 TL ödendiğini, bu ödemenin güncellenerek düşülmesi sonucu bakiye tedavi ve iyileştirme giderinin, Yargıtay bozma ilamı sonrasında 27/12/2013 tarihli ve 2013/35 Esas 2013/483 Karar sayılı kararı ile 3.014,32 TL olarak tespit edildiğini ve ….lehine ve müvekkili aleyhine 01/11/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiğini, ….tarafından bu kararın İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, müvekkiline ait …. plakalı aracın kaydına haciz konulduğunu, müvekkilinin bu haciz tehdidi nedeniyle icra dosyasında yeniden kapak hesabı yaptırarak, 24/09/2014 tarihinde 6.502,78 TL tedavi gideri ve ferilerinin tamamını ödemek zorunda kaldığını, müvekkili tarafından ödenen 6.502,78 TL’nin ödenmesi için davalı tarafa 24/11/2014 tarihinde başvurulduğunu, davalı tarafça bu talebin 24/11/2014 tarihinde bu talebin reddedildiğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu …..İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafça takibe itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının bakiye tedavi gideri ve iyileşme giderinden sorumlu olduğunu, bu nedenle yapılan itirazın haksız olduğunu iddia ederek davalının itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, haksız olarak icra takibine itirazda bulunan davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 25/02/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun geçici 1.madesine göre, Kanun’un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK’dan karşılanması gerektiğini, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporda sağlık uygulama tebliği (SUT) kapsamında değerlendirme yapılmış olmasının hatalı olduğunu, SUT hükümlerinin ancak 04.04.2015 tarihinden sonra meydana gelecek olan kazalarda uygulanacağını, bu tarihten önce meydana gelmiş olan kazalarda yani 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde 04.04.2015 tarihinde yapılan değişiklikten önce KTK’nın 98.maddesindeki tedavi giderleri yönünden -SUT tarifesi uygulamasından bahsedilmeksizin- yalnızca bu zararların SGK tarafından karşılanacağını belirtilmiş olduğundan 02.11.2006 yılında meydana gelen kaza bakımından hükmedilen tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğunu, “Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında SGK’nın sorumlu olduğu miktar bulunmadığı” belirtilerek davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, raporda SGK’nın sorumlu olmayacağı miktar olarak özel hekim muayene, bakım ve yol gideri olarak 21.710,00-TL belirlenmiş ise de; bu tutarın ne kadarından davalı şirketin sorumlu tutulması gerektiğinin tespit edilmediğini, müvekkili şirketin sorumlu olacağı kabul edilse dahi bilirkişi tarafından, davalının kusuru (3/8) göz önüne alınarak sorumluluk tutarının belirlenmesi gerektiğini, Mahkeme kararının gerekçesinde her ne kadar SUT kapsamında kalan ve kalmayan tedavi giderlerinin ayrı ayrı tespit edildiği ve davacı tarafından talep edilen tutarın SUT kapsamında SGK’ nın sorumlu olmadığı tutar olduğu belirtilmiş ise de davacı tarafından talep edilen tutarla ilgili, böyle bir ayrıştırmaya gidilmemiş olduğunu, raporda da zaten böyle bir belirleme bulunmadığını belirterek iddia ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava rücuen tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından davacının işleteni, davalının ise ZMSS sigortacısı olduğu … plakalı aracın 02/11/2006 tarihinde dava dışı …. çarparak yaralanmasına neden olduğu, İstanbul Anadolu 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/12/2013 tarihli ve 2013/35 Esas 2013/483 Karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre kaza nedeniyle yaralanan …için yapılan tedavi ve iyileştirme gideri tutarının 17.061,73 TL olduğu, davalı tarafça 10/10/2007 tarihinde ödenen 14.722,00 TL’lik tutarın güncellenerek düşülmesi sonucu bakiye kalan 3.014,32 TL tedavi ve iyileştirme giderinin 02/11/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …. müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, davacı … hakkında yapılan icra takibi nedeniyle davacının İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında toplamda 6.502,78 TL ödemek zorunda kaldığı, bu tutarın tahsili için ZMSS sigortacısı davalıya başvurduğu ancak talebinin reddedildiği, bunun üzerine davacının, davalı hakkında icra takibi yaptığı, davalının ise bu icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, iş bu davanın takibe yapılan itirazın iptaline yönelik olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ZMSS sigortalısı olan davacının, icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 6.502,78 TL tedavi ve iyileştirme giderinden davalı … Şirketinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığıdır. Mahkemece aldırılan bilirkişi heyeti rapor ve ek raporuna göre, dava konusu kaza nedeniyle hükmedilen ve davacı tarafça da ödenmek zorunda kalınan tedavi ve iyileştirme giderlerinin bakiyesi olan 3.014,32 TL’den davalı … Şirketinin sorumlu olduğu, dolayısıyla bu ödemenin zamanında yapılmaması nedeniyle davacı tarafça icra takibi sonucu icra dosyasına yatırılan toplam 6.502,78 TL ek tazminatı, davacının, davalı … Şirketinden talep edebileceği, SGK’nın bu miktar yönünden sorumluluğunun bulunmadığı tespit edilmiştir.Dosyadaki deliller, bilirkişi raporları ile Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 04/11/2015 tarihli ve 2015/15159 Esas – 2015/11556 Karar sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı … Şirketinin, ödenmeyen bakiye 3.014,32 TL tutarındaki iyileştirme giderinden sorumlu olduğu, davacının başvurusuna rağmen bu sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle davacı aleyhine yapılan icra takibi sonucu davacının icra dosyasına ödemek zorunda kaldığı 6.502,78 TL’den de sorumlu olduğu, dolaysıyla icra takibine itiraz etmesinin de haksız olduğu, Mahkemece de bu yönde karar verilmesinde usul ve yasa açısından herhangi bir aykırılığın bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubuyla 13,00 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşamasında yatırılan gider avansından artan kısmın İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/02/2019