Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1393 E. 2019/565 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1393
KARAR NO : 2019/565
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 19/01/2017
NUMARASI : 2014/799 Esas – 2017/52 Karar
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/09/2006 tarihinde, müvekkilinin motosikleti ile Karasu istikametinden Akçakoca istikametine doğru giderken, davalı … Sigorta A.Ş. (Eski ünvanı … Sigorta A.Ş.) nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı ve davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kendisine çarpmasıyla trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü ancak düzelemeyeceği kanaatiyle sol ayağının kesildiğini, kulağında ağır derece de duyma kaybı meydana geldiğini, müvekkilinin olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla şimdilik maluliyet tazminatı olarak 20.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe miktarıyla sınırlı kalmak kaydıyla), 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı…Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan… plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının maluliyetinin bulunmadığını, maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete gerekli ve yeterli belgelerle müracaatının olmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, dava açılmasına da sebebiyet vermediğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihi olan 01/09/2006 tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar 7 yıldan fazla zaman geçtiğini, 2918 sayılı KTK’nın 109.maddesine göre, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, yetkili ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Davalı … Sigorta AŞ ‘ye yönelik olarak açılan davanın davacı tarafından 10/03/2016 tarihli celsede davayı takip edilmeyeceğini bildirmesi ve dosyanın işlemden kaldırılması nedeni ile bu davalıya yönelik olarak açılan davanın açılmamış sayılmasına, davalı …’na yönelik olarak açılan davada, 699,39 TL maddi tazminatın 01/09/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 10.000 TL manevi tazminatın 01/09/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili ile davalı …Sigorta A.Ş. vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece açılmamış sayılmasına karar verilen davaya ilişkin davacı ile sulh olunduğunu, “ibraname, feragatname ve makbuz” ile taraflarına yönelik açılan davadan feragat edildiğinin açıkça belirtildiğini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın ve ıslah ile arttırılan kısmın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, karar duruşmasının yapıldığı 19/01/2017 tarihinde İstanbul Anadolu Adliyesinde iki adet daha duruşmalarının bulunduğunu, duruşma salonunda bu hususu mübaşire bildirmelerine ve duruşma listelerine de adliyede bulunduklarını ve duruşmanın bekletilmesine dair işaret koymalarına rağmen duruşmanın kısa bir süre de olsa bekletilmediğinden ve iş mahkemesindeki duruşmanın da uzaması nedeniyle duruşmaya katılamadıklarını, Mahkemenin bu tutumunun, HMK’nın 27.maddesindeki hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğunu, davacının kullandığı motosiklet için gerekli olan A2 sınıfı ehliyetinin bulunmadığını, kask, korumalı elbise, dizlik gibi zorunlu kıyafet ve tertibatı kullanmadığını, davacının iş göremez duruma gelmesinde Sağlık Bakanlığı kurumlarının geç müdahalesinin sebebiyet verdiğini, davacının ayağında meydana gelen kırığa zamanında müdahale edilmemiş olduğundan ayağın kangren olduğunu ve kesilmek zorunda kalındığını, yargılama aşamasında davacıya, SGK veya … Sigorta’dan kaza nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını talep ettiklerini ancak Mahkemece bu hususun araştırılmadığını, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
HMK’nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleriyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde:
Davalı … Sigorta A.Ş vekili, haklarındaki maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu iddia etmektedir. Ancak dosyanın yapılan incelemesinde, davacı vekili tarafından verilen 02/12/2015 tarihli dilekçede feragat beyanının bulunmadığı, sadece davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan kısmi ödeme nedeniyle ödeme dışında kalan maddi ve manevi tazminat yönünden davalarına devam etmek istediklerinin belirtildiği, yine 10/03/2016 tarihli 5.celsede maddi tazminat yönünden davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 57.500,00 TL’lik ödeme nedeniyle davalı … Sigorta A.Ş hakkındaki davayı takip etmediklerine dair beyanda bulunulduğu, feragat ettiğine dair bir beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece, davalı … Sigorta A.Ş hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir. Davalı …vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde:Davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf başvurusu incelendiğinde; Mahkemece, 699,39 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. HMK’nın 341/2.fıkrasına göre miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. HMK’nın 341/4.fıkrasına göre ise alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında;” HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu Yerel Mahkeme hükmünün verildiği 2017 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 3.110,00 TL olacaktır.
Mahkemece, 699,39 TL üzerinden maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir.Bu durumda Mahkemece kabul edilen miktar, kararın verildiği tarih itibarı ile 2017 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından, davalı vekilinin, maddi tazminata yönelik verilen karar için HMK’nın 341/4.maddesi gereğince istinaf hakkı bulunmamaktadır. Davalı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun incelendiğinde;Davalı vekilinin, manevi tazminata yönelik birinci istinafı, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığına ilişkindir.2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.5237 sayılı TCK’nın 89.maddesinde düzenlenen ve somut olayda eyleme uyan taksirle yaralama suçunun ceza dava zamanaşımı süresi aynı Kanun’un 66/1-e maddesine göre 8 yıl olduğundan açılan dava 8 yıllık dava zamanaşımı süresine tabidir. Dava konusu kaza 01/09/2006 tarihinde gerçekleşmiştir. İş bu dava ise 11/12/2013 tarihine açılmıştır. Kaza tarihi ile iş bu davanın açılış tarihi dikkate alındığında 8 yıllık dava zamanaşımı süresi dolmadan dava açılmıştır. Dolayısıyla, davalı vekilinin zamanaşımına yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Davalı vekilinin ikinci istinaf iddia ve itirazı ise son duruşmada mazeretlerinin dikkate alınmadığına ve HMK’nın 27.maddesindeki hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğine ilişkindir. Dosyanın yapılan incelemesinde davalı vekilince, kararın verildiği duruşma için herhangi bir mazeretin Mahkemeye bildirilmediği anlaşılmıştır. Dolayısıyla, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Dosyadaki deliller ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, Mahkemece TBK’nın 56/1.maddesi kapsamında davacı lehine verilen manevi tazminat miktarının da manevi tazminat müessesine ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar ve tespitler çerçevesinde, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı … vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine, manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorata A.Ş. vekili yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı … vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince REDDİNE,
4-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 730,87 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 699,47 TL harcın davalı …Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 730,87 TL harçtan peşin alınan 182,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 548,16 TL harcın davalı … tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davalı …Sigorta A.Ş. ve davalı ….’nun istinaf başvuruları nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, istinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/04/2019