Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1463 E. 2019/580 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1463
KARAR NO : 2019/580
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 05/07/2017
NUMARASI : 2017/3010 D.İş Esas – 2017/3010 D.İş Karar
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; 20/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkili … eşi … kendisinin sürücü konumunda olduğu ve davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan … plakalı aracı ile yapmış olduğu kazada vefat ettiğini, vefat neticesinde geride eşi olan müvekkilinin desteğinden yoksun kaldığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun konuya ilişkin kararına göre, sürücü kusurlu dahi olsa geride kalan mirasçıları 3.kişi konumunda olduğundan işletenin tehlike sorumluluğu çerçevesinde gereken ödemenin yapılması gerektiğini, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören 3.kişi konumunda bulunduğundan davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağından davacılara destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik sigortası Genel Şartlarının 01/06/2015 tarihinde değiştiğini, yeni Genel Şartların A.6 D maddesine göre, müteveffanın kendi kusuru ile kazaya sebebiyet vermesi halinde destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminat talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat dışında kalan haller arasında sayıldığını, kazanın Genel Şartlarda yapılan değişiklikten sonra 20/04/2016 tarihinde meydana geldiğinden dava konusu tazminat talebinin dava dışı olduğunu, KTK’nın 92. Maddesine eklenen hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunun belirtildiğini, müvekkili şirketin poliçe limiti ve sigortalısının kusur durumu nispetinde sorumlu olduğunu, araç işletenin ve sürücünün kusurlu olmadığı durumlarda sorumluluğun söz konusu olmadığını savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvuru sahibinin talebinin reddine karar verilmiş, bu karara başvuran vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti itirazın reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 01/06/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 26/04/2016 tarihinden önceki dönemde yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa tamamen aykırı olduğunu, dava konusu trafik kazasının 26/04/2016 tarihli kanun değişikliği öncesinde meydana geldiği ve ayrıca davalı tarafından düzenlenen poliçe başlangıç tarihi 29/01/2016 olduğu, 2918 sayılı KTK’nda teminat dışı bırakılmayan bir hususun, Genel Şartlar ile teminat kapsamı dışında bırakılmasının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleriyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda, tek taraflı kazada, davalı sigorta şirketine trafik sigortalı … plakalı araç sürücüsü olan davacının desteği … vefat etmiştir. Kaza tarihi 20/04/2016, poliçe tanzim tarihi ise 29/01/2016 tarihidir. Başvuru sahibi, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın desteğin tam kusuru ile tek taraflı kaza yapması sonucu desteğin vefat ettiğini belirterek destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca, aynı Kanun’un 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur.Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümler ile genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma olanağı bulunmamaktadır.Somut olayda, kazanın 20/04/2016 tarihinde gerçekleştiği, poliçenin ise ZMMS Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği tarihten sonra 29/01/2016 günü tanzim edilmiş olduğu görülmektedir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücünün üçüncü kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.Yine genel şartların A.6. maddesinin (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle sürücünün asli kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, başvuru sahibinin desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını talep etme hakkı bulunmamaktadır.Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararlar da bu yöndedir.Bu nedenle; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince başvuru sahibinin başvurusunun reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
KARŞI OY Dava ve uyuşmazlık, ZMSS poliçesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları, 6704 sayılı Kanun’un yürürlülük tarihi olan 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Somut uyuşmazlıkta, poliçe başlangıç tarihi 29/01/2016, kaza tarihi ise 20/04/2016’dır. Bu durumda, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan ZMSS Genel Şartları’nın uygulanması mümkün değildir. Başka bir deyişle, davacıların başvurusunun reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacı tarafın istinaf başvurusu yerindedir. Bu bağlamda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kabulüne, 02/12/2016 tarihli aktüerya bilikişi raporu ile tespit edilen ve davacı tarafça bedel artırım dilekçesi ile artırılan 63.883,69 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan saygın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.