Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1380 E. 2018/846 K. 01.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1380
KARAR NO : 2018/846
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/02/2017
NUMARASI : 2015/1295 E. 2017/53 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/06/2018
Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/02/2017 tarih 2015/1295 E. ve 2017/53 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davalı …. Şirketi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait …. plakalı araca, davalı …. sevk ve idaresindeki, davalı …. sahibi olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı olan …. plakalı aracın çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL değer kaybı, 1.000,00 TL hasar bedelinin sürücü, işleten ve sigorta sigorta şirketinden, 100,00 TL araç mahrumiyet bedelinin de, sürücü ve işletenden avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 02/12/2016 tarihli dilekçesi ile; değer kaybı tazminat talebini 2.404,08 TL, hasar bedeli talebini 10.578,23 TL, kazanç kaybı talebini 962,08 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, …. plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan araştırma sonucunda, poliçe teklifi kaza öncesi yapılmakla birlikte, kaza olduktan sonra kabul edildiğini ve prim ödemesinin kazadan sonra yapıldığını, bilinen riskler sigorta altına alınamayacağından, davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, müvekkili şirketin sorumluluğunun, kendi sigortalısının kusur oranında ve poliçe limit ile sınırlı olduğunu belirterek,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sürücü ve işleten davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda; Açılan davanın kabulü ile : 1-10.578,23 TL hasar bedeli ve 2.404,08 TL değer kaybının davalılar … ve … olay tarihi olan 03/04/2015 tarihinden, sigorta şirketi bakımından ise eksper raporunun düzenlendiği, 01/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Davacının araç mahrumiyeti nedeniyle kazanç kaybı talebi olan 962,80 TL’nin kabulü ile bu miktar tazminatın davalılar …ve …. olay tarihi olan 03/04/2015 tarihniden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili, istinaf başvuru dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından yapılan araştırma sonucunda, kazanın gerçekleşme tarihi ile, tutanakta tahrif edilen tarihin birbirini tutmadığını, kazanın, poliçe yapılmasından önce gerçekleştiğinin tespit edildiğini, kaza 03/04/2015 tarihinde meydana gelmiş gibi hüküm kurulmasının hukuka uygun olmadığını, tutanağın ay kısmında “03” yazıyorken, daha sonra el ile “04” şeklinde değiştirilerek, kazanın, poliçe teminat kapsamında gösterildiğini, tutanağın kaza anında doldurulmadığını, sonradan doldurulduğunun araç sürücülerinin imzalı beyanları ile ispatlandığını, gerçek kaza tarihinde poliçe olmaması nedeniyle, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca hükmolunan tazminat tutarlarının fahiş bulunduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan, araç hasar tazminatı, araç değer kaybı ve araç mahrumiyeti nedeniyle kazanç kaybı istemine ilişkindir. Davalı … maliki, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı … plakalı aracın, davalı ….sevk ve idaresinde trafikte seyri sırasında, davalı şirkete ait …. plakalı otobüse arkadan çarpması neticesinde, davacıya ait araçta maddi hasar meydana geldiği, mahkemece alınan bilirkişi raporu ve ek raporda ; davalı …plaka sayılı kamyon sürücüsü …. olayda % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı …. plaka sayılı otobos sürücüsü Nebi Bayrak’ın olayda kusurunun bulunmadığı, …. plakalı araçta meydana gelen değer kaybının 2.404,08 TL, kazanç kaybının 962,80 TL, aracın onarım maliyetinin ise 10.578,23 TL olduğunun tespit edildiği görülmüştür.Sigorta hukukunda kural olarak sigorta sözleşmesinin meydana gelmiş olması, sigortacının sorumluluğunun başlamış olmasını gerektirmez. Sigorta sözleşmesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için, 6762 sayılı TTK’nın 1282 ve 1295 nci maddeleri (6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1421, 1430 ve 1431. maddeleri) hükümleri uyarınca primin tamamının veya ilk taksitinin ödenmiş olması gerekmektedir. Davalı sigorta şirketi vekili tarafından, kazanın gerçekleşme tarihi ile, tutanakta tahrif edilen tarihin birbirini tutmadığı, kazanın, poliçe yapılmasından önce gerçekleştiği, tutanağın ay kısmında “03” yazıyorken, daha sonra el ile “04” şeklinde değiştirildiği, tutanağın kaza anında değil sonradan doldurulduğu, kaza anında poliçe bulunmadığından, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığı hususları istinaf itirazları olarak ileri sürülmüş ise de; Davalı sigorta şirketi nezdinde tanzim edilen … plaka sayılı araca ait Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin incelenmesinden, sigortalının …., 02/04/2015 başlangıç 02/04/2016 bitiş tarihli olduğu, poliçenin düzenlenme tarih ve saatinin 02/04/2015 14:29 olarak gösterildiği, ayrıca 970,67 TL’nin prim bilgileri kısmında ödenen tutar olarak yazıldığı, davalı tarafça, prim ödenmemesi nedeniyle poliçenin iptal edildiği ileri sürülmediği gibi, davacı tarafça yapılan başvurunun, kaza olayının tutanaklarda beyan edildiği şekilde gerçekleşmediği belirtilerek red edildiği görülmekle, sözkonusu poliçe nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 02/04/2015 tarihinde başladığının kabul edilmesi gerekmektedir. Sigorta şirketi tarafından yaptırılan araştırmaya ilişkin raporda, sigortalı araç sürücüsü ( ….) ile yapılan sözlü görüşme esnasında, “Ben kaza sonrası aracımın ve ehliyetimin fotokopisini çekerek diğer araç sürücüsüne verdim ve olay yerinden ayrıldım. Kaza tutanağını kimin ve nasıl tuttuğunu bilmiyorum” şeklinde sözlü beyanda bulunduğu belirtilmiş ise de; davacı şirkete ait araç sürücüsü …. ile sigortalı araç sürücüsü …, davalı sigorta şirketi hasar servis müdürlüğüne ibraz ettikleri anlaşılan yazılı ve imzalı beyanlarında, olaydan sonra tutanak tuttuklarını beyan ettikleri, yine araştırma raporunda, poliçeyi tanzim eden acente yetkilisi ile yapılan görüşmede, … poliçe yaptırmak için geldiğini beyan ettiği belirtilmiş ise de, poliçeye göre sigortalının …olduğu, ayrıca davacı şirkete ait aracın kazadan sonra tamir ettirildiği … Tic.Ltd.Şti tarafından gönderilen cevabi yazıda, davacıya ait aracın servise giriş tarihinin 04/04/2015 olduğunun bildirildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, kazanın, poliçe tanzim tarihinden önce meydana geldiği, tutanakta tahrifat yapıldığı iddiaları ispatlanmamış olup, davalı sigorta şirketi, poliçe teminatı kapsamında davacı zararından sorumludur. Hükme esas alınan bilirkişi raporu, yargı kararlarına, hesaplama yöntemlerine uygun ve denetime elverişli olup, mahkemece usulüne uygun olarak tanzim edilen bilirkişi raporu ile belirlenen miktarlarda tazminata karar verilmesi yerindedir. Bu nedenlerle, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1(b)1. Maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/02/2017 tarih, 2015/1295 E. 2017/53 K. sayılı kararına karşı, davalı …. Şirketi tarafından yapılan istinaf başvurusunun, HMK.’nın 353/1(b)1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Davalı sigorta şirketi yönünden, Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 902,34 TL harçtan, peşin alınan 181,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 720,41 TL istinaf karar harcının, davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davalı sigorta şirketi tarafından, istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin, kendisi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, davacı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/06/2018