Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1410 E. 2019/612 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1410
KARAR NO : 2019/612
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/03/2017
NUMARASI : 2015/475 Esas 2017/126 Karar
DAVA : Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Hasar Tazminatı
KARAR TARİHİ: 25/04/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 15/01/2015 tarihinde davalı … şirketine sigortalı ve davacıya ait aracın virajı alamaması nedeniyle tek taraflı yapmış olduğu trafik kazası sonucu aracın hasar gördüğünü, davalı … şirketinde hasar dosyasının açıldığını ancak hasarın giderilmesi için yapılan başvurunun reddedildiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile hasar bedelinin şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının muaccel olduğu tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş olması nedeniyle zararın kasko sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında olduğunu, davanın belirsiz alacak davası koşullarını taşımadığını belirterek, HMK’nın 107. ve 114/h maddeleri uyarınca hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Araç sürücüsü …’in olay (kaza) sırasında alkolsüz olduğunu, arkada oturan ve yaralı olan … ile …’i hastaneye götürmek amacıyla kaza yerinden ayrılmak zorunda kaldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yorum yoluyla tanzim edildiğini, tüm delillerin davacının aleyhine yorumlandığını, hukuka aykırı, yetkinlikten uzak ve hatalı raporun da hükme esas alındığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı araç hasar tazminatı istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davanın açıldığı mahkemenin uyuşmazlığın çözümü bakımından görevli olması HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olup bu husus aynı kanunun 115/1. maddesi uyarınca resen gözetilir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. Anılan kanunun 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.Somut olayda; davacı … ile davalı arasında kasko sigortası sözleşmesi bulunmasına, davanın 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra açılmasına ve sigortalı aracın hususi araç olmasına göre davacının bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de tüketici işlemi olduğu anlaşılmaktadır. Bu bakımdan uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. O halde mahkemece, dava şartı (görev) eksikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına ilişkin karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Bu nedenle; davacı vekilinin sair yönleri incelenmeyen istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine,6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemece yeniden yapılacak yargılamada verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/04/2019