Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1381 E. 2018/273 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/1381
KARAR NO : 2018/273
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 28/06/2017
NUMARASI : 2017/2977 D.İş E. – 2017/2279 D.İş K.
DAVANIN KONUSU : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/03/2018
Taraflar arasındaki tahkim davasında, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/06/2017 tarih, 2017/2977 D.İş E. – 2017/2279 D.İş K. sayılı kararıyla saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 02/06/2017 tarihli-2017/İHK-1766 karar sayılı kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili başvuru dilekçesinde özetle; 25/07/2016 tarihinde, davacıların murisi ve desteği …’ın sevk ve idaresindeki ZMSS poliçesi bulunmayan …. plakalı araçla yaptığı kaza sonucu vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla, davacı … için 40.000,00 TL ve davacı … için 1.000,00 TL olmak üzere toplamda 41.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 18/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti 30/03/2017 tarihli kararıyla; başvurunun kabulüne, başvuranlardan…. için 45.000,00 TL ve … için 2.770,00 TL olmak üzere toplam 47.770,00 TL destekten yoksunluk tazminatının 18/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile başvuranlara verilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından itiraz yoluna başvurulması üzerine, İtiraz Hakem Heyeti 02/06/2017 tarihli kararıyla; başvuranlar vekilinin itirazının reddine, davalı sigorta kuruluşunun itirazının kısmen kabulüne, başvurunun kısmen kabulüne, başvuranlardan … için 21.359,26 TL, …için 2.770,00 TL olmak üzere toplam 24.129,26 TL destekten yoksun kalma tazminatının 18/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermişir.
Davalı vekili tarafından, İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında 5.000,00 TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, 5.000,00 TL. ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, 40.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacılardan …için 21.359,26 TL ve … için 2.770,00 TL tazminatın ödenmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacıların her biri için talep edilen ve hükmedilen, bir başka deyişle; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan (Davacı … için 21.359,26 TL ve davacı … için 2.770,00 TL) tazminat miktarları ayrı ayrı dikkate alındığında, verilen karar, 5684 sayılı Kanunu’nun 30/12 fıkrası uyarınca kesin niteliktedir.
Bu bağlamda; HMK’nın 352. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nın 352. maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/06/2017 tarih, 2017/2977 D.İş E.-2017/2279 D.İş K. sayılı kararıyla saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 02/06/2017 tarihli-2017/İHK-1766 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa, mahkemesince iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi. 01/03/2018

KARŞI OY

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun (13/06/2012 tarihinde değiştirilen haliyle) 30. maddesinin 12. fıkrasında 40.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenecektir.
Somut olayda, 30/11/2016 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuruda, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, başvuru sahibi …için 40.000,00 TL., …. için 1.000,00 TL. talep edilmiş, başvuru tarihinden sonra 13/12/2016 tarihinde …’a 153.682,00 TL., ….’a 17.449,00 TL. ödenmiş, ödenen rakamların mahsubu sonucunda başvuru sahipleri vekilince yine “fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere” kaydıyla dava değerinin 47.770,00 TL.ye yükseltildiği görülmektedir.
Bu durumda uyuşmazlık konusunun kesinlik sınırının altında olduğu kabul edilemeyecektir.
Dava değeri, başvuru ve ıslah aşamasında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, yargılama devam ederken yapılan ödeme nedeniyle müddeabihin azalmış olması birarada değerlendirildiğinde, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan incelenmemesi, uyuşmazlık miktarı kesinlik sınırının çok üstünde olan bir kararın, gerek istinaf gerekse Yargıtay incelemeleri açısından denetimsiz kalmasına yol açacağından, davalı tarafın istinaf başvurusunun uyuşmazlık miktarına göre esastan incelenmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun kararın miktar itibariyle kesin olduğundan başvurunun HMK’nın 352.maddesi gereğince reddi yönündeki kararına katılmıyorum.15/03/2018